Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zarife Bülbül

Zarife Bülbül
@zarifebulbul
Öğrenci
Lisans
Sivas
17 Ağustos 1999
19 okur puanı
Şubat 2020 tarihinde katıldı
AH ÖMRÜM NE BOŞ GEÇTİN SEN! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya âleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyârında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen hâlen dahi bir maksada eremedin.
Sayfa 45
Reklam
İnsan sevdiğine giderken meşakkat çekmeli, çekmeli ki sevdasının kıymetini bilmeli..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgi, bir insanı kişiliğinin en derinlerine kadar kavramanın tek yoludur. Kimse başka bir insanın derinliklerini onu sevmediği sürece kavrayamaz.
Sayfa 116
Gayemiz şahıs değil, Şahısta tecelli eden dâvâ..
Reklam
Birazdan Gün Doğacak
(Nuri Pakdil'e) Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana O inanmışlar çağının.
İnsanlardaki taklit ve birbirine benzeme duygusu, kendilerine "Müslümanım" diyen insanları da İslâm dışı bir hayatı yaşamaya zorlayacaktır.
Çağı kurtarmanın bir eylemidir Çağ dışı görülen ilgimiz bizim
Sayfa 24 - İz Yayıncılık
İman, bir intisaptır, eşyayı onu var eden ile anlamaktır.
Sayfa 93
Güneşi ayı ve yeryüzünü bütün şekilleriyle Bir kutlu çehrenin emrine kul bildim Bilesiniz Ona döndürüleceksiniz
Sayfa 107
Reklam
Biliyorum yaklaşıyoruz her an Biliyorum oruçlu doğar insan Ölümün iftar sofrasına!
Sayfa 151
"Erdem," dedi, "kırlarda çiçekler artık bensiz açacak."
Sayfa 108
İnsan, yapmaya mecbur oldukları kadar insan. Hayat bir mecburiyetler silsilesi...
Sayfa 120 - Nesil
Aşk
Susmak, aşkın ateşine bir körük vurmaktır; susmak acıya müptela, derde meftun, gama mecbur olmaktır. Âşık, sustuğu ve sükût ettiği ve edebildiği kadar âşıktır.
Sayfa 82 - Nesil Yayıncılık
Aşk
Aşk bir kara toprağa, aşk bir damla suya, aşk bir parça kağıda dahi olur. Aşkı neden bir bedene hapsediyorsun? Aşk her şeyin özünde olan değil midir?
Sayfa 33 - Nesil
Ayasofya'ya seyyah olup girenler anladı ve iman ettiler ki İstanbul'un tapusu Ayasofya'dır.. Ve ne vakit Ayasofya'nın 'kubbesinde' ezan sesi yankılanır o vakit derdin dermanı bulunmuş, maksat yerini bulmuş ve onlarca asırdır görülen bir rüya tabir olunmuştur