Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ayrılık diye bir şey yok. bu bizim yalanımız. sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. şimdi neredesin? ne yapıyorsun? güneş çoktan doğdu. uyanmış olmalısın.
'biz zaman sinekleri, zaman kırıntıları....'
Sayfa 150 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
"yalnızlığın bir şey öğretmediğinden, kayıtsızlığın bir şey öğretmediğinden, başka hiçbir şey öğrenmedin. bu bir aldatmacaydı, göz alıcı ve tuzaklı bir yanılsamaydı. yalnızdın, hepsi bu. ve kendini korumak istiyordun; dünyayla senin arandaki köprüler sonsuza dek atılsın istiyordun ama sen bir hiçsin, dünya ise öyle kocaman bir sözcük ki:
Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yaşamaktan. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte yaşamak maceramız bu. Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, yaşantımız özlemlerle güzel.
Beşinci Mektup
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu. Uyanmış olmalısın. Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
168 syf.
·
Puan vermedi
Hayata dair renkler
"Hayat Bir Öğrenmeler Manzumesi" der Sn. Ercan Kesal. Okumuş olduğum "Cebimdeki Ekmek Kırıntıları" isimli kitap aslında bir bakıma hayatın sürekli devam eden bir eğitim yurdu, öğrenme alanı olduğunu üstüne basa basa söylüyor. Bizler ise sürekli öğrenmeye açık, öğrenmek kavramını görev bilmesi gereken canlılarız. Bizler, günlük hayatımızda, hedeflerimizin peşinde ilerlerken, hayallerimiz doğrultusunda ve tabii en önemlisi öğrenme arzumuzu hiç kaybetmeden bu okulda başarılı olmayı hedefleyen canlılarız. Sn. Ercan Kesal, kimi zaman risk almakla birlikte, kimi zaman dalgalı denizleri aşmamız gerektiğini ancak rotamızı saptırmamamız gerektiğini de bizzat bildirir. Kâh yazarken, kâh okurken, kimi zaman bir film izlerken bu kavramları iyi anlayarak, onlarla bütünleşerek, kendimizden birşeyler katarken, kattığımız şeyde başka insanların da kendilerini görmelerini sağlayarak bu ince ve hassas çizgiye mutlak surette önem vermeliyiz. Uzun lafın kısası, Dünya'da başarılı olmamız gerektiğini kendimize aşılamalı, inandırmalı ve Dünya ile bir bütün halinde yaşamalıyız... Ayrıca, "Cebimdeki Ekmek Kırıntıları" isimli bu harika eseri yine her zamanki gibi şiddetle tavsiye eder, iyi okumalar dilerim... Mutu kalın...
Cebimdeki Ekmek Kırıntıları
Cebimdeki Ekmek KırıntılarıErcan Kesal · Kronik Kitap · 2022391 okunma
Reklam
Zaman Kırıntıları
Sanki siyah, simsiyah taşlar içinde Siyah, simsiyah kovuklarda yaşadık biz, Sanki hiç görmedik birbirimizi, Sanki hiç tanışmadık! A. H. Tanpınar
Bilimsel çaba ve dini çaba
Bilimsel çaba ile dini çaba arasındaki fark budur. Bilim adamı, hayattan gerçekleri yakalamaya çalışan, gerçekleri vermesi için hayatı — neredeyse bir silahla saldırganca— zorlayan agresif bir insan gibidir. Dindar bir insan hayatın önünde durup bir silahla sorular sormaz. Dindar bir insan basitçe hayatla rahat hisseder, onunla birlikte akar ve hayat dindar insana pek çok şeyi açıklar ki bunlar bilim adamına asla açıklanmayacaktır. Bilim adamı her zaman için masadan düşen kırıntıları toplayacaktır. Bilim adamı asla bir misafir olarak davet edilmeyecektir.
Öylesine bir hiçliğe bulaşıyorsunuz ki zaman içinde ne öfke kalıyor içinizde, ne de kırıntıları... Geride bırakıyorsunuz en yakınınızda olanı bile.. Insanlar, eşyalar anlamını yitiriyor ve bağımsızlasiyorsunuz her birine.. "En garibi ise herkesi anlıyorsunuz,anlamaya çalışıyorsunuz ,hikàyelerince..." Hafiflemek böyle bir şey olsa gerek!
Biz beyhude yere gecikenler, Çoktan bitmiş bir yolun ucunda Bilmiyoruz şimdi ıssız gecede Ne yapar ne eder, Gidip de gelmeyenler, Beyhude bekleyenler! Biz ayın çıplak arsasında Savrulan zaman kırıntıları.
Reklam
Bir tutu­mun farkında olmak, sadece bu tutumun varlığının bilinmesini değil, ayrıca bunun gücü ve etkisinin, işlevlerinin ve sonuçları­nın bilinmesini de kapsar. Eğer bu bilgi yoksa, zaman zaman bilgi kırıntıları bilince ulaşabilse de söz konusu tutum bilinçsiz demektir.
Sayfa 12
1.423 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.