"1998 ilkbaharında Bluma Lennon, Soho’daki bir kitapçıdan Emily Dickinson’ın Şiirler’inin eski bir baskısını aldı ve ilk köşe başında, tam da ikinci şiiri okumaya başladığında bir arabanın altında kaldı.' diye başlayan kitap mı? Vay be" demiştim.
İçinde tatlı tatlı resimler var. Zaten kısa olduğundan bence incelemesini uzun tutmanın lüzumu yok.
Kısa tutarsak eğer, kitapta; kitaplarla tam olarak kafayı bozmuş, öyle ki evine daha fazla kitap sığdırmak için garajındaki arabasını arkadaşına hediye eden adamı ve onun kitaplarla olan bağını anlatıyor. Elektriğin icadından önce yazılan eserleri mum ışığında okuması beni etkiledi gerçekten.
Banyosunda bile kitapları olan ve duş alırken kitapları nemlenmesinler, zarar görmesinler diye yaz kış soğuk su ile duş alan biri. Delilik bu... Tabii bununla kalmıyor kendisinde bulunan yirmi binden fazla kitap ile insanın aklına gelebilecek en son şeyi yapıyor.
Üzerinde çimento kalıntıları olan kitabın sırrını da sonlarda öğreniyorsunuz.
Eğer elinizde bulunan kitaplar bitmeden kitap alıyorsanız, kendinize engel olamıyorsanız bu kitap tam size göre. Arka kapağında yazdığı gibi;
"Kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher..."
Dudağımın kenarını az da olsa yukarı kıvırabilen kitaplara minnet duyuyorum.