Sinem Soylu
@aticabook
Yüksek Lisans
87 okur puanı
Temmuz 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Zülfü Livaneli - Son Ada
Bu dünya ne kadar adaletsiz bir yer olarak görülse de bazen işler tam da olması gerektiği gibi olur ve biter.
Bu kitapta da her ne kadar bir distopya havası ile konu ele alınsa da aslında anlatılmak istenen belli. "Sen düzeni bozarsan o düzende bir gün gelip seni bozar."️
Cennetten bir yer olarak görülen ve sadece belirli bir sayıda kişinin yaşadığı bir yer olan ve kitabı anlatan kişinin deyimiyle "Son Ada" nın o görkemli halinin bitişinin hikayesini okuyoruz.
Bu adada sadece 40 adet ev tarihleri çok eskiye dayandığı söylenen martılar var. Ama bir gün işler değişiyor ve yaşadığı ülkesinde de sevilmeyen başkan bu adaya taşınıyor ve bu taşınmayla felaketler silsilesi başlıyor.️
Bozulan doğa, tahrip edilen o güzel ormanlar, katledilen hayvanlar, getirtilen yılanlar, timsahlar ve daha neler neler...
Sonunda da çok büyük pişmanlıklar olsa da artık faydası yoktur ve cennetten köşe o güzelim ada artık simsiyah dumandan görünmeyen bir yer haline evrilir...
Kitap ilk başta biraz sıkıcı ve anlatıcının araya görmesi ile kötü gelebilir ama ilerleyen sayfalarda olayların hızlanmasıyla bir solukta okutuyor kendini. Tavsiye ederim arkadaşlar, Zülfü Livaneli yine pişman etmedi...
Sinem Soylu 
Son Ada 
Zülfü Livaneli
Ne Yaparsan Yap İnsanı Fikrinden Vazgeçiremezsin
Cengiz Aytmatov-Cemile
Bu ara listemde denk geldi Aytmatov kitapları ağırlıklı okudum sanki ama hepsi çok güzel kitaplardı ve beni pişman etmediler.
Bu kitapta da yine güzel bir hikaye ile bizi bu dünyanın gamından kederinden uzaklaştırmayı başardı Cengiz Aytmatov. Kitap hem bir aşk kitabı gibi hem de insan ilişkileri, aile hayatı gibi konulara değiniyor.
Yine savaş dönemi ve halk erkeksiz bir şekilde yaşam mücadelesine devam ediyor. Baş karakter Cemile'de bu mücadeleyi canla başla yürüten o kadınlardan biri.
Taze gelin eşinin savaşa gitmesiyle yeni evinde yaşamaya devam eder. Göz önündedir ve herkes tarafından güzelliği, hamaratlığı, kuvveti gıpta ile anılır. Ama yalnızdır ve bu yalnızlık ona yanlış kararlar aldırmaya sebep olur ve yine bir başka yalnız ailesiz savaştan dönmüş Danyar ile birbirlerine beraber gün boyu çalışıp vakit geçirme sonucu artık eskisi gibi bakamazlar ve sonuç aşk sarhoşluğu ile evlerini terk edip yeni bir hayata yelken açmak için yola koyulurlar.
Eseri beğenmekle birlikte anlatım tarzı olarak keşke Cemile'nin ağzından da okusaydık diyebilirim. Kayın biraderinden okuduğumuz hikayeyi başkarakterden de dinleseydik neden bunu yaptığını, ailesini terk edip habersizce çekip gittiğini daha iyi anlayabilirdik. Ama yine de okunmaya değer bir hikaye. Tavsiye ederim.
Sinem Soylu 
Cemile 
Cengiz Aytmatov
Hayatta Bir Kere De Olsa...
İlber Ortaylı- Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
İlber hocanın kitaplarıyla tanışmam ilk bu eseriyle oldu. Tam bir başucu kitabı aslında. İçinde kendi tecrübelerinden yola çıkarak bizlere birçok fikir sunuyor.
Tabi bunları uygulamak kolay değil. Onun zamanında bizim zamanımız, hayat şartları, ekonomi vb. birçok şey farklı olabilir ama orada verilmek istenen mesaj önemli olan.
Zaman çok değerli ve bunu iyi değerlendirmek bizim elimizde. Neye ağırlık vereceğimiz, kendimizi nasıl yetiştireceğimiz ileriki dönemimiz için bir basamak...
Kitabın içinde gidilip görülmesi gereken yerlerden, şarkılara, edebi eserlere, tarihe pek çok konuya değinen,soru cevap havası verilen bu kitapla İlber Ortaylı umarım bazılarımız için tetikleyici güç olur ve yitip giden zamanın kıymetini anlamaya imakn verir.
Bence bir şans verilmeli ve bu eser kitaplığınızda olmalı.
Hayatta belli bir noktaya gelmiş kişilerin dedikleri yabana atılmamalı... Sinem Soylu 
Bir Ömür Nasıl Yaşanır? 
İlber Ortaylı
Okur Takip Önerileri
Anarkay Kayalarının Dili Olsa da Konuşsa
Cengiz Aytmatov- Deve Gözü
Cengiz Aytmatov külliyatimdan okumaya devam ediyorum. Her bir kitabı birbirinden ayrı güzel. Dili sade, anlaşılır ve bizden hikayeler oluyor bunlar hep...🪻
Yine sayesinde bozkıra gittiğimiz, sıcağını içimizde hissettiğimiz, yaşamın ne olursa olsun devam etmesi gerektiğini bir kez daha kabul ettiğimiz Deve Gözü kısa ama güzel bir hikayeydi.
Kemal adından bir gencin okul sonrası çalışmak için büyük umutlarla, hayallerle geldiği Anarkay da yaşadığı zorlukları anlatıyor. İşi öğrenmek için oradayken tam tersi başka işler yükleniyor bu üniversiteli lakaplı Kemal'in omuzlarına. Ama yılmayan, pes etmeyen Kemal bize güzel bir örnek oluyor.
Ama hayatta her zaman karşımıza iyi insanlar çıkmaz. Onların bize yaptıkları da elbet yanlarına kar kalmaz. İşte Abakir de bu kitapta böyle bir karakter olarak Kemal'e tarlaları dar etse de burnun getirse de sonuçta yine terk edip amansız bir uğraşın peşine koşup giden o oluyor.
Hikayeye adini veren olay ise tarlalardan biraz uzakta şu ihtiyacını gideren bir kaynak vardi. Kemal orada bir gün güzel bir kız ile karşılaşıyor. O da yeni buralarda. Soruyor Kemal'e buranın adı ne; Deve Gözü cevabını alıyor.
55 sayfalık kısa bir Anadolu rüzgarıydı ve tadı damağımızda kalarak geçip gitti... Sinem Soylu 
Deve Gözü Cengiz Aytmatov
Saf Olduğunu Kabullenmeyen Bir Genç Kız
Osamu Dazai- Öğrenci Kız
Japon edebiyatından okuduğum ilk kitap oldu Öğrenci Kız. Tokyo'da yaşayan bir kızın hayatından çok kısa bir dönemi 53 sayfayla okuyoruz.
Hayata olumsuz tarafından bakan, annesiyle olan ilişkileri, felsefi düşünceleri ile aslında ana karakterin kendi içinde yaşadıklarını görüyoruz.
O dönem koşullarına değinen, yemeklerinden günlük yaşamdan örnekler sunan yazar bizlere bu karakter üzerinden iyi bir kız olmaya çalışan, kendini saf olarak görmeyen bir gencin ergenlik döneminde kendinde yaşanan farklılıkları anlamlandırmaya çalışması hikayesi bakıldığında...
Yeni bir ülke edebiyatı olarak okumaya gayet uygun bir kitap. Yazarın bu kitabından yola çıkarak yeni bir eserini de okumak isterim. Sizler de böyle değişiklik yapmak isterseniz pişman olmazsınız. Dili açık, sade, anlaşılır akıcı bir kitaptı...
#keşfetteyim #keşfet #keşfetteyiz #osamudazai #öğrencikız #japonedebiyatı #amazon #dünyaedebiyatı #okudumbitti #bookphotography
#bookstagramturkey #books #bookstagrammer #bookstagram Sinem Soylu 
Öğrenci Kız 
Osamu Dazai
Ah Be Akkız! Yazık Oldu Sana
Yolpalas Cinayeti - Halide Edip Adıvar
Kaz bakmayı seven, onları yavrusu gibi gören, koynunda saklayıp büyüten, Akkızın annesinin intikamını alma hikayesi...
Dadılık yapan, dönemin zengin ailelerinin yanında çalışan ve kendini geliştiren Nadire bir gün bir başkasının evine dadılık yapmak için gider. O evde karşısına bir zamanlar anne kıza hayatı dar eden, dünyalarını başlarına yıkan, bir çift öküz alabilmek için didinip biriktirdikleri parayı alıp kaçan emmioğlu şoför Mükerrem'in (tanıdık değil) yaptıklarına karşılık olarak bir sabah sırtından ansızın bıçaklanarak günahlarının kefaretini ödemesini anlatıyor bize Halide Edip.
Ardından gelişen olaylar, mahkemeler, hastanelere sevkler ve daha neler neler. Sonunda da belki böylesi daha iyi dedirten Akkızın hazin sonu... (1936)
Dili güzel, konu olarak akıcı çok kısa bir süre de bitirebileceğiniz bir eser. Bazı yerlerde o dönemin dili aynı şekilde yansıtılmıştır.
Keyifli bir yolculuktu, okumayanlar tavsiye edilir. Halide Edip her zaman farkını ortaya koymaktadır kadın karakterleriyle... Sinem Soylu 
Yolpalas Cinayeti 
Halide Edib Adıvar
Ömer'i Çocukluğu- Muallim Naci
Saraçhane başındaki namuslu, temiz, iyi niyetli, herkes tarafından guzellikle anılan Ali Beyden olma Ömer'in hikayesi ile Kasım ayının okuduğum güzel kitaplarından bir tane daha...
Klasik eski dönem Türk edebiyatı tamamıyla kitap. Yalın, sade biraz o dönem Türkçesi ve konuşma telaffuzu ile kolay okunur.️
O dönemin sosyal hayatına, yaşam tarzına, aile ilişkilerine değinilen, eğitimden, dinden kesitler sunan bir biyografi kitabı aslında Ömer'in Çocukluğu.
Güzel sevgiyle yetişmiş, iyi aile terbiyesi almış bir çocuk olan Ömer bizlere büyüdüğü dönemdeki belirli bir kısımları aktarıyor yazılanlarla.
Dileyenler tadımlık kısa bir mola verme düşüncesiyle bu kitabı okuyabilir. Sinem Soylu 
Ömer'in Çocukluğu 
Muallim Naci
Ah be Çukurova!
Hüyükteki Nar Ağacı- Yaşar Kemal
Yine Çukurova'da geçen bol bol sıcağını, garibanlığını, köylüyü gördüğümüz güzel ince mesajları olan bir kitapla sizlerleyim. Bu aralar ince kitaplardan gidiyorum. Daha eğlenceli ve biraz değişiklik katıyor bana diye düşünüyorum.
Eser sayfası az olmasına rağmen karakterlerle aynı şeyleri yaşıyormuş gibi hissettirmeyi sonuna kadar başarıyor.
Memed ve bir grup arkadaşının ve bir çocuk Memed'in köyden iş bulmak istemiyle Çukurova'ya gitmelerini ama orada umduklarını bulamamalarını anlatıyor bizlere.
Artık işçiye gerek kalmadığı teknolojinin, traktörlerin onların yerine işleri hallettigi bir dönemi görüyoruz Yaşar Kemal'den.
Nalet Çukurova sadece bu kadarla da kalmıyor birde suyundan içen, havasını soluyan iflah olamıyor. İşte burada devreye her şeyi düzelteceğine inanılan taa orada ki Nar ağacı devreye giriyor. Ama ne çare...
Anlıyoruz ki çıkılan her yol her zaman istenilen yete varmaz, istenilen şekilde varılmaz. Ne demişler yokluk, fakirlik ateşten gömlek adeta...
Sımsıcak bir Anadolu hikayesi arayanlara duyurulur... Sinem Soylu 
Hüyükteki Nar Ağacı 
Yaşar Kemal
TAM KISMET AÇILDI DERKEN!
Yaşlı Adam ve Deniz - Ernest Hemingway
"Yaşlılık benim çalar saatim" diyen kendini kanıtlama telaşında olan yaşlandığına, gücünün azaldığına inanmak istemeyen bir balıkçı olan Santiago'nun yalnızlık hikayesi bu...
84 sayfalık kitapta çok fazla karakter olmamakla birlikte geçmişte ona balık tutmayı öğrettiği küçük bir çocuk ve balıkçı Küba'lı bir adam. Bir küçük eski baraka tarzı ev, iyi kötü bir tekne... İşte bu kadar.️️
Kısmetsizlik mi denir yoksa başka mı bilinmez bir gün acildigi tekneyle şansı yaver giden ve o zamana kadar görülmemiş duyulmamış boyda ihtişamlı bir 3 günlük bu balığı yakalama macerası...
Dili sade, akıcı ve bir solukta okunabilir.
"Bir sürü iyi balıkçı var, birkaç da çok iyi ama sadece sen en iyisin."
Sinem Soylu 
Yaşlı Adam ve Deniz 
Ernest Hemingway
Değişik Bir Tutku Avaramuu
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku - İlhami Gör
Kısa, olayi tam kavradım derken bir bakmışsın sonuna geldiğini gördüğün bir eser.
Alıp başını gitmeyi seven, kendi kendine konuşan, e biraz çatlak, aşık ama yine de terk edilen Arif ve onun büyük tutkusu, yanında kendini her şeyden soyutladığı Müzeyyen'in tanıdık ama değişik hikayesi bu kitap.
Nikahsız bir evlilik, sevimli bir yavrucak ve bilgili bir kadının bir araya gelince ne olur onu bizlere göstermiştir yazar.
Güzeldi ama sevdin mi diye sorarsanız net bir şey diyemem herhalde bu tek taraflı tutku hikayesine. Ama belki siz seversiniz. Yine de hep dediğim gibi her kitap bir şansı hak eder.
"- Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku.
- Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku."
Sinem Soylu 
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku 
İlhami Algör
Emma'nın Gurur Yolculuğu
İngiliz edebiyatını dibine kadar hissedeceğiniz bir kitapla geldim bugün.
Emma gurur yapmanın, kibrin, kesin yargıların nelere sebep olabileceğinin bir kanıtı gibi. Ya da insanın kendine atfedilen kalıplardan çıkamaması, snıflamaşmanın, soyadının nereden geldiği, ait olduğun sosyal hayatın sana yükledikleri ne kadar da doğru ve önemli olduğunun bir somut kanıtı.
Jane Austen romanında o dönemi güzel bir şekilde yansıtmış her ne kadar farklı gelse de şuana.
Emma'nın kişiliği, aile bağları, sosyal ilişkileri ve asla olmayacağını düşündüğü aşk hayatı. Eser adından da anlaşıldığı gibi Emma üzerinden ilerlemekte. Başlarda biraz olay akışı yavaş ve betimlemeler sizleri sıkabilir ama sonraya doğru açılıyor ve ne olacağını merak ediyorsunuz.
Ve sonunda yargılarından kurtulan Emma aslında bizlere mesaj veriyor. Mutluluk kaybedilecek bir şey değil. Ve buna engel olanlar da aslında bizlerin kendi kendine kafasında kurguladıkları...
Klasik okumak isteyenlere, sevenlere önerilir.
Benim puanım 574 sayfaya 7/10. 
Emma 
Jane Austen
Erkeksiz Bir Dünya Mı?
Charlotte Perkins Gilman- Kadınlar Ülkesi
Bilim kurgu dünyasına güzel bir bakış açısı sunan yazar; herkesin bir kere de olsa "sadece kadınların yaşadığı bir ülke olsa nasıl olur?" sorusunun karşılığı gibi bir kitap olmuş.
Okuması gayet zevkli, akıcı ve verdiği birçok ders gibi bilgilerle aydınlatıcı bir bilimkurgu klasiği.
Bir savaş sonrası var olan düzene başkaldıran kadınların erkek egemenliğine son vermesi ve artık sadece tek bir cinsin yaşam sürdüğü, en büyük görevleri anne olmak ve muhteşem çocuklar yetiştirip dünyaya kazandırmak olan bir yaşam haline getirdikleri ülkelerini muhteşem bir düzen, disiplinli bir hayata dönüştüren ve doğanın onlara bir mucizesi tek cins üremeyle çoğalan bir millet bu kadınlar...
Eserin sonu belirsiz bir noktada biterek gerisini bizim hayal dünyamıza bırakıyor.
Farklı bir dünya ya kısa da olsa açılmak isterseniz mutlaka okumalısınız. 
Kadınlar Ülkesi 
Charlotte Perkins Gilman
José Saramago- Görmek️️
Bilinmeyen bir şehirde sonunda hala çözüme kavuşamayan bir ülkede yapılan seçimleri konu alan bir roman.️
Yazarla ilk kes tanıştığım bir kitap daha okudum arkadaşlar. Yazım diliyle olarak esere başlarken ilk sayfasına düşülen notun ne kadar işe yarar olduğunu sizlerde kitabı okurken anlayacaksınız. Çünkü yazım diliyle ve şekliyle biraz karışabilir aklınız. Yazar eseri virgullerle yazmış desek doğru olmaz.
"Noktası çok uzakta olan cümleler, virgüller var içinde bol bol."
Seçimlerdeki şaibeli durumu çözmek için şehri terk eden bir hükumet, anlamsız cinayetler; yazarın bir başka eseri olan Körlü'ğe bir kaç atıf dolu bölümlerle anlatılan ve sonunda hala sebebin ne olduğunu tam olarak anlamadığımız bir ülkeyi sizde okumak isterseniz bir şans verebilirsiniz.
Başlarda belki biraz sıkıcı gelebilir ama sonuna ulaşmak için her şey yapılabilir.
Ben 6/10 puan verdim ama yine de iyi ki okumuşum diyebilirim.️ 
Görmek 
José Saramago Sinem Soylu
Göçmen olmak
Khaled Hosseini- Deniz Duası
Bu kitabı elinize aldığınızda saniyeler içinde okuyabilirsiniz. Ama size bıraktığı etki belki saatler, günler sürecektir.
Çünkü konusu itibariyle günümüz sorunlarından belki de en önemlisi olan, kendimizi onların yerine bile koyamadığımız; izledikçe, duydukça, gördükçe yürek burkan göçmenlere bir dikkat çekme hikayesi.
Bir babanın yaşadığı umutsuzluk, annenin elinden alınan sevinç, ve hiçbir şeyden habersiz uyuyan, neler olduğunu belki fark eden ama anlamlandıramayan bir çocuğun kısa bir zaman dilimini okuyoruz bu kitapla.
Yazarın dil kabiliyeti ve içindeki resimlerle, vatanından zor şartlarda ayrılmak zorunda kalan nice ailenin yaşadığı, hayatın acı tarafının göründüğü sadece nicesinin tek bir tanesi...
Gelirim vakfa bağışlanan bu kitabı sizde okudugunuza pişman olmayacaksınız. 
Deniz Duası 
Khaled Hosseini
Değişik Ama Anlamlı Bir Kendini Yenileme Yolculuğu
Bol bol düşüneceğiniz, sorgulamalar yapacağınız, sizi karşılaştırma yapmaya iten bir kitap yazmış Paulo Coelho.
Yazarın kendisinin baş karakter olduğu uzun bir yolculuk hikayesi bu. Kendindeki isteksizliği, durgunluğu ortan kaldırmak, sebebini öğrenmek ve bir diğer yandan da geçmişinde yaptıklarından, elinden gelen veya gelmeyen birçok yanlışı düzeltmek için affedilmek için yaşadığı kentten ayrılan bir bilgenin anlam yolculuğu... Kendi kontrolünden çıkan hayatında tekrar egemen olma isteği aslında.
Kitapta bir de bir Türk kız vardır ve bu kız Paulonun geçmişinde de vardır. Rastlantı sonucu da olsa yabancı biri ve bir Türk kavuşması insani bir cezbetmiyor değil.
İkisininde Elif'te buluştuğu, kendilerini yeniden bir araya gelişleriyle affettikleri, zamanın dışında ama bir o kadar da içinde oldukları kısa bir dönemibize gösteren ve sonunda okuyucuya der niteliğinde yaşanmışlıklar bırakan bir çok satanlar...
" Yolculuğun amacı hayatımda eksik olan cümleyi tamamlamak değil, yeniden kendi dünyamın hükümdarı olabilmekti."
Keyifle okumanız dileklerimle. Mutlaka bir bakmalı... 
Elif 
Paulo Coelho
John Steinbeck'ten Müthiş Denemeler
Ben Bir Devrimciyim- John Steinbeck
Yazarla tanışma eserim olan güzel bir deneme kitabıyla sizlerleyim. İlk olarak adını okuduğumda kitapta farklı olaylar olacağını tahmin etmiştim ama konusunu okuyunca tamamen ters köşe oldum.
Yazarın çocukluk döneminden meslekte yükseliş dönemine, yaşlılık dönemine kadar hatta geçen dönemde yaşadığı zamana ışık tutan; güncel olayları, evliliği, çocukları hakkındaki konuları içeren aynı zamanda sosyal, siyasi, ekonomik, tarihi birçok konuya, Amerika'ya değinen, yapmış olduğu seyahatlerle tecrübelerini aktaran, bizlere bilgiler veren bir yapıt.
Hatta öyle ki bazı bölümlerde okuyucuyla samimiyet kurarak gayet yalın bir dille aktarım yapmıştır görüşlerini.
Birden fazla bölüm içeren, bazılarının daha önce herhangi bir yerde yayımlanmadığı yazılarla güzel bir eser olmuş. Okumak isteyenler gönül rahatlığıyla okuyabilir 
Ben Bir Devrimciyim 
John Steinbeck
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski - Ev Sahibesi
Yine tadımlık hikayeleri olan bir kitap daha. İçinde dört adet hikayesi olan ve her birinde ev konusunun, sosyal hayatın, o dönemin insan ilişkilerini, dini, aile yapısını anlatan işlendiği bir kitap.
Ben en çok ilk hikayeyi beğendim ve bu kitap diyince aklıma en çok ev sahibesi kısmı gelir. Ev sahibinin hastalanıp evden çıkmasıyla yeni bir ev arayışına giren Ordınov'un taşındığı yeni evinde başına gelenler, ev sahibesine bir kilise de rastlayan ve içinde kardeşlik mi aşk mı tam karar veremediği hisler uyandıran Katerina ve onun yanındaki adam ile yaşadıkları birkaç aylık dönemi anlatmaktadır.
Diğer bölümlerdeki yazılar da fena değildi hatta ikinci bölümde yazar okuyucu ile bağlantı kurup arada bilgiler verdiği tarzda bir hikayeydi.
Fakir bir adam olan Proharçin'in ani ölümü anlatılmakta.
Üçüncü hikaye bribirine mektup gonderen iki adamın iletişim bicimi ve son hikaye olan soytarılık yaparak geçinen Polzunkov'un rüşvet sonucu yıkılan hayallerinin okuyucuya anlatıldığı bir seri Rus edebiyatı.
Çok çok beğendiğim bir kitap olmadı. Ama okunabilir tabiki de her kitap okunmaya değerdir...
Yine de anlatım tarzıyla yazı diliyle bir Dostoyevski diyebiliriz... 
Ev Sahibesi 
Fyodor Dostoyevski
Hunlar, Yenilmez Adam Attila
Peyami Safa - Attila
Tarihe dönüp bakılınca Hun Devleti deyince akla gelen; tasvirleri insan olmaktan uzak, adeta bir dev gibi olan, kadınsız olmaz diyen ama onlara kiymet veren hükümdar, yenilmez adam, komutan Attila'nın hikayesi...
Hun devletinin bir dönemini anlatan Avrupa'ya yapılan seferlerin, zaferlerin bahsedildiği; bir yandan da aşk, Saray hayatı, o dönemin sosyal yaşantısının anlatıldığı, çok sevmesem de yine de okuyup bitirdiğim bir Peyami Safa eseri...
Tarihi kitapları okumayı seven, merak edenlere bir öneri kitap daha. Değerlendirmek isteyenler memnun kalacaktır...
Attila 
Peyami Safa Sinem Soylu
Bir Yandan Edebiyat Bir Yandan Tarih ve Savaş
Ela Gözlü Pars Celile- Osman Balcıgil
Romanı okurken sanki o dönemleri yaşıyormuş hissi ile sözlerime başlamak isterim. Yazım diliyle, anlatım tarzıyla, konusunun sürükleyiciliğiyle oldukça beğendiğim bir kitap oldu benim için.
Liseden beri hayatımıza giren birçok yazar, şair ve daha bir çok kişiyi, tarihe damga vuran olayları, değişimleri ufak da olsa tanıma fırsatı veriyor bizlere eser.
Bir de ana konusu olan ressam Celile ve onun biricik oğlu, subaylıktan şairlere doğru yolu uzanan Nazım Hikmet'i tanımak paha biçilemez.
Celile'de konu olarak pek çok başlık var: Savaş, İstibdat, Tarih, Edebiyat, Cumhuriyet, Mustafa Kemal, İstanbul, Halep, Saray, Aşk, Yasak Aşk, Evlilik, Aile, Eğitim...
Eğer sizde bu türde bir kitap okumak isterseniz kaçırmayın.
Nazım nasıl Nazım Hikmet Ranolmuş eminim sizde merak ediyorsunuzdur?️ 
Celile 
Osman Balcıgil
Dinin hayattaki yeri ve önemi
Yahudilikte önemi oldukça fazla olan; yağmalanma, çalınma, topraklarından koparılmış ve daha birçok durumdan geçen bir şamdanın hikayesi...
Vatanlarından sırf bu şamdan ve birkaç kıymetli eser için ayrılmış bir milletin yaşadıklarını konu edinen, yaşlıların gençlere gördüklerini anlatıp bir gün kurtuluşa erme ümidini hiç kaybetmeden sürekli azmetmesini anlatan ve sonunda da yedi kollu, altın kaplama, ışığıyla cevresini aydınlatan şamdanın sonsuza dek oradan oraya savrulmasını tabuta koyarak önleyen bir avuç Yahudili topluluğun dini ile imtihanını bizlere aktaran bir Stefan Zweig klasiği.️
Ben okurken biraz sıkıcı olsa da sonunda bitirdim ve kısa dini içerikli bir hikaye okumak isteyenlere örnek bir kitap olabilir.
Her kitab iyi veya kötü mutlaka bir amaç için yazılmıştır ve okunmaya değerdir...
Ve bu kitap sayesinde bir kez daha anlıyoruz ki vatansız, topraksız, milletsiz bir yaşam düşünülemez. Herkese kendi toprakları, herkese kendi vatanı en iyisidir. 
Gömülü Şamdan 
Stefan Zweig
Savaş ve İnsanlık
Böyle hikayeleri o kadar seviyorum ki... Okurken farklı bir mutluluk ve huzur veriyor bana sanki. Sayfası fazla olmasa da içindeki olay örgüsü ve anlatım tarzıyla sanki daha uzun bir şey okumuş gibi oluyor insan. Hiç bitmesin diyor...
Roman Tolganay ve sevdiği adam, o dönemin en güzel ve hızlı buğday biçicilerinden olan Suvankul ve onların beraber geçirdikleri 20 yıldan fazla zamanı anlatıyor. Ta ki savaş zamanının gelip çalmasına kadar...
3 çocuk sahibi olan Tolganay ana ilk olarak yeni evli oğlunu, ardından sırayla diğer oğullarını ve eşini cepheye gönderiyor. Ve bir daha geri dönüşleri olmuyor...
O dönem yaşanan zorluklar, halkın erkek nüfusunun azalması, açlık, sefalet ve daha bir çok şey...
Kesinlikle sizlerde okuyun ve okutturun. Memnun kalacaksınız... 
Toprak Ana Cengiz Aytmatov
Sevgi
İçinde yedi tane hikayeden oluşan bir eser.
Yazar #CarsonMcCullers sevgi felsefenin işlediği, birçok açıdan konuya bakış açısı sunan bir eser ortaya çıkarmış. Kitaba adini veren hikayeyi beğendim. Diğer hikayeler de okunabilir...
Güzel tadımlık, hoş vakit geçirmelik bir kitaptı. Eğer böyle bir şey arıyorsanız tavsiye edilir... 
Küskün Kahvenin Türküsü 
Carson McCullers
