Okuduğum ilk king romanı. Sanırım lise hazırlıktaydım. Bundan on sekiz sene önce. Sonra seksene yakın king romanını okudum ve her defasında king'in bu çağın en büyük yazarlarından biri olduğuna kanaat getirdim. Ama stephan kinge asıl hayranlığım bundan çok dha öncesine dayanıyor. Sadece o zamnlar kingin kim olduğunu bilmediğim için kime hayran olduğumu bilmiyordum. Kubrickin sinemaya kazandırdığı the shinnig filmini 1999da izlediğimde filme bayıldım. Tabi jack nicholson etkisini de es geçmemem gerek burada. Sonra shawshank redmptionu izledim. Oscara aday bile olamayan bu film hayatımda izlediğim en güzel filmdi. Zaten yıllar sonra imdb tarafından gelmiş geçmiş en güzel film seçildi. Sonrasında da yeşil yolu okudum ve filmi geldi tabi. Artık bir kült haline bile geldi tom hanksin devleştiği bu film. sonra çağrı kitabını okudum ve öldüren sis filmine ilham kaynağı olan sis'i okudum. Sonra kara kule serisiyle tanıştım ve sadece vay canına diyebildim. Ve tılsım geldi. Sonra falcı, kemik torbası, hayaletin garip huyları, azrail koşuyor maça kızı, ruhlar dükkanı ve diğerleri geldi. Ama king okumaktan asla bıkmadım. Edebiyat ve sinema gerçekten kinge çok şey borçlu