Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Edebiyatı yapmacığından arındırmak, onun gerçek yüzünü görmek, felsefenin elinden zırva dilini almak kadar nazik bir iştir. Zihnin yarattıkları, ıvır zıvırın çehre değiştirmesinden mi ibaret? Ve yalnızca dile getirilmişin dışında, sırıtma veya irade yitiminde mi biraz cevher var?
"Hayatın gerçekleri romanlardan daha saçma. Bizim yaptığımız şu konuşma tarih boyunca kaç milyonuncu kez tekrar edilmiştir, hiç düşündün mü? Benim yaşadıklarımın aynısını kaç kadın yaşamıştır? Kaç kadın aldatıldığında uyuyor taklidi yapmıştır? Binlerce yıldır ne değişti? Kadın düşmanı bir dünya bu. İlerleme milerleme illüzyon. Dünya gelişiyormuş gibi yapan ama olduğu yerde sayan, sürekli başa saran zavallı bir ihtiyar. İnsanlar dünya üzerinden silinene kadar da aynı zırva senaryolar tekrar edip duracak."
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
... Sizi kendim kadar tanıyorum... Bundan daha büyük zırva olur mu? Kendimi ne kadar tanıyorum ki?..
Sayfa 104 - Ömer, Yapı Kredi YayıncılıkKitabı okudu
"Bir ada arıyorum. gevezelikten, boş laftan uzak. Konuşmuş olmak için konuşmak, yasak. Her şeyin azı ve özü revaçta adada. Ve de bilhassa susmak. Çevreyi zırva ile kirletmemek, elalemi çocuk yerine koymamak, yavan gerçekleri yeni bulunmuş vecizeler sanıp gevelememek, ada muaşeretinin ana ilkeleri. 'ağzı laf yapar' tanımı küfür sayılıyor ada sakinlerince. Hele konuşmasının boş içeriğini yüksek sesle konuşup bastırdığını sanmak, ayıbın ayıbı."
"Bir ada arıyorum. Gevezelikten, boş laftan uzak. Konuşmuş olmak için konuşmak, yasak. Her şeyin ağzı ve özü revaçta adada. Ve de bilhassa susmak. Çevreyi zırva ile kirletmemek, elalemi çocuk yerine koymamak, yavan gerçekleri yeni bulunmuş vecizeler sanıp gevelememek, ada muaşeretinin ana ilkeleri. 'Ağzı laf yapar' tanımı küfür sayılıyor ada sakinlerince. Hele konuşmasının boş içeriğini yüksek sesle konuşup bastırdığını sanmak, ayıbın ayıbı."
Sayfa 129Kitabı okudu
“Sizi kendim kadar tanıyorum... Bundan daha büyük bir zırva olur mu? Kendimi ne kadar tanıyorum ki?..”
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
İnsan, bilincinin üstüyle ne kadar çabalarsa çabalasın faydasız. Hiçbir şey unutulmaz. Telkin, güç gösterileri... Hepsi yalan, boş, zırva... İnsan ruhunun kiri, tortusu bilincinin altında...
Tertipsiz bir başlangıç bu yine. Beklenmeyen bir sıkıntı değil duyulan veya gidilen yolların ulvi bir amacı yok. Bu devrin tüm hissiyatı derdest edilmiş ve kalıp gibi dökme duygular, öyle ağır duygular ki, kimsenin içinde kıpraşmıyor artık. Bir sonraki bardak için şimdiden teşekkür ederim. İnceliğin doğurduğu sahici kıvranışlar ve yürümek istekleri olmadığı gibi, karar almak boka selam vermek kıvamında artık. Özür dilerim. İki adım sağa ve tekrar sola. Şimdi bir kadın, dinç ve başarılı sergiliyor kendini. Canice değil sevgimiz, fakat bir anlamı da yok. Yani yarını ve dünü birbirine bağlamayan bir anlam bu. Düzenli bir zırva ve umursamazlık, ağaç altlarında veya gürültülü lokantalarda mide bulandırırken kısa süreli hazlar vermiyor değil. Renkleri ve detayları abartmak bir anlayışın kollarını ve boynunu yaralaması gibi. Bir ruh işi ve kesinlikle gizemli veya anlaşılmaz değil. Belki sadece tarif edilemez. Burası insanların acziyeti ve kibri ile kaplanmış bir fırın tepsisi gibi. Gittikçe ısınıyor, ısınıyor ve sonra patlıyor. Şarkılar ispatlıyor. Diş izleri, mideler ve bağırsaklar, detaylar detaylar...
BİR BAŞARISIZLIĞIN ŞEKLÜ ŞEMAİLİ Bakkallar ve kiliseler canavarımsı düşlerle doludur: Oralarda sayıklamasız yaşayan hiç kimseye denk gelmedim. En ufak arzunun ardında bir zırva kaynağı bulunduğundan, tımarhaneyi haketmek için kendini hayatta kalma içgüdüsüne uydurmak kâfidir. Hayat - maddeyi sarsan cinnet krizi... Soluk alırım: İçeri kapatılmam için yeter bu. Ölümün berraklıklarına ulaşamadığımdan, günlerin gölgesinde sürünürüm ve ancak artık olmama iradesiyle olurum.
Metis YayınlarıKitabı okudu
—Peki doğa da mı zırva? —Senin anladığın anlamda doğa da fasa fiso. Tapınak değil, bir işyeridir doğa, insan da işçidir orada.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.