Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TARİHLER VE OLAYLAR (1960-1975) 13 Ocak 1960: Atsız, Falih Rıfkı Atay'a yayın yolu ile hakaretten İstanbul Toplu Basın Mahkemesi'nde yargılanıyor. 27 Mayıs 1960: İhtilal. 38 subay ve general iktidara el koyuyor. İhtilal bildirisini, 27 Mayıs sabahı 04:36'da, 1944 sanıklarından Alparslan Türkeş okuyor. Cemal Gürsel Devlet Başkanı,
Türkçülüğe ve Atsız'a karşı olanlar, 1944 Irkçılık-Turancılık Davası'nı da hâlâ unutmamışlardı. Davayı unutturmamaya ve daima taze tutmaya çalışıyorlardı. Daha Atsız'ın öğretmenliğe iade edilmesi ve Orkun'da yazmaya başlaması ile harekete geçilmiş ve yeniden aleyhinde yazılar yazılmaya, davalar açılmaya başlanmıştı. Akşam
Reklam
Türkçülüğe ve Atsız'a karşı olanlar, 1944 Irkçılık-Turancılık Davası'nı da hâlâ unutmamışlardı. Davayı unutturmamaya ve daima taze tutmaya çalışıyorlardı. Daha Atsız'ın öğretmenliğe iade edilmesi ve Orkun'da yazmaya başlaması ile harekete geçilmiş ve yeniden aleyhinde yazılar yazılmaya, davalar açılmaya başlanmıştı. Akşam
TARİHLER VE OLAYLAR (1950-1960) 02 Nisan 1950: Milliyetçiler Federasyonu kuruluyor. 14 Mayıs 1950: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının sonu. Seçimi Demokrat Parti kazanıyor. 21 Eylül 1950: Atsız, Haydarpaşa Lisesi edebiyat öğretmenliğine tayin ediliyor. 04 Ekim 1950: Türkçüler Yardımlaşma Derneği'nin kuruluşu. Başkan: Nihâl Atsız. 06
Kitap Özelinde Tüm Alıntılarım
Sayfa 15 @ 21 December 2023 07:05:26 AM Bütün gün tok tutardi ciger, kolay aciktirmazdi, bir damak zevkinden çok, çocuklukta edinilmis bir yoksulluk bilgisiydi bu. Sayfa 18 @ 21 December 2023 07:13:52 AM "Intikam bir bekleme sanatidir," Sayfa 18 @ 21 December 2023 07:20:11 AM "Akli yarim kullar bize Allah'in
Reklam
Ve deniz gidiyor son sözlerini söylüyor...
Deniz'e, beyaz bezden dar bir idam gömleği giydirdiler. Ayaklarına kadar uzandı... Gitme vakti gelmişti. Deniz avukatlarına dönerek veda etti. Çevresini acı bir gülümsemeyle süzdü ve avludaki sehpaya doğru metin adımlar. la yürüdü. İdam gömleğinin dar olması ve ellerinin bağlı olması nedeniyle sehpaya destekle çıktı. Sehpada üç ayaklı bir
75
Bir kartaldan özgürlüğünü çalmak isterdim, Bir dinozordan gücünü, Bir ejderhadan ateşini, Bir yarış atının asaletini, Bir bebeğin fütursuzca gülüşünü, Bir martıdan denizini, Bir denizin dinginliğini, Bir okyanusun zenginliğini çalmak isterdim, Tan vakti gökyüzünün kızıllığını alıp, Gün ortasındaki mavilikle karıştırıp, Beyaz bulutları sırtına
Sayfa 192 - Omca Yayınları
Yıl 1895: Türkiye sınırları içinde yaklaşık 25 bin 800 ilkokul, 2 milyon ilkokul çağında çocuk ve 1 milyon 200 bin öğrenci vardır: Okuma oranı yüzde 60 seviyesindedir. Yıl 1938: Bu tarihte 6 bin 700 ilkokul, 2 milyon 335 bin ilkokul çağında çocuk ve 765 bin öğrenci vardır. Okuma oranı ise yüzde 33'tür. 1925-38 arası Türkiye'de sadece 173 yeni ilkokul açılabilmiştir. Yıl 1895: Türkiye'de 835 ortaokul ve lise, 2 milyon 550 bin ortaöğretim çağında çocuk, 98 bin öğrenci mevcuttur. Okuma oranı yüzde 3, 08'dir. Yıl 1938: 208 ortaokul ve lise, 3 milyon civarında ortaöğretim çağında nüfus, 95 bin civarında öğrenci vardır. Okuma oranı yüzde 3. 02'dir. 1914'de Osmanlı Devleti'nin 7 fakülteli ve 4 bin 600 öğ rencili tek "Dar-ül fünun"u (İstanbul Üniversitesi) vardır. 1938'e kadar yeni bir üniversite açılamamış, eski üniversiteye yalnızca bir fakülte eklenebilmiş, öğrenci sayısı ise bin civarında artmıştır. 1895'te Osmanlı Devleti'nin 97 bin 837 öğrencisi var ken, 1949'da Türkiye Cumhuriyeti'nin öğrenci sayısı 90 bin 356'dır. Özet olarak; Türkiye Cumhuriyeti, Sultan II. Abdülhamid döneminin okullaşma seviyesine ancak 50'li yıllarda Demokrat Parti iktidarı döneminde ulaşabilmiştir.
02.25
Hiçbir şey öğrenemedin mi daha, ölüm kapındayken bile? İkide bir onu rahatsız edeceğim, bunun canını sıkacağım diye düşünmesene. İnsanların hoşuna gitmiyorsa şikayette bulunabilirler. Şikayet edecek cesaretleri yoksa bu onların sorunu.
Sayfa 107Kitabı okudu
105 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.