"Hayatın dayanılmaz bir sarsıntısı bu kadını bir defa yere kapatmış sonra her halkası başka biçim eza ve mihnetlerden yapılma bir uzun, ağır zincir vücuduna dolanarak onu yaralaya, bereleye sürüklemiş hurdehâş etmişti."
Sayfa 33Kitabı yarım bıraktı
"Çocuklar! Müslüman Türk'ün gülecek günü yok! Fakat bizler gaflet sayesinde gülüyor, oynuyor, eğleniyoruz...
Müslüman Türk'ün gülecek günü yok! Elalem, tarihlerine efsaneler uydurur, dedelerini, büyüklerini, kumandanlarını büyütmeye çalışırken; biz Fatih'in türbesine zincir vuruyoruz... Hayret!"
Sayfa 248Kitabı okudu
"Yasak tanımaz rüzgar
Zincir vurulamaz martıya
Bir de insan kalbine"
Sayfa 84
Yıllarca kendi dünyası ve ruhunun zindanlarında yaşamış bir potreydi.
Birgün gün yüzüne çıkmayı hep bekliyordu.
Uzun yıllar geçmişti,ve kapıda bir zincir sesi belirdi.
Bir muhafız gelmişti, açtı tüm kilitleri ve yol gösterdi.
Sabır dedi zaman dedi.
Tuttu potreyi ruhundan ve tüm renklerinden.
Yürü dedi,durma ve yürü.
Potre yıllar sonra güneşi görüyordu,huzur buluyordu.
Zindandan çıkmıştı.
Ne yapacağını bilen ama afallayan bir hali vardı.
Bir ruha asılmak ve ebediyen orada kalmak istiyordu.
Yıllar sonra gördüğü o Güneş onu ısıtıyordu ve en çok onu sevmişti.
Tüm bedenini ısıtıyordu fakat portrenin gayesi güneşin ruhundaki alevde varolmak oraya ulaşmaktı
Yasak tanımaz rüzgar
Zincir vurulmaz martıya
Bir de insan kalbine.”
Türkiye’de özellikle 2000’li yıllarla birlikte açılan zincir kahve mekânları geleneksel kahve kültürünün yerini alarak kahveyi “mutenalaştırmıştır” (Akarçay, 2014). Günümüz temel sosyalleşme mekânlarından biri olan kahve dükkanları (kafeler) tüketicinin sadece kahve değil aynı zamanda bir kültürü de yudumladığı yerler haline gelmiştir. Kahve
Tükenen Dünya ...
Tatmin nedir bilmez bir kar açlığıyla harekete geçirilen küresel tekno-ekonomik zincir biyosferin ve antroposferin (*) bozulmasının müsebbibidir.
(*) SB notu: "Biyosfer", canlıların yaşamlarını sürdürdüğü ve cansız varlıkların da bulunduğu Dünya katmanıdır. Bu katmanda toprak, su ve hava canlılar için gerekli yaşam alanını oluşturur. Dünya'nın ekosistemidir.
"Antroposfer", insan nüfusu da dahil olmak üzere insan tarafından oluşturulan sistem ve malzemelerin toplam kütlesi ve onun dünya sistemleriyle etkileşimidir. Antroposferin parçaları şunları içerir: minerallerin elde edildiği madenler, 8 milyar insanın tükettiği gıdayı üreten otomatik tarım, petrol ve gaz sahaları, internet dahil bilgisayar tabanlı sistemler, eğitim sistemleri, çöplükler, fabrikalar, atmosferik kirlilik (uzaydaki aktif uydular ve işlevi bitmiş, uzay çöpü olmuş olanlar), ormancılık ve ormansızlaşma, kentsel gelişim, yollar, otoyollar ve metrolar dahil ulaşım sistemleri, nükleer tesisler, savaş...
Sayfa 11Kitabı okudu
“Bir çocuğa beden verebilirsin ama onun kalbine, ruhuna tesir edemezsin. Herkes kendi hayatını yaşar, herkes kendini yaratır. Ama insanı, kendisine götüren köprü çok incedir, çok dar. Bir tek kendisinin geçmesine izin verir. Kan bağı bir imtiyaz değildir bu yolculukta. Aksine çoğu zaman aşılması zorlu bir engeldir, kırılması imkânsız kalın halkalardan oluşmuş bir zincir. İnsanın elini kolunu öyle bir bağlar ki, hiçbir zaman kurtulamazsın.”
Sayfa 255Kitabı okudu
