Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Susmasın Zuhal...
Karyağdı Bayırı derler. İşte orada dünyaya geldim" diye anlatmaya başladı. Yavaş konuş Zuhal, kelimeleri tek tek söyle, uzun uzun, yayvan yayvan konuş ne olursun! Bitmesin sözlerin. Çayı yavaş yudumla. Sigarandan derin nefesler çekme, geçme zaman, herkes sussun, lütfen. Zuhal konuşacak. Mahşere kadar seni dinlemeliyim, ateşle sınanırken, yaratıcımız bezgin nefesiyle dünyayı buza çevirdiğinde seninle, anlattıklarınla, yüzünde çakıp geçen gülümsemeyle, uzaklara bakan gözlerinle sevişmek isterim. Ne olur kıyamet kopmasın tanrım, onu benden alma. Bu ilk sevişmem benim, yazık olmaz mı bize! Ne güzel anlatıyorsun Zuhal. Sözlerinin içinde yürüyorum şimdi. Aklım, ruhum, canım, bedenim, nefesim senin sözlerinle doluyor. Ne güzel anlatıyorsun. El ele, senin çocukluğunun dünyasında yürüyoruz şimdi. Daha doğmadığım bir zamanı anlatıyorsun. Tanrım, biraz zaman ver bize, biraz daha, ne olursun! Ne güzel anlatıyorsun Zuhal!
Kimden isteyeyim, bilmem ki kimden Hangisi Süreyya, hangisi Zuhal Bilmezler ki alev dolu kalbimden Onlara yazıldı bu son arzuhal
Sayfa 135 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
""Zira şüphe duymayan sorgulamaz, sorgulamayan görmez, görmeyen kişi ise kör ve şaşkın kalmaya mahkûmdur."" Ardından şu beyti eklemektedir: Gördüğüne tutun, işittiğini terk et. Güneş varken Zühal'e ne hacet."
Sayfa 12
Bu mektuplar ki;
Hastanede ölümcül bir ameliyata yatmış olan sevgiliye (Zuhal Tekkanat) yazılmış mektuplar bunlar. Sevdiği kadına yaşama sevgisi aşılamaya çalışan, güç veren, güven veren, sevgi yüklü mektuplar..
Sayfa 8 - Erdal Öz'ün yazdığı önsözdenKitabı okudu
"Zira şüphe duymayan sorgulamaz, sorgulamayan göremez, görmeyen kişi ise kör ve şaşkın kalmaya mahkûmdur. Gördüğüne tutun, işittiğini terk et. Güneş varken Zühal'e ne hacet.'
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BİR GARİP DÜNYAYA GİRİŞ
Sıradan bir hayatın içinde var olmak kolaya kaçmaktı.Kendi sorununu ve sonunu kendi inşa eden sınırlarda dolaşan hayatlara hiç şahit oldun mu? Yargılamak,kınamak,dışlamak ve sadece sahip olduğun hayatı normal olarak sınıflandırmak dışında sen gibi olmayana ne yaptın? Bir kez olsun kırılgan kalplerin bu denli kırıcı,parlak beyinlerin bu denli karmaşık olmasının sebepleriyle ilgilendin mi hiç ?
Sayfa 9 - YAZAR ZÜHAL YALINKitabı okudu
Acı vermemeli insana kendi yalnızlığı, kendisiyle çoğalmayı bilmeli. Ancak kendisiyle çoğalan kişi tutku ve aşkla yaptığı her şeyi besleyebilir.
Sayfa 110 - Hayy KitapKitabı okudu
Düşünceler dile gelir, dilden çıkan başa gelir.
Sayfa 40 - Hayy KitapKitabı okudu
İnsanın kalabalıklar içindeki yalnızlığı, en güzel yerde bile hissedilen iç sıkkınlığı, ruh tutsaklığının habercisidir.
Sayfa 20 - Hayy KitapKitabı okudu
Reklam
Ben kimim? Nereye gidiyor tüm bu yollar? Cennet dediler bana, Eğer çok seversem,cenneti yaşarmışım... Ansızın anladım... Cennet de bende, cehennem de... Yerimi ben belirliyorum bu evrende.
Sayfa 13 - Hayy KitapKitabı okudu
Dostluk ve sevgi daima fedakarlık mukabili kazanılan şeydir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Geleceğinden korkulan şey vuku bulduktan sonra ehemmiyetini kaybeder.
Sayfa 136Kitabı okudu
İçeri girememiş, Zuhal'in bankını bulup oturamamıştım. Ancak bu tutum bir yandan da hoşuma gitmişti. Çünkü dünyada her şeyin kendi koyduğu düzene bağlı olmadığını, doğaya tabi olduğunu hatırlatıyordu insana. Ama bunun aynı zamanda o belirsizliğin; kimsenin hikâyesini sadece onun izinden giderek yeniden inşa edemeyeceğimin ilk işareti olduğunu nasıl bilebilirdim?
Sevgili Zuhal Küçük olaylar var hayatta; ama ne tuhaf, aslında, hayatın doğrultusunu da, hatta her şeyi de belirleyen o olaylar oluyor.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.