Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
14 nisan 2022 yılında "Kinyas ve Kayra" kitabıyla başlamış olduğum Hakan Günday yolum bu gün okuyup bitirdiğim Emre Orhunun çizimlerini yaptığı, H. Gündayın yazdığı "Kana diz Kana" kitabıyla (aslında çizgi roman geçiyor) sonlandı. H. Günday belki bu dünya için elbette bir Dostoyevski, Tolstoy, bir Hügo değil, ben onları da
Reklam
2022 Okuduğum Kitaplar
Ocak'2022 Burcu Ünlü-
Kapanda Bir Hayal
Kapanda Bir Hayal
Tarık Tufan-
Geç Kalan
Geç Kalan
Şermin Yaşar-
Deli Tarla
Deli Tarla
Seray Şahiner-
Ülker Abla
Ülker Abla
Tahar Ben Jelloun-
Yoksullar Hanı
Yoksullar Hanı
Hasan İzzettin
Hayat..
“Hayat , cinsel yolla bulaşan ölümcül bir hastalıktır…” Zargana
Oversize giyiyoruz diye zargana sanıyolar
Eşofman giydim sen kızsın dar giyin dediler tayt giydim bir tarafını açmaya çalışıyor dediler. Başarısız oldum dalga geçtiler başarılı oldum inek yalaka dediler. Saçıma başıma dikkat ettim kime kendini beğendirmeye çalışıyorsun dediler bakımsız oldum bu ne böyle çirkin bakımsız dediler . Güldüm kız dediğin sesli gülmez dediler üzüldüm ağladım ne derdin var bu yaşta manyak dediler . Sadece kızlarla takıldım lezbiyan dediler erkeklerle arkadaş oldum or!spu k@ş@r dediler . Erkeklerle tokalaştım kız dediğin erkeklere el sürmez dediler. Kilo aldım obez şişko dediler. Zayıf oldum zargana dediler. Kimse de demedi ki bu kız mutlu mu? Yani ben ne yaparsam yapıtım onlar eleştirecek bir şey hep buldu ve bulacaklar. Kimsenin ne dediği umurunuzda olmasın . Siz sadece kendi mutluluğunuza bakin
Reklam
Az'dan Zargana'ya...
2017 yılının Nisan ayında, Iğdır'da, Haydar Aliyev Fen Lisesi'nin Erkek Yurdunda, cam kenarındaki yatağımda oturup, BİM'den aldığım ucuz marka kahveyi içerken
Az
Az
kitabını bitirmiştim. Belki de o güne kadar okuduğum en etkileyici kitaptı. Iğdır'da pek denk gelinemeyecek şiddette bir yağmur yağıyordu. Kitabın etkisiyle sersemlemiş bir halde kendimi yurdun yeşil yapraklarına yeni kavuşmuş ağaçlar ile sarmalanmış bahçesinde bulmuştum. Hayatımda yağmurda ıslanmaya cesaret ettiğim ilk gündü o gün... 2024 yılının Nisan ayında, bu kez Münih'te,
Az
Az
'ı okuyup bitirmemin, yağmurda ıslanmayı sevmeye başladığım o günlerin üzerinden tam yedi yıl geçmişken, bugün
Zargana
Zargana
'yı bitirdim. Kaderin bir cilvesi mi, oyunu mu bilinmez veya belki tamamen tesadüf, hava yine yağmurlu. Cam kenarında oturup kitabı bitirdikten sonra, kendimi yine dışarı atma isteği duydum derinlerde bir yerlerde. Bugün okuduğum kitap o günkü kadar tesirli değildi belki ama geçmişe dönmemi, o günleri hatırlamamı sağladı. O günü bir kez daha yaşattı bana... Beden büyüdü, fikirler değişti, dolaştığım caddeler ve sokaklar gelişti; Iğdır, o lise, o yurt,
Az
Az
'ı ödünç aldığım İl Halk Kütüphanesi... Hepsi şimdi çok uzakta... 2017 Nisan'ında beni ıslatan yağmur, yedi yılda anca Münih'e ulaşabildi. Islatması gereken kişiyi buldu ve geri gitti. Şimdilik benden Iğdır'a selamlar götürecek. Belki bir yedi yıl sonra yine buluşuruz, kim bilir...
Günaydın
İnsanları anlamak zor değil. Hepsinin de doğum izleri gibi karakter izleri var sağlarında sollarında. Biraz dikkatli bakmak yeter. Haritalara benzerler. Ölçeklerinin nerede yazıldığını bulana kadar korurlar esrarlarını. Sonra bir güneş kadar bilinir hayatları. Zargana/Hakan Günday
Kimin sahte, kimin gerçek olduğunun anlaşılamadığı bir sabah. Zargana/Hakan Günday
"Çünkü insan kendi hayatının içinde kaybolmuşken nadiren dikkat eder sabah kahvaltısında kaç dilim ekmek yediğine." - Hakan Günday , Zargana
Reklam
Çünkü insan kendi hayatının içinde kaybolmuşken nadiren dikkat eder sabah kahvaltısında kaç dilim ekmek yediğine. Zargana
Sanane
🌬️ " -Hem sen sigarayı bırakmamış mıydın ? -Sana ne? Ciğerim misin? " [ Zargana - Hakan Günday ]
kargadan martıya evrim..
Martılar ve kargalar arasında "derin bir yakınlık" var. Karga, denize bulaşmayıp karada kaldığı için rengini topraktan almış ve kapkara kalmış! Bazı kargalaraysa denizin el koyduğu rivayet olunur. Kaptığı bu kargaları uzun uzun işlemiş deniz ve rengini beyazlatmış. Beyazlaşan kargalara "martı" demiş ve savurmuş gökyüzüne. Balığa müptela olan bu kuşlar, denize mahkûm düşmüş. Deniz ve denizin üstündeki gökyüzü, "yarı açık" bir cezaevi gibidir martılara. İnin Boğaz'a: Sabahın köründe kargaları bulursunuz denizin kıyısında. Gözleri balıkta ya da denizde değildir. Akşamki avdan ve av sonrası ziyafetten artakalan nevale, kargalara sabah kahvaltısıdır: Bir kerevit kıymığı, bir zargana parçası ya da bir istavrit kafasıyla uğraşır zavallılar! Yüzme bilmeyen ama nafakasını denizden çıkaran o midyeciler gibi paçalarını dizlerine kadar sıyırır kargalar da. Paçaları sıyrık bir vaziyette; gerektiğinde yüzecekmiş gibi durarak durumu kurtarırlar. Kimi zaman firar eder, uzak çöplüklere gider bazı martılar. Martılar, bize özgürlüğü hatırlatırlar. Evet! Özgürlük, bu dünyaya mahkûm olmaktır! Gökyüzünün en güçlü aşireti kargalardır. Martılar ise seyyar satıcılar gibidir.
4/4 , zarafet, belirli seviye bilgi birikime sahip kadınların, 40 kg, zargana, hayatını 100 kelime ile idame etmeye çalışan erkekler ile beraber olması da trajikomik 👁️
140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.