Gülseren BUDAYICIOĞLU'nu kitap gruplarında, sosyal medyada ve de kitap satış sitelerinin çok satan listelerinde gördüm. Kitapta gerçekten dikkati çeken iki ya da üç vaka var,fakat dikkatler Ala'da.Gerçek olduğu düşünüldüğünde okurken bile insanı derinden etkileyen, dibe çeken bir yanı var .Hatta Ala anlatırken çokça düşündüm ne kadar şanslıyım diye.Ne kadar zor hayatlar var, keşke bunu erken fark etsek. Benciliz hayatta, böyle bir olay yine de hiç kimsenin başına gelmesin. Bir tarafta ilgisiz ve gelin geldiği ailede kayınvalidesi tarafından kabul görülmeyi bekleyen bir anne, bir tarafta dediğim dedik, her dediği yapılan torunları arasında ayrım gözeten bir babaanne. Hayat ne kadar katlanılmaz olmuş Ala için, o da ailede gördüğü üzere doktoru tarafından kabul edilmek için hırçınlaşan Ala. Sayfalar kıvrıldıkça her şey gün yüzüne çıktı, gerilim hattındaydım sonlarda. Her şey iyi hoş ama Ala'yı kendine getirme uğraşısında baz aldığı hikâyeler beni fazlasıyla yordu. Sonrasında çocuk yaştan itibaren yaşadığı zorluklar düşünüldüğünde yapılan sil baştan bana fazla abartılı geldi. Hangi psikiyatrist hastası ya da danışanı için bu denli kendinden verir ki? Öyleyse helal olsun.
Gülseren Hanım'ın kendi yaşamından hareketle anlattıkları,hastalarının vakalarıyla iç içe geçmişti bence. Süper harika,bomba,fevkalade yorumlarına istinaden bu denli abartmaya gerek olmadığına inanıyorum. Onun dışında gerçekten güzeldi. Diğer kitaplarına da yer vereceğim..