Kadavralar arasında bireysel farklılıklar vardı. Ölüm, ifadelerini yumuşatmış olsa da yüz kaslarının gelişimi, her birinin yaşarkenki tutumuna dair ipuçları veriyordu. En fazla değişkenlik gösterenler, ağız köşelerini yana doğru çekerek gülümsememizi sağlayan zygomaticus major ve minor kaslarıydı. Bu kaslar kimilerinde, kahkahalarla geçmiş bir hayatın izleri gibi kalın ve belirgin olurdu. Kimilerindeyse acı dolu yılların göstergesi olan kuruyup büzüşmüş ince tellere benzerdi. Bazen de geçirilmiş bir inmeye ya da belki, Bell paralizisi denen, sinir hasarı nedeniyle gelişen tek taraflı yüz felcine işaret edercesine, bir tarafın kasları daha gelişmiş, diğer tarafınkilerse zayıf görünürdü.