Alevilerin ibadet-zikir yeri olan cemevi de adını Arapça cem' kelimesinden aldığına göre, o da "toplanma yeri" demek.
Sayfa 83Kitabı yarım bıraktı
Müslüman Kardeşler’in, kendilerini dar bir çerçevede ibadetlere vermiş, bütün gayretleri namaz, oruç, zikir ve tesbihat olan dervişler cemaati olduğunu zannedenler yanılmışlardır. İlk Müslümanlar İslam’ı bu şekilde tanımadılar ve ona bu tarzda iman etmediler. Onun hem akide hem ibadet, hem vatan hem de millet, hem mana hem de madde, hem kültür hem de kanun, hem müsamaha hem de kuvvet olduğuna inandılar. Onun, hayatın her sahasına uzanan, ahiret işlerini düzenlediği gibi dünya işlerini de düzenleyen, hem ameli hem de ruhi bir sistem olduğuna iman ettiler. Onlara göre İslam hem din hem de devlet, hem zikir hem de cihattır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Ne kadar hoş bir dua
Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi:
"ALLAH'ım! Nefsime takvasını ver ve onu tezkiye et! SEN onu en iyi tezkiye edensin. SEN onun Velisi ve Mevla'sısın."
{Müslim, "Zikir," 73}
Sayfa 39
Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve
idraktır.
Gözün meyvesi , olup biteni değerlendirip ibret almaktır.
Kulağın meyvesi, Kur'an-ı dinlemektir.
Dilin meyvesi, Allah'ı zikretmek.
El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir.
Kalp susuz kalıp kurursa, meyveleri yok olur
O halde senin kalbin çoraklaşmışsa, bol bol zikir yap!
Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve idraktir.
Gözün meyvesiyse, olup biteni değerlendirip ibret almaktır.
Kulağın meyvesi, Kur'an ı dinlemektir.
Dilin meyvesi, Allah’ı zikretmek. El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir.
Kalp susuz kalıp kurursa, meyveleri yok olur
Şu halde senin kalbin çoraklaşmışsa, bol bol zikir yap!
İşte huzurun sırrı: Az yemek, Az insan, az konuşmak; bol tefekkür, bol zikir, bol ibadet kalp gözünü açar, ruhunu besler.
Zekât, sadaka, zikir, işim, ibadet bizim yol işaretlerimizdir.
Zikrin hakikati, bir emir ve yasakla karşılaşıldığı zaman Allah'ı hatırlamak, günah vaktinde günahtan uzaklaşmak, ibadet vaktinde emir ne ise yapmaktır. Eğer zikir onu bu hususlara sevketmezse, onun zikrinin hakiki zikir olmadığına, sadece nefis konuşması olduğuna işarettir.
Sayfa 195
"Dünya ahiretin tarlasıdır." hikmetinin sırrına eren insan yaptığı her hareketi bir ibadet şuuruyla yapmaya başlar, işinin adı ve şekli ne olursa olsun kâinattaki diğer canlılar gibi zikir meclisine katıldığının farkına varır. Herkes zâkir, kâinat dergâh olur. Yaptığı her yararlı işin öbür dünya için bir "fide" olduğunun şuuruna erer. Onu sulamaya gayret eder. Ayrık otları temizler
Zikir üç çeşit olur:
1 — Dil ile yapılan zikir.. Bu, tilâvet ve ibadetlerde yapılan zikirdir ki, mustahabdır.
2 — Zikri - Hafi - Gizli zikir... Bu, ibadet ve sadaka çeşitlerinin en ileri geleni ve âlâsıdır.
3 — Kalp zikri... İşte bu zikir sayesinde kişi, her şeyden el etek çeker, yalnız ve yalnız mahbubu ile meşgul olur..
Sayfa 115 - Hisar YayıneviKitabı okudu
3.Ders, DUADA NİYETİN YÜCE OLMASI...
"Allah' karşı ısrarcı olman, dualarını hep tekrar etmen ve sabretmen gerekir. Değerli Kardeşlerim! Dua sabra ve kuvve- te ihtiyaç duyar. Allah'a dua edeceksin ve bu konuda ısrarcı olacaksın. Sen alim, fakih, muhaddis olmasan, çok ibadet ve itaat sahibi olamasan bile Allah fazlı, keremi ve rahmetiyle seni Firdevs-i Ala ile rızıklandırabilir. Allah sana bu rızkı ve- rebilir. O her şeye kadirdir. O Rahman, Rahim ve Kerimdir."
Sayfa 19Kitabı okudu
İşte huzurun sırrı:
Az yemek az insan, az konuşmak; bol tefekkür, bol zikir, bol ibadet kalp gözünü açar, ruhunu besler.
Sayfa 125Kitabı okudu
