Rivayete göre, "laiklik, cumhuriyetimizin temel ilkesi" imiş...
Oysa "laiklik ilkesi", Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na girdiğinde, cumhuriyetimiz tamı tamına on dört yaşındaydı. Yani on dört sene "temelsiz" mi yaşadı?
Malum: 1921 ve 1924 Anayasasında laiklik yok...
23 Nisan 1923'te ilahilerle, dualarla, tekbirlerle açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasanın 2. maddesine "Türkiye Cumhuriyeti'nin dini, Din i İslamı'dır" maddesini koydu...
Hüküm 1928 yılına kadar aynen kaldı... İstiklâl Savaşı zafere ulaştıktan sonra, yorgun bir milleti zafere ulaştıran manevi temel unsura (dine) artık ihtiyaç kalmadığı düşünülmüşçesine, 2. maddenin anayasadan çıkartılması teklifi TBMM'ne getirildi...
Tartışmalı celseler, cılız itirazlar, sert karşılıklar ve enteresan bir savunma: "Müslüman bir milletin, kendinden şüphelenircesine, Müslüman olduğunu anayasasına koymasına ne lüzum var?"
Sonuçta "Devletin dini, Din-î İslam'dır" hükmü anaya sadan çıkarıldı.