İŞTE MAMAK CEHENNEMİ
Röportaj Emin Pazarcı
Tercüman Gazetesi
18 Ekim 1987
Ağır ve büyük demir kapı, 1981 yılının 25 Şubat'ında büyük bir gürültüyle üzerine kapanmıştı. Gelecek günlerin ne getireceğinin belirsizliği ve çoğu zaman da sokaktaki insan için "inanılması dahi güç" olaylar zinciri içinde 6 yılı aşkın bir süre burada
27 MAYIS DARBESİNİN KRONOLOJİSİ
📌27 Mayıs 1960
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk askeri darbesi gerçekleşti. Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildi
📌21 Mayıs 1960
6-7 Eylül olayları
Tatarların bir kısmının Türkiye'ye hicretlerinin arifesinde bilhassa İstanbul'da yaşayan Tatarların gözünü korkutan 6-7 Eylül 1955 olayları gerçekleşti. Olaylarda 10-15 kişi ölmüş, gayr-ı Müslimlere ait ibadethaneler, mezarlıklar ve işyerleri tahrip edilmiş, 400 civarında kadına tecavüz edilmiş, toplam 5300'den fazla mekan ağır zarar görmüştü. Bu olayları İstanbul Kurtuluş'ta henüz 11 yaşında iken bizzat yaşadım ve etkisi hala üstümdedir. Gece vakti eli sopalı çapulcular sokaklarda "Bayrak as, bayrak as!" diye bağırarak dolaşıyorlar, pencereleri, kapıları kırıyorlardı. Biz fakir bir aileydik, bayrak almak gerektiğini düşünecek veya buna ayıracak parayı daha gerekli yerlere harcamıştık. Zavallı anneciğim büyük telaşla evde bulduğu tek turuncu bir beze, beyaz bir bezden ay-yıldız dikti ve balkondan bunu astık. İyi ki elinden dikiş geliyordu. Neyse kimse bu ne biçim bayrak diye saldırmadı. Böylece o korkunç geceyi atlattık.
6-7 Eylül Olayları..
"Biraz gözdağı verelim diye düşünmüş hükümet, güya sadece Rumları ürkütmek istemişler. Sonra iş çığrından çıkmış. Kısacası, cahil halkı galeyana getirdiler, milliyetçilik damarını azdırdılar ve kontrol edemediler. Sonuç yağmayla bitti."
6-7 Eylül Olayları...
"Gökten kırık cam parçaları yağıyor gibiydi ve o kargaşada dükkânlar resmen yağmalanıyordu. Kimse mani olmuyordu yağmacılara. Polis yoktu... asker yoktu.. Çılgına dönmüş yağmacılar ordusu başıboş bırakılmış, talan ediyordu ortalığı!"
6-7 Eylül olayları yaşanırken azınlık komşularınıza sahip çıkar mıydınız?
Yoksa kapıları, perdeleri kapatıp, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mı derdiniz?
Sayfa 149Kitabı okudu
