İslam Neden Kadınların Kapanması İster!
Katı kıyafet yasaları, hem fahişeleri aralıksız teşhir edebilme hem de hangi kadınların kiralanmaya müsait olduğunu açıklığa kavuşturma işlevlerini görüyordu. Sümerlerin en eski dönemlerinden beri evli kadınlar peçeliydi. Orta Asur döneminde bu gelenek, peçeyi üst sınıfların ayrıcalığı haline getiren katı bir yasaya dönüştü. Fahişelerin ve kölelerin peçe takmasına izin verilmezdi. Buna karşın bütün kız evlatlar, evli kadınlar, dullar ve mevki sahibi diğer kadınlar toplum içinde örtünürdü. Peçeyle yakalanan fahişelerin başından aşağıya sıcak zift dökülür ve elli kez vurularak dövülürdü. Bu cezalar onların bedenini deforme eder ve elbette fiyatlarını düşürürdü. Bu arada halkın içinde yüzlerini gizleyen köleler, kulaklarından ve elbiselerinden mahrum bırakılırdı
Zift kadar kara olan , kar kadar beyaz olanı kavramakta zorlanıyor belki de .
Reklam
Zift kadar kara olan, kar kadar beyaz olanı kavramakta zorlanıyor belki
Fahişelerle ilgili en eski düzenlemelerden birisi Asurlular tarafından yapılmıştı. Bu düzenlemeye göre, fahişeler kendilerini diğer kadınlardan ayıracak bir kıyafetle gezmek zorundaydılar. Özel deri ceket giyilmesini şart koşan yasal düzenlemelerden birisi de sadece eşi olan ve bağlılığı belirten kadınların takmak zorunda oldukları yüzü kapatan peçeyi fahişelerin takamayacağı koşulunu getirmekteydi. Yasaya uymayana ise sopayla dayak ve başlarından aşağı zift dökerek cezalandırma yöntemleri uygulanıyordu.
104 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
Yolunuz açık olsun...
Tonu ruhu incelten lekelerin hikayesi, zift gibi ruha yapışan, doğmamış çocuğuna bulaşan, oradan her bakışı liğme liğme eden, her gülüşün tadını kaçıran lekelerin... Bir yanmakla çözülür mü insanın içi, sökün veriyor... En derli toplu olanları bile bir savaş alanına çeviren sevda, duldasından kirli suların aktığı tekinsiz ruhlara neler yapmaz...
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021375 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Kainat kitabının içerisindeki eşsiz bir kitaptır insan. Oysaki sadece bu üç harf ile fişleniyor çoğu zaman şu dünya. Bu diyarda sustuklarının, söylemek isteyip de söyleyemediklerinin adına aşk diyor, kalbini mutmainlik makamına oturuyorsun. Ve sen de biliyorsun ki sadece bu üç harfin insanda tezahür edişi, yaşa diz çöktürmüş adam misali sabır ve ustalık işidir. Aşk, asla anlatılıp tarif edilemeyen bir duygudur. Aşkı yaşadığını sadece hissettiğin duygu ile anlarsın. Ve aşk aslında ölürken dirilebilmektir. Sana ufuk açacak, sana konuşma kabiliyetini suskunlukla sunacak kitapları oku. Seveceksen tanımalı, eleştireceksen de bilmelisin. Tanıyıp bilmeden sevmek muhabbet değil, bu masumhane duyguya karşı edilmiş bir küfürdür. Bilmeden sevmek ve bilmeden eleştirmek de zift; kalbe kara ve ağır bir yüktür. Sen sevdanın dili önce aşksın. Sevmek parmağa yüzük takmaktan ötede, yüreği yanarken bu yangın ortasında gözlerini ıslatabilmektir.
Aşkın Seccadesi Çanakkale
Aşkın Seccadesi ÇanakkaleAbdullah özen · Ahir Zaman · 201710 okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.