Bir sabah namazında birinci rekatta 60 âyetlik kıraatte bulunan Resûlullah kulağına çocuk ağlaması gelmesi üzerine, ikinci rekatı en kısa bir sûre ile tamamlar İbn-i Ebi Şeybe - Ebû Bekr Abdullah ibn-i Muhammed (v. 253/1867) Musannafu ibn-i Ebi Seybe, Tashih ve neşr. Abdu’l-Hâlık Han ef-Efgânî. Haydârâbâd. 1966. 2/57: Nesâî, Kıble 35.
Şiir Anayasaya Aykırıdır
Tabiat ahlakı kovuyor. Nerde bir ahlak türemişse, orada tabiatla ahlak çatışma halinde. Sanatı doğuran mutlaka bu çatışmadır demiyoruz. Ama sanatı besleyen hep bu çatışmadır diyoruz. Tabiat sanatla kurulu düzene karşı başkaldırıyor. İtiyor onu. Hafife alıyor. Bozuyor. Ağuluyor. Sanatlar içinde bu özelliği en çok taşıyan da şiir sanatıdır. O kadar
Reklam
Marx ve Engels tarafından ileriye doğru atılan büyük adımlardan biri de, sosyalistlerin kapitalist toplumun temelinde yatan yasaları anlamaları gerektiğini, çünkü bu yasaların işlemesinin sosyalizmi olanaklı kılmaya varacağını fark etmeleriydi. Olan ve olması gereken, ütopyacılığın tamamen tersine, Marx ve Engels için diyalektik bir birlik içindeydi. Marx ve Engels’in incelemeleri, Smith’in ve Ricardo’nun klasik teorilerini ciddi eksikliklerini çıkardı ortaya. Marx’ın artı-değer teorisini buluşuna varan tahlili, klasik iktisatçıların “doğal” düzeninin doğal olmayıp geçici olduğunu gösterdi. Bir proletarya yaratmakla, kapitalist düzen, kendi yıkılışının ve onun yerini bir sosyalist düzenin alışının öğelerini içeriyordu. “Kasvetli teori”, yeni bir teorik yapının, işçi sınıfının kurtuluşunun, dayanaklarından biri haline getirilmişti. Marx ve Engels, bu çalışmaya Manifesto’yu yazmadan yıllarca önce –Engels’in Manchester’da, Marx’ın Paris’te bulundukları 1844 dolaylarında- girişmişlerdi. Sonal sonuçlar, 20 yılı aşkın bir çalışmadan sonra, Kapital’in (1867) Birinci Cildinde ortaya kondu; sonradan bunu iki cilt daha izledi.
Sayfa 36 - Sol Yayınları
Mustafa Kemal, kendi nesline yakışan biçimde yalnız Nâmık Kemal’e değil, despotik padişahın yarattığı ve şehrin üzerine bir sis gibi çöken boğucu atmosferde kaleme aldığı dizelerle okurlarını derinden sarsan şair Tevfik Fikret’e de (1867-1915) büyük hayranlık besliyordu.
Kanım azaldı Ama ağzımdan akıyor hala. Otlar bürüyünce mezarımı, Ben ölünce, Kim alacak yerimi Petr Bezruç (1867-1958)
Sayfa 435Kitabı okudu
İngiltere'de 1850'lerde örgütlü bir hareket gerçekleşmiş, 1867'de ise kadınların oy hakkı için bir imza kampanyası başlatmaları sonucunda John Stuart Mill'in Avam Kamarası'na sunduğu bu yöndeki önerge reddedilmiştir.
Sayfa 382 - Yasemin ÖzgünKitabı okudu
Reklam
434 öğeden 411 ile 420 arasındakiler gösteriliyor.