Zülfü Livaneli
"Doğduğu günden itibaren şiddet, futbol ve ilkel duyguların tatminiyle ilişkilendirilmiş genç insanlar, demokrasinin temel dayanağı olan 'bilinçli yurttaş' kavramıyla nasıl bağdaştırılacak"
Tuhaf Dergisi - Kasım - 2019
Kayıtsızlardan nefret ediyorum. Friedrich Hebbel gibi, yaşamanın taraf tutmak olduğuna inanıyorum. Kimse, toplumun dışında yalnızca insan olarak var olamaz. Gerçekten yaşamak yurttaş olmaktır, iştirak etmektir. Kayıtsızlık irade kaybıdır, asalaklıktır, korkaklıktır. Kayıtsızlık yaşamak değildir. Bu yüzden kayıtsızlardan nefret
Savunduğunuz ülke, polis devleti bu işte!
İstanbul/ Çekmeköy/ Nişantepe yakınlarında bir caddede;
(Polis kimlik soruyor)
Önümden ten renginden doğulu olduğunu tahmin ettiğim bir yurttaş yürüyor ve polis çevirdi!
Bana da "bekle, seninkine de bakacağız" dedi kibirli bir tavırla.
Enerjim yoktu, ağzının payını vermedim, 'tamam' dedim, bekliyorum.
Önümdeki doğulu yurttaşla diyalog
İyi geceler 1K
Zamanında kırıntıydın. Koptun, çarptın, karanlıkta süzüldün, uzaya sürtündün. Yandın, tutuştun, közdün, sonunda dipdiri yere düştün. Yekpare bir bilincin kırığı, mecburen eksiksin. Bu yüzden hiçbir çöle en büyük duyguyla bakmadın henüz, hiçbir kahrı çekmedin dibine kadar. Can kulağı dinlesen de birçok sesi işitmedin. Bildiğini bilmekle uğraşan sen ezeli yetim, aynı anda hem yerdeki kayıp hem gökteki har, hatırladığın neyse o kadarcıksın. Dünya dediğin senin sahibin, hatırladıkça daralan, unuttukça boşalan yer. Sen hem dara hem boşluğa dair, şimdi, burada, bir can parçası, sadece cins, sadece yurttaş değilsin.
Aramızdaki Ağaç
Benim safım, görüşlerim, duruşum belli!
Uygulama içinde fikirlerine destek vermediğim halde, karşılıklı saygıdan ötürü birbirimizi sevdiğimiz milliyetçi arkadaşlarımız var. Bazı konularda kendilerinden çok ciddi destek de görmüştüm ve çok şaşırmıştım.
Onun için kendilerini kaybetmek istemiyorum ve bu yazıyı yazıyorum:
Bildiğiniz üzere, HDP İzmir il binasında, Kürt bir yurttaş öldü ve birçok sosyal medya platformunda, "iyi olmuş kürde, HDP'li mi geberdi gitti" tarzında yorumlar okuyorum.
Buradan, bu tarzda bir ileti yazan milliyetçi arkadaşlarım olursa üzülerek onları engelleyeceğimi belirtmek isterim.
Siz, görüşlerinizi belirtme hakkına sahipsiniz, bende sizi engelleme hakkına sahibim biliyorsunuz. Bu, benim görüşlerimi taşımıyorsunuz diye de değil, ölen bir insana, "kürt, HDP'li " damgası vurarak saldırdığınız için olacak.
Bilhassa zıt görüşte olduğum halde sevdiğim milliyetçi ve koyu sağcı arkadaşlara duyurulur...
Lütfen,sabırla sonuna kadar okuyun!
İstanbul'da yaşıyorum ben.
Sabırsızlığın,hoşgörüsüzlüğün,terbiyesizliğin,nezaketsizliğin ve anlayışsızlığın vücut bulduğu insanların en çok işgal ettiği,"Avrupa Kültür Başkenti"seçilen İstanbul'da.Uygulamaya İstanbul'dan katılanlar varsa,ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaklar:
Metrodayım.Kendini bilmez bir kadın;tekme tokat,el kadar
Sırf düşünceleri için yaşam hakkı elinden alınmışlara saygıyla...
"Benim doğduğum kentlere
her gün kurşunlar yağardı.
Siz bilmezdiniz!
Bu yüzden ben terörist olurdum
siz yurttaş!" 
Musa Anter
"Ve neden üşüyor çocuklar koca bir şehir yanmışken."
Hüseyin Yurttaş (XX. Yüzyıl Ağıtları)
'Herkesin konut sahibi olma hakkı vardır'
Haber:
Portekiz'de on binlerce yurttaş sokaklarda.
Portekiz'de 100'den fazla sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla konut sorununa çözüm bulunması talebiyle 6 büyük kentte gösteri düzenlendi.
Susamam
Günler koşuşturmakla geçip giderken
Neden var olduğunu unuttun
Neden olduğun sorunlarınsa farkında değilsin
Gülmek eğlenmek istiyorsun
Sorunlara çözüm bulmak gibi bir derdin yok
Hayat zaten çok zor
O yüzden müzik seni eğlendirsin
Gerçeklikten uzaklaştırsın istiyorsun
Ama biz müziğin bir şeyler değiştirebileceğine inanıyoruz
Bizimle
Gençliğinize, en büyük servetinize sahip olmanız dileğiyle.
Salinger’in tek bir eseri vardır. Welles’in de. Biri bir roman, Çavdar Tarlasında Çocuklar. Diğeri bir film, Yurttaş Kane. İkisi de münzeviydi. Bu kadar münzevi olma isteğine karşılık bu kadar popülarite kuşu, ancak A.B.D'li sanatçıların başına konabilir. İkisinin de başına kondu bu kuş.
Niye yalan söyleyeyim, Salinger’i çoktan tükettim ben. Ama Welles tükenmiyor anasını satim. Yurttaş Kane tüketilir gibi değil. Baktım da, IMBD top 250’de hala The Shawshank Redemption ilk numarada. Bir ara bir numaraydı, ne ara Citizen Kane ta 72. Sıraya düşmüş :((( Dudaklarım titremedi değil, çenemle beraber. Ama nihayetinde bu bir şeçim ve saygıyı hak ediyor.
O. Welles, bu şarkıyı okuduktan kısa bir zaman sonra göçtü bu dünyadan. (Şarkı 1984, o 1985'de göçtü)
Edebiyat ve sinema severlere gelsin. Bir de ben gibi yaşlı fukaralara. :)))
youtube.com/watch?v=QDnXEll...
İyi geceler
#19Mayıs
Bazı aklı evveller, "Kurtuluş savaşı tek kişiye mi bağlı…" diyor.
Evet, bazı olaylar kahramanlarından bağımsız var olamazlar. Bu sebeple tek kişiye bağlıdırlar.
Kahramanlarına!..
İsterseniz deneyin..
Buyurun Fatih'i çıkarın, alın bir kenara koyun ve İstanbul'u fetih edin de görelim..
Nasıl yapacaksınız?
Fatih olmadan İstanbul'u asla
Ansiklopedi’nin “Yurttaş” maddesini yazan Diderot bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Tüm yurttaşlar yurttaş olma sıfatıyla eşit olarak soyludurlar.”
Aydınlanma Felsefesi, Ataaof
Pozitif Psikoloji ve Koçluk…
Bir dönem APA (Amerikan Psikoloji Derneği) başkanlığı yapmış ve Pozitif Psikolojinin kurucusu Martin Seligman, Koçlara ve Kişisel Gelişimcilere öykünmüş, hatta Pozitif Psikoloji ile Koçluk arasındaki ilişkiye dair makaleler yazmış. Bazı psikologların ya da bazı alan dışındakilerin bu tür koçluk uygulamalarını saçma, gülünç buluyor olmalarına rağmen tarihsel bilgileri de geri plana atmamak lazım. Pozitif Psikolojinin fonlanarak bu kadar yayılmasını nereye koyacağız? APA bu fonlara rağmen neden Seligman’ı 1998’de başkan olarak seçti? Kendi çapımızda okuma yapan bizler, Otorite konumundaki APA’dan daha iyi mi bileceğiz?
..
Burada bazı soruları tekrar tekrar düşünmek lazım.
1- Özlü Sözlerden ya da kişisel Gelişim çalışmalarından oluşmadığı iddia edilen Psikoloji bilimi ne kadar bilimsel, arkasındaki destekçiler (Coca Cola gibi şirketler) ne amaçla pozitif psikolojiyi fonlamış?
2- Kişisel Gelişim ile Psikolojinin nasıl bir bağı var ya da var mı? Varsa bu sadece pozitif psikolojiye mi özel?
3- Bu bulgulardan yola çıkarsak Kişisel Gelişim dediğimiz çalışmaları “boş laf” diyerek bir kenara mı atmak lazım?
4- Yaşam dünyasında sürekli olarak “bu bilimsel değil” diyip diğer bilgileri önemsemeyip küçümsemeyen kişiler APA’nın başkanına ne söylemek ister?
..
Neyse kitaba devam edeyim 😇 (Mutlu Yurttaş İmalatı, syf:40)👍📚
-Çağrı Özpolat, 02.08.2023