Metin T.

Metin T.
@zikodima
İTÜ
Moskova
1229 okur puanı
Kasım 2016 tarihinde katıldı
Bunlar boşanınca babası kıza, Annenle aramızı yap, demiş. Kız da annesine gitmiş, babasıyla barışmasının onu çok mutlu edeceğini söylemiş. Annesi, Bunca yıl eziyet çektim, demiş, çok âşıktım, evlendiğime pişman değilim, seni yaptığıma da, bugün olsa aynısını yapardım. Ama şimdi babana ne sevgim ne saygım kaldı, bunu benden isteme, demiş, bir daha da yanımda adını anma, onunla ilgili bir şey duymak istemiyorum.
Reklam
Ben onun yengesine vurgun olduğunu düşünürdüm. O fark etmese de, ağbisinin hapisten hiç çıkmamasını, belki de ölmesini dilediğini, bunu düşünde gördüğünü kurardım. Yengesi ona kol kanat geren bu küçük adamı fark edecek, bir gün utanç ve arzuyla birbirlerine sahip olacaklardı. Dalıp gittiği zamanlarda bunu düşlediğini düşünmek hoşuma giderdi. Öyle daldığı zamanlarda, Halil Ağbi sırtına iki kez vurur, sıvazlardı, Âşık mısın lan sen, derdi. Yanıt vermezdi.
Hiç uyanmayacakmış gibi görünüyor. Üstündeki battaniyeyi sıkıca tutmuş. Yorgun, yaşlı sanki. Oysa beş yaş aramız. Ne güzeldi eskiden. O zamanlar seviyordum da onu. Geceleri sohbet ediyorduk. Şimdi bazı günler kendi kendine konuşuyor. Düşle gerçeği ayıramıyormuş, rüyasında da hep ayıp şeyler görüyormuş. Gene de uyuduğuna seviniyor annem. "İyi uyudu ha, garip dinlendi," diyor. "Dinlendi." Annem saçlarını okşuyor. Bir an eli gevşer gibi oluyor Serap'ın, sonra yine sıkıyor avuçlarının içinde battaniyeyi.
Sayfa 18 - Evin İçi- Öyküsünden.Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Anlıyorum. Bu gibi tarikatlar ve cocuk istismarları katolik kiliselerinde de yaygındı. Ancak hala Amerika da benzer tarikatlar var. Peki, Tanrı ile aran nasıl? Yaşadıkların seni Tanrı ile ilişkini nasıl etkiledi?” “Tanrı’ya olan inancımı kaybetmedim hiçbir zaman. Suçlu Tanrı değildi, insanlardı. Belki de beni ayakta tutan Tanrı’mın verdiği ruhsal güç idi. Ancak dinleri sorgulamama neden oldu bu yaşadıklarım. Dinlere değil ama Tanrı’ya inanıyorum.”
“İnanmak sana güç verecektir. Birgün her şeyi kaybedebiliriz ama inancımızı kaybetmiyoruz değil mi? Bu bize doğuştan verilen bir yetidir: Mutlaka inanırız, inkar etsek bile. Adı Tanrı değildir belki kimileri için, ama bir şeylere tutunma ihtiyacımız hep vardır ve mutlaka tutunma ihtiyacı ile inanırız ‘şeylere’. Dinsel bir açıklama ile yanıt veremem sana ama Marks ve Engels’in Alman İdeolojisi adlı kitaplarında yazar: “Onların ihtiyaçları, sonuçta onların doğasıdır.”
Reklam
Reklam
36 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.