Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1867
Çar II.Aleksandr, Alaska’yı Birleşik Devletlere sattı.
Sayfa 21 - İletişimKitabı okuyor
Victor Duruy(1811-1894) Fransa'da 1863-69 arasında eğitim bakanı olarak geniş kapsamlı reformlar başlatmıştır. Eğitim bakanlığı sırasında kız öğrencilere laik öğretim olanağı sağladı, öğretmenierin eğitimini yeniden düzenledi ve taşrayı kapsayan bir tür açıköğretim programı başlattt. Osmanlı Dönemi eğitim reformlan kapsamında eğitim kurumlartıun sistemleştirilmesi için kendisine bir proje hazırlattırıldı(1867).
Sayfa 93 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Yabancıların baskıları semeresini verdi. 18 Haziran 1867 tarihli "İstimlâk nizamnamesi" yabancılara Türkiye'de gayrimenkul mülkiyet edinme hakkını veriyordu.
Sayfa 183 - İz YayıncılıkKitabı okudu
TÜRKÇÜLÜK FİKRİ VE İNGİLİZ-RUS MÜNASEBETLERİ
Bilinmektedir ki, 1860 yıllarına doğru Rusların Asya' da yayılmaları İngilizleri ürkütecek kadar hızını arttırmıştı: Batı Türkleri, yani Osmanlı saltanatı aleyhine yüzyıllardanberi devam eden istilâcı Rus siyaseti XIX. yüzyılın ortalarında Batı Avrupa devletlerinin silahlı direnişiyle sekteye uğrayınca, Rus imparatorluğu, bu direnişin acısını almak için, Doğu Türkleri, Orta Asya hanlıkları üzerine şiddet ve hızla yürüdü: 1860'dan itibaren Ruslar Orta Türkistan'la Doğu Türkistan'a saldırdılar. General Cernayef, 1865'de Orta Asya'nın en büyük şehri ve Aksak Timur'un başkenti olan «Taşkent»i alır; 1867'de Orta Türkistan'ın büyük ismi «Türkistan eyaleti» adiyle Rus Çarlığının ülke başbuğluğuyle Çin hâkimiyeti aleyhine ayaklanarak Rus tabiiyetini (Vassaleg'ini) kabul eder. Yine o yıllarda Doğu Türkistan'ın «Kaşgar» bölgesi, Muhammed Yakup Bey'in başbuğluğuyle Çin hâkimiyeti aleyhine ayaklanarak Ruslarla iyi geçinmeye çalışır; «Kulça» bölgesi 1865'de Çin tabiiyetinden çıkarak, 1871'de Rus tabiiyetine girer... Kısacası, bütün Orta Asya Türklüğü 1860-1870 tarihlerinde Rus etki ve baskısiyle kaynaşmaktadır.
Avrupa ve Şark arasındaki mesafe merkezi Türkiye'de olan Osmanlı İmparatorluğu'nun 1850'deki Kırım Savaşı'yla doruğa çıkan gerileyişi sayesinde kapanmaya başladı. Türkiye'nin Rusya'ya karşı Fransız ve Bri­tanya'ya katılması Hıristiyan ve Müslüman güçlerin tarihte ilk defa ger­çek bir ittifak içinde yer aldıkları
Sayfa 1015 - Yapı Kredi Yayınları.
Reklam
Padişah Sultan II. Abdülhamid Siyonistlerin Filistin'den toprak satın alma tekliflerini reddederken, hükümet de yerleşmeleri önlemek için çeşitli önlemler almıştır. Hariciye vekilliği çeşitli gazetelere bu konuda açıklamalarda bulunuyor ve Siyonistlerin esas amaçlarının ne olduğunu halka anlatmaya çalışıyordu. Ayrıca sefaretlere bu konuda
Sayfa 52 - Motto YayınlarıKitabı okudu
Ortaçağ'ın en dayatmacı uygulamaları orta­ dan kalkmıştı gerçi, ama birçok işçi yarı-dayatmacı politikalar al­tında, çok ağır şartlarda çalışıyordu. 1351 İşçi Yasası yürürlükten ancak 1863'te kaldırıldı. 1562-1563 yıllarında yürürlüğe konulan Zanaatkarlar Yasası da benzer şekilde zorunlu hizmeti mecburi kı­lıyor ve işçilerin sözleşme süreleri bitmeden işverenlerinin yanın­dan ayrılmalarını yasaklıyordu. Üstelik bu yasa işçileri dava etmek için hala kullanılıyordu. İşçilerin sözleşme ihlalini yasaklayan revize edilmiş bir Efendi ve Hizmetli Yasası (Master and Servant Act), 1823 ve 1867 yıllarında parlamento tarafından benimsendi. 1858 ile 1867 arasında bu yasalar uyarınca işçilere on bin dava açıldı. Bu davalar­ da genelde ilk adım olarak, hakkında şikayet bulunan işçi tutukla­nırdı. Bu yasalar 1875'te hepten yürürlükten kaldırıldıkları güne dek, sendika örgütlenmesine karşı da sık sık kullanılmıştır. .
1867'de Kayseri'nin Develi, o günkü adıyla Everek kasabasında vefat eden Seyrânî, Peygamber âşığı bir halk şairidir. Seyrânî, Resulullah Efendimiz'e hitâben diyor ki: Gönlümdeki sırlar sana kapalı değildir. Hem dünya hem âhiret senin varlığınla iftihar eder. Kalbimde yanan aşk ateşine su verip serinlet. Ey Cenâb-ı Hakk'ın rahmet denizi olan Efendim.
Namık Kemal - 1867 - Tasvir-i Efkar
Kadınlarımızın insanlığa çocuk doğurmaktan başka faydası yokmuş gibi görülüyor; müzik aletleri veya mücevherat gibi sadece bir hizmet nesnesi olarak görülüyorlar. Ancak cinsimizin yarısını hatta belki de daha fazlasını kadınlar teşkil etmektedir. Onları başkalarının maişetini ve gelişimini sağlamaktan alıkoymak halk iştirakinin temel kurallarını ihlal etmektedir. Sanki milletimiz yarısı felçli bir vücuda benzemektedir. Ancak kadınlar zihni ve fiziki yeterlilikleri bakımından erkeklerden aşağıda değildir. Kadim zamanlarda kadınlar savaş dahil bütün erkek faaliyetlerine iştirak ediyordu. Köyde kadınlar hala tarım ve ticaret işinde ortaktır . . . kadınların aramızda böyle ayrı tutulmasının sebebi onların tamamıyla cahil, hak ve sorumluluk, fayda ve zarara dair hiçbir şey bilmedikleri yönündeki algıdır. Kadınların bu konumu dolayısıyla birçok kötü sonuç doğmaktadır. En temelde bu durum, çocuklarını kötü yetiştirmelerine yol açmaktadır.
Reklam
Japonya yaklaşık bir asır öncesine kadar 1636 Tecrit Kararnamesi ile dünyadan kopmuş bir Orta Çağ devletiydi. Kararnamenin başlıca amacı, Hıristiyan misyonerlerin sinsi nüfuzuna meydan vermemekti. Ancak bu, dışarıyla teması reddeden Japon liderlerin dünyadaki gelişmelerden bihaber kaldığı anlamına gelmiyordu. Amerikalı Tuğamiral Matthew Perry, 1853 yılında ateş püskürten buharlı gemisiyle Kyoto Limanı'na vardığında, bir açık deniz gemisinin ne olduğunu dahi bilmeyen sıradan Japonlar, dünyanın sonunun geldiğini düşünmüştü. Aslına bakılırsa, bu bir bakıma doğruydu. Perry, Japonlardan bu tecrit haline son verip limanlarını dış ticarete açmaları talebiyle gelmişti. Aptal olmayan Japon yöneticiler, Orta Çağ'da geçirdikleri zamanın sonuna geldiklerinin bilincindeydi. Eğer limanlarını gönüllü olarak açmazlarsa, komşuları Çin' in birkaç yıl önce mecbur edildiği gibi, bunu zorla yapmak durumunda kalacaklardı. Akabinde, Japonya 1867'den sonra öyle olağanüstü bir hızla modernize oldu ki, süreç Avrupa'dakinin onda biri kadar sürdü. Heyhat Japonlar modern teknoloji, mali sistemler ve güncel dünyanın diğer olanaklarının yanı sıra, deniz aşırı fetihlere duyulan modern iştahtan da paylarına düşeni alıp, çok geçmeden sıkışık Japon Takımadaları'nın dışına yayılmaya karar verdiler. Özellikle de sanayi için yeterli hammaddeden yoksun olan Japonya, bu hayati kaynakların bol olduğu diğer Asya topraklarına haris gözlerle baktı. İngiliz kolonisi Malaya ile Hollanda Doğu Hint Adaları (Endonezya) petrol, kauçuk ve kalay bakımından cazip hazinelerdi.
Sayfa 146 - Sekizinci Bölüm: Pearl Harbor, “Demokrasinin Cephaneliği” Saldırı AltındaKitabı okudu
1867'de gizli bir cemiyet olarak Genç Osmanlılar kuruldu; bu münevverler, geleneksel İslâmi-Türk kültürünü muhafaza ederken, o sırada Avrupa'da hüküm süren romantik bir milliyetçiliği benimsemekte ve Batı medeniyetinin unsurlarının ülkeye taşıyacak olan meşruti bir rejim tavsiye etmekteydiler. Böylece ilk kez, Osmanlı İmparatorluğu'nda yönetimden bağımsız hareket eden ve resmi reform programına karşı çıkan ilerici bir grup oluştuğunu görmekteyiz..
Sayfa 59 - Kronik KitapKitabı okudu
Selânik'ten gelme dönme diyen soysuzlara, Osmanlı kenti şoku
SELÂNİK Yunanistan'da Mustafa Kemal'in dünyaya geldiği eski Osmanlı kenti ve aynı adlı yönetim bölgesinin (nomos) merkezi. Yunanca adı Thessaloniki'dir. Osmanlı Dönemi'nde, önce Rumeli eyaletine bağlı bir sancakken, 1846'da eyalet, 1867'de vilayet oldu. 2.Murat döneminde Osmanlı idaresine girdiği 1430 yılından, Balkan Savaşı sonunda Yunan egemenliğine girdiği 1912 yılına dek yaklaşık 482 yıl Osmanlı kenti olmuştur. 1913'te Yunanistan'a bağlanan Selânik, 1917'de bir yangında yıkıma uğradıysa da Akdeniz havasına uygun olarak yeniden inşa edildi. Mustafa Kemal'in Selânik'te doğduğu ev 10 Kasım 1953'te Mustafa Kemal Müzesi'ne dönüştürüldü.
Sayfa 16 - Baskı ve Cilt: Morpa Ofset - Kasım 2014 / Alfabetik Bölüme Katkıda Bulunanlar: Necdet Zeybek, Kemal Kara, Şebnem İyisever / ISBN 978-605-86210-1-5Kitabı okuyor
497 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.