Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dersaadet

Dersaadet
@34DersaadeT
Okul Öncesi Öğretmeni
Dokuz Eylül Üniversitesi
İSTANBUL
5 Ocak 1993
176 kütüphaneci puanı
356 okur puanı
Ağustos 2015 tarihinde katıldı
Motoru Gaz, Çocuğu Laf Boğar Diyelim ki direksiyona geçtiniz, anahtarı çevirdiniz, motor çalışmadı. Defalarca denemezsiniz; ya kaputu açıp bakarsınız ya da bir tamirci çağırırsınız; yani arabanın çalışmama nedenini araştırırsınız. Eğer üst üste anahtarı çevirip gaza basarsanız, motoru gaz boğar. Bence benzer şekilde sürekli “Çalış oğlum, çalış kızım” veya “Dik dur evladım” dediğimiz zaman da çocuklarımızı laf boğuyor. Bir reçete hastalığınızın belirtilerini gidermiyorsa, o reçeteyi yıllarca kullanmazsınız, değiştirirsiniz; en azından değiştirmeye çalışırsınız. Ancak çevremizdeki insanlara, çocuklarımıza, iş yerlerinde elemanlarımıza, pratikte işe yaramayan emirlerimizi, önerilerimizi, hayat boyunca tekrarlayıp duruyoruz. Acaba onlarla yüz göz mü oluyoruz? Bir söz vardır, “Aç bırakma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur” denir. Acaba, özellikle evlerimizdeki çocuklarımıza sürekli “Onu yap, bunu yapma” diyerek onlarla yüz göz mü oluyoruz? Acaba, giderek işitilmeyen tren seslerine mi benziyoruz?
Reklam
İnsanların çoğu cevap vermek niyetiyle dinliyor, anlamak için değil.
En çok neyi mi isterdim? Yaşlanmadan akıllanmayı...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadından meleklik bekliyorsan önce ona cenneti sunmalısın...
Çocuklar geleceğe gönderdiğimiz ve asla göremeyeceğimiz mesajlardır.
Reklam
Çocukları eğitenler, onları üretenlerden daha fazla onura layıktır. Çünkü bunlar sadece hayat verdiler, onlarsa iyi yaşama sanatını.
"Bir insan kendi kalbinde ne taşıyorsa dünyayı da o şekilde görür."
Vasat bir eğitimci anlatır. İyi bir eğitimci açıklar, daha iyi olan eğitimci ise gösterir, ancak büyük bir eğitimci ilham verir.
Sizi üzenlere hala selam veriyorsanız bu vicdanınızın sadakasıdır.
"Zaman ne kadar değişirse değişsin geçmişinden kurtulamazsın."
Sayfa 297Kitabı okudu
Reklam
''Mutluluğumuzu başkalarının mutsuzluğundan devşiren ve daha az acıyı talih sayan bir toplumuz.''
Kış boyu baharı iple çekmişken... şimdi sonbaharı özlemem neden?
"Aşk devrimcidir. Otorite, düzen, nizam tanımaz. Coşkuyla çarpan iki kabin yarattığı etkiye hiçbir direnç dayanmaz. Sınırlar, harp içindir; aşk sınırdan anlamaz. Yaş, sosyal statü, renk, ırk, cins, dil, mezhep, milliyet farkı, tutkuya mani olamaz. İki yürek buluştu mu onları dizginleyen çitler, bariyerler, örf ve adetler, gelenek ve görenekler, ilkeler, nizamnameler, akrabalar, ebeveynler tutuşur. Ten derde ilaç olur; ölüm ayrılığa yeğ tutulur. Seven iki yürek ayrılmaya zorlandıkça birleşir. Aşk yalnızca içten yıkılabilen bir kaledir. Sadece aşıkların birbirini yemesiyle yok olur."
''Sanki beyaz bir kağıda çizilmiş resmimizin üzerine, sürekli ince , şeffaf bir kağıtla bir yenisi konuluyor. Her ince yaprakta belki küçük bir çizgi, belli belirsiz bir kıvrım var ama öylesine yavaş yavaş değişiyor ki yılların geçtiğini, o yüzün değiştiğini fark edemiyor insan.''
''Hatırlamak güzeldir derler. Hayır, değildir. Anılar bir an için bizi gülümsetse bile hemen sonra elimizi uzatıp tutmaya çalıştığımızda silinip giderler ve ne yaparsak yapalım ancak acı verirler.''
57 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.