Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
Nikbinhanım
Nikbinhanım
@Allahameftun1kalp
Düşün kadarsın,Düşün ne kadarsın
Öğretmen
Muallime
Tarih
7 Haziran
72 okur puanı
Kasım 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Bir Ruh Macerası
Bir çocuğun hayatı nasıl mahvedilir, aile ne demek değildir! Bu iki cümleyi içselleştirerek bitirdim bu kitabı. İlk kez bir video çekme isteği duydum bu kitap yüzünden. Size elimle, kolumla, mimiklerimle anlatmak istedim bu kadını, yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını.... "Kırkımdan sonra Allah'a yöneldiğimde, ben Müslüman mıyım, Hıristiyan mıyım diye bocalarken; iki rekâtlık tecrübe imdadıma yetişti diyor". Elinden tutan, onu tek anlayan anneannesinin bir camide kıldırdığı namazla... Şizofren olarak geçirdiği hayatının yarısından fazla zaman diliminde, bir uzay boşluğunda salınıp durdu canım Ayşe Şasa Sevdiği adam onu şöyle uyarıyor bir keresinde; "Sen benim sayemde Müslüman oldun, hatırlıyormusun Peygamberimiz Resullullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'den "Muhammed" "Muhammed" diye bahsederdin de, ben Ayşe ayıp değil mi,kapıcıya bile Ahmet Efendi, Mehmet Efendi diyorsun...Koskoca iki cihan peygamberine Muhammed diye hitap ediyorsun, dinden uzaktın ve çiğdin...diyor.Ama boynuz kulağı geçiyor ve Ayşe Şaşa ileri düzeyde İslama merak sarıyor ve o çukurdan kurtuluyor Lütfen okuyun
Esselamün Aleyküm
Ömrünü İslam'a adamış bir hayatın zindanda diğer Müslümanlara yol göstermek için yazmış olduğu bir eser ile sizlerleyim.
Seyyid kutub günümüz toplumunun cahiliyetinden ve buna çözüm olarak yeni bir dünya düzeni sunan, İslam'la hiçbir alakası olmayan nesiller, düşünceler, tutum ve davranışların düzenlenmesi için yeniden bir Ümmet kavramının diriltilmesi gerektiğinden bahsetmektedir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Seyyid kutub biz Müslümanlar için iyi bir kur'an neslinin nasıl olması gerektiğinden nasıl yetiştirilmesi gerektiğinden de bahsetmektedir.
Aslında her Müslümanın alıp okuması gereken hatta her anne babanın çocuk yetiştirme konusunda okuması gereken önemli bir eser olduğunu düşünüyorum.
Gerçekten cihat ehli bir Müslüman olan Seyyid kutub biz Müslümanlar için bir derdi vardı. Ve bu uğurda çok mücadeleler verdi. Ben okurken aslında dikkat etmemiz gereken çok hususun olduğu fark ettim. Sizlere de tavsiyemdir.
Keyifli okumalar dilerim.
Yıllar önce Ufka Yolculuk bilgi yarışması için aldığımız bir kitaptı. Sanırım kardeşim almıştı. Okumak yeni nasip oldu bana. Sohbet tadında ve çok akıcıydı. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)'in hadislerini öğrenip uygulamamızın önemini çok güzel anlatmış hocamız. Bunun yanında birçok dini konuya değinmiş ve hadislerden örnekler vermiş. İyi ki okudum sizlere de öneririm.
Peygamber Efendimiz (s.a.v); "Kırk hadis belleyen yarın rûz-ı mahşerde alimler zümresinde haşrolacak!" buyuruyor.
"Âhir zaman gelip de benim ümmetimin bozulduğu zamanda sünnetime sarılana şehid sevabı verilecek." Hz.Muhammed (s.a.v)
"Biz şimdi ne yapalım?" denilecek olursa ben: "Bunlardan ibret alalım, utanalım, kendi halimize bakalım. Hiç olmazsa Kur'ân-ı Kerim'in günde bir sayfasını okuyalım. Bu bir sayfasını okurken de mânasını, mealini; meal, tefsir kitaplarından takip edelim. Böylece hiç olmazsa bir senede bir hatim tamamlayalım." diye tavsiye ediyorum. Allahu Teâlâ hazretleri içimize aşkın şevkini versin. Kur'ân-ı Kerim'e sımsıkı sarılarak güzelce okumayı, ahkâmını anlamayı ve ona uymayı nasip eylesin. (Amin)
Okur Takip Önerileri
Kim tam bir imanla ve ecrini Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, Onun geçmiş ve gelecek günahları mağfiret olunur." -Hz Muhammet (sav)
Ramazanda yapılması gerekenleri kısa ve öz bilgiler ile bizlere hatırlatan bu kıymetli eseri bu Ramazanda okumak nasip oldu Elhamdulillah.
Ramazan fıkhını, Ramazan'ı nasıl ihya etmeliyiz,bayanların Ramazan'da gözden kaçırdığı noktalar, Ramazan'ın ibadetten eğlenceye dönüşmesi noktasındaki yanlışlar gibi konularda bilgilendirici bir risale. Ramazan nedir, ne değildir?
İftar ayı değildir-Sahur ayıdır, oruç ayıdır. İsraf ayı değildir-Zühd ve bereket ayıdır. Gerginlik ayı değildir-Tahammül ayıdır.
Seyahat değil İtikâf ayıdır.
Sonu başından değerlidir; sevap deryası
sonundadır.
Teravih gece kıyamıdır.
Kadir gecesi şans oyunu değildir, o bir istiğfar gecesidir, dönüşüm gecesidir, bir ömre bedel gecedir. Kur'an ayıdır, ne kadar Kur'an o kadar Ramazan! Sadaka, cömertlik, davaya hizmet sınırsız sayıda olmalıdır.
Eğlence ayı değildir.
Nurettin Hoca çok güzel noktalara vurgu yapmış mutlaka okuyun. Ramazan da okuyup istifade edebileceğiniz harika bir kitap, Allah azze ve celle bu mübarek ayı hakkıyla idrak edenlerden eylesin. Tüm İslam aleminin Ramazan-ı Şerif ayı mübarek olsun.
İmtihan bir mevsim için değil, bir ömür içindir.”
"Dua etmeyi gerektiren ne çok dertlerimiz var."
“Tövbe için, Kadir gecesini bekleyecek vaktimiz yok. Ne zaman günahlarımızdan sıyrılırsak bizim Kadir gecemiz o gecedir."
Selamün aleyküm, Her hâlimiz Resûlullah olmalı, çünkü O güzelin her hâli, ve O'nun öğreteni Allah'tır. Biz O'na benzeme görevimizin ne kadarına tâkât yetirebiliriz bunun derdinde olmalıyız.
Peygamber ahlâkının tümünü bir bina olarak değerlendirecek olursak, sünnetlerin her biri, ya bir miktar sıva, ya bir miktar tuğla hükmünde
Esselamualeyküm ve Rahmetullah
İnsanın yüreğini sarsan, direnişi, azmi, kararlılığı ve mücadeleyi had safhada anlatan, dersler çıkarmamız gereken, bir hikayeye, yoldaki mühendisin yaşantısına şahit oldum bu kitapla.
"Sen kimsin" diye sorduğu kızına hitaben bu kitabı yazan Abdullah Bergusi, 5 Mart 2003'te İsrail tarafından
Öncelikle kitap iki farklı hikayeden bahsediyor.. * ilk hikayede, Sitare isimli evli bir kadın ve ona aşık bir genç var.. Kitapta bu gencin ismi hiç geçmiyor.Gence X adini verelim. Sitare yaşlı ve zengin bir fabrikatörle evlidir. Eşine çok da vefali degildir.Arkadaş grubuyla gönlünün istediği gibi yaşamaktadır.Sağlıklı bir ruh dünyası yoktur..
İkinci hikayede ise gül yetiştiren adamın
hikayesinden bahsediyor.. Elli yıldır evinden hiç çıkmayan ve bahçesinde gül yetiştiren adam tam elli yıl sonra torunuyla namaza camiye gidiyor.. Hiçbir şey onun bıraktığı zamandaki gibi değildir.. Her şey, her yer ve hatta Müslümanlar bile değişmiştir.
Bakalım romanın sonunda Gül Yetiştiren Adama, Sitare ye ve X e neler olacak? Kitaptan bir kaç alıntı paylaşmak istiyorum
Hep yalana inanmaya alışmış insanlar doğruya inanmakta güçlük çeker..
Hiçbir şey boşlukta sallanmamaktadir, saçmalık bile kendine bir dayanak noktası araştırmaktadir.
Kara gecede, kara taşın üstündeki kara karıncanın kıpırtısi bile denetim altındayken som bilinç olan insanın kendini denetimden uzak sayması mümkün muydu?
Nacizane birkaç olumsuz fikrim olacak.. Yazarımız keşke Gül Yetiştiren Adama ve Sitare'yi seven benim X dediğim gence bir isim verseydi.. İsim varlıktır.. Kahramanın ismi yoksa kitapta varlığı zayıflıyor..
*Kitapta gül yetiştiren adam bölümü çok az..Onu daha derinlemesine işlemesini, bekledim..Sitare ve arkadaşlarına çok yer ayırmış..
Okuduğunuza değecek bir kitap..
Hz. Fâtıma'nın Çeyizi Ve Düğünü
Selamün aleyküm arkadaşlar, sizlere kısa ama çok güzel bir eser ile geldim. Yazar, Murat Tosunun kalemi ile tanışmama vesile olan bu nadide kitaptan bahsetmek istiyorum. Öncelikle yazarın Kur'an ve Sünnete uygun titizlikle sahih hadisleri seçip örneklendirmesi çok hoşuma gitti.
Kitap, 102.Sayfa olup Hz. Fâtıma'nın hayatını anlatıyor; Doğumu, gençliği, nişanı, çeyizi, düğünü ve ölümü. Hepsi kısa ama öz şekilde anlatılmış o güzide hayat yaşayışında örnekler verilmiş. Ama nasıl bir yaşayış sade, yalın abartı yok şatafat yok israf yok! Şükür var infak var elinde olana kanaat var... Her genç kızın okuyup dersler çıkartması gereken bir kitap. Çünkü Hz. Fâtıma'nın zühdü yaşayışı özellikle hayası ve iffeti bambaşka.
Rabbim Hz. Fâtıma annemizin ahlâkı ile ahlaklanmayı nasip etsin bizlere.
Hakikat
Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs , Prof. Dr. Yusuf el-Karadâvi ,okudumbitti
İslam'da Kudüs'ün yeri, Kudüs' yahudileştirme çabaları, israil ile aramızdaki savaşın hakikati, yahudilerin Kudüs ve Filistin üzerindeki hak iddialarının tümünün Batıl olduğunun ispatları, düşmanımıza yardım eden kaynaklar, siyonizmin tüm dünya için bir tehlike olması gibi konuların el alındığı hem kısa hemde oldukça öz bütün yönleriyle Kudüs davamızı öğrenme adına okunmasını tavsiye ederim.
Selamün Aleyküm,Sonunda heybemizden bir değerli kitap daha geçti, iyi ki geçmiş elhamdulillah. İnceleme olarak şöyle diyebilirim yazarımız Üstâd Sezai Karakoç'u çok severim kalemi ve duygusu bambaşka bir şair benim gözümden tam bir hakikat adamı diyebilirim iyi ki tanımışım Rabbimiz mekanını nuru pak eylesin, Efendimiz'e (s.a.v.) komşu eylesin.
İçerik olarak ise; yazarımız peygamberleri farklı bir açıdan kalemine yer vermiş ki bu da hakikatin gerçeği ile özdeşmiş ortaya muazzam bir tanımlama çıkmış ben kaleme ve bu bakış açısına hayran kaldım açıkçası farklı bir anbians oluştu gözümde, gönlümde.. şöyle ki kitap, diriliş sancağını oluşturan ve taşıyan dokuz peygamberden bahsediyor böylelikle ortaya muazzam bir yazı türü ve betimleme. çıkıyor şiddetle tavsiye ettiklerimin arasında mutlaka okunması gereken kitaplar arasında yer edinilmeli ki sizlerin gönlüne farklı bir duygu işlesin inşaAllah. Benim kalemim böyle bir yazarımızı anlatıp eleştirmeye lâyık olmaz o yüzden kısa kesip sizlere beğendiğim alıntılara geçmek istiyorum.
"Cenneti bulmak için yitirmek gerekiyordu." Nitekim öyle de oldu. Bulmamız gereken yitik bir cemnetimiz var. Peki neden yitirdik? İnsanın en büyük şeytanı nefis yüzünden mi?
"Zaruretin tohumudur buğday. İçinde özgürlüğü yok eden bir güç gizli. İnsanı içten yakalayan bir zincirdir.
böyle güzel başucu kitabı görmedim. Buhranlı bir çağda yaşıyoruz. Problemlerimizi çözebilmek için en doğru yolun İslam olduğunda hemfikiriz. İslam'ı en doğru şekilde anlamanın yolu okumaktan geçer. Okumak; Allah (c.c) 'nın kitabını okumak, Râsûlünün hadis-i şeriflerin okumak, hidayete varmak, cehaletten kurtulmak için okumak. İnsana en doğru yolu gösterecek birinci kaynağın Kur'an-ı Kerim, ikinci kaynağın ise hadis-i şerif olduğunun bilincine vararak okumak.
Çok düzenli ve sade bir dil ile tercüme ve şerh edilmiş bu hadis kitabını Peygamberimiz'den (a.s.v) her gün gönlüne doyasıya hadisler nakşetmek isteyen herkese tavsiye ediyorum. Eksik parça çok hayatımızda. Hadislerle hayat yapbozumuzun eksik parçalarını tamamlamak, en güzel örnekten en güzel Örnekleri hayatlarımıza geçirmek nasip olsun cümlemize. Hayırla kalın.
"Aranızda en hayırlı Müslüman, dini hükümleri iyice öğrenerek ahlâkını güzelleştirendir."
"Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır."
Hz.Ömer/ Hilal Kara-Abdullah Kara
Müslümanların ikinci halifesi, İslâm'a girişi fetih, hicreti zafer, hilafeti rahmet olan müstesna şahsiyet. Hz. Peygamber'in "Benden sonra bir peygamber gelecek olsaydı o şüphesiz Ömer b. Hattâb olurdu." buyurduğu peygamber aşığı... Kalplere korku salan cesareti, dillere destan adaleti, adanmışlık derecesindeki fedakârlığı, eşsiz basireti, şefkat, merhamet, edep ve hayâsıyla yüksek ahlâkın zirve ismi..
• Abdullah ve Hilal hocam Hz. Ömer r.a'i öyle güzel tanıtmışlar ki bize her yönüyle ele alıp bizlere aktarmışlar. Kitapta çok çok büyük bir emek var bu aşikâr. Allah onlardan razı olsun.
Kitap elimde baya baya kaldı, hemen bitirmek istemedim hatta hiç bitmesin istedim. Çoğumuz Hz. Ömer'i okumuşuzdur fakat sahabelerin hayatları arasında 20-30 sayfa, Peygamberimiz sav.'in vefatına kadar. Peki sonra ne oldu, karakteri nasıldı, çocukluğu, ailesi, görevleri, halifeliği, insanlarla ilişkisi.. Hepsine bu kitapta yer verilmiş bize en ince ayrıntısına kadar tanıtıyor Hz. Ömer'i. Tanıdım, tanıdıkça daha çok sevdim, sevdikçe hayatını hayatıma geçirmeyi daha çok arzu ettim. Yazandan da bize ulaştırandan da Rabbim razı olsun. Tavsiyemdir. Selamün aleyküm.
Yön ve Yol
Selamün Aleyküm,
Temel sorunumuz kendimiz olmamaktır. Yani kulluğu her işin esası görmemektir."
Bu kitapta, Savaş Barkçin sürekli kendimizi Batı'ya kıyasladığımızdan kendimiz olamadığımızı vurguluyor. Neyi ölçü ve ölçüt olarak aldığımızı ve neyi ölçü ve ölçüt almamız gerektiğini tekrar hatırlatıyor bize.
"Kendisi olamayan başkasından da bir şey alamaz. Kendini merkeze koymayan başkasının uydusu olur."
Dikkatimizi bu konuya çekiyor: nefsâni akıl ve nûrâni akıl. Nefsâni akıl çıkarını düşünen hesapçı akıldır ve Batının kullandığı akıldır. Nûrâni akıl ise hakkı, hayrı ve güzelliği emreden asıl akıldır, kalbin aklıdır. Bu yüzden kalbimizi, gönlümüzü, ahlâkımızı çok önemsemeliyiz, çünkü bu bizim kulluk vazifemizdir.
"Kişi ne ile meşgûl ise, onunla mevsûf olur. Kişi neyle dolarsa, onunla taşar."
"Ahlâk kişinin diğer insanlarla olan ilişkilerinden, İşlerini, davranışlarını hangi ölçüye göre yaptığından anlaşılır."
Doğru yolda olmak için, kendimiz olmak için daima gayret göstermeliyiz.
"Bilmek ancak kılmak ve olmak ile kıymet kazanır."
"Yol doğru olunca yolcunun yanlışı da doğrulur. Yol eğri olunca yolcunun doğrusu da eğrilir (....) Bir kişi en ziyade sevdiğinin hatalarına karşı hassas olur. Çünkü derdi, sevdiği kişinin hep doğru kalmasına yardım etmektir."
Davam
Selamün aleyküm
Merakla okumak istediğim bir kitaptı ve gercekten iyiki okudum diyorum. Erbakan kitabında, davamızın İslâm ve İslâm'ın temelinde yatan adaletli bir yönetimin tüm islam ülkelerinin birleşip,bir fetih ruhu ile yeni bir dünya,yeni bir çağın başlaması gerektiğini savunmuştur.
bulunduğu, İslâmî değerlerin,milli şuurun yaşatıldığı ve Bunu da ancak şerefli bir ecdadın torunları olan Türk evlatlarının başaracağını dile getirmiştir. ilerlemesinide yine örneklerle göstermiştir.
Ülkemizin gelişim konusunda hiç bir zaman Batı ülkelerinden geri kalmadığını,tarihimizden örneklendirerek net bir şekilde ispatlamıştır. Özellikle sanayi alanındakı gelişmelerin Abdülhamit Han'ın padişahlık dönemindeki Kaybettiğimiz milli şuurumuzu inançlı,imanlı,ahlaklı olma temellerine dayandırarak kazanmamız gerektigini ifade etmektedir.
Zira bizlerde mantıklı düşünerek tarihimize ecdatlarımızın zaferine baktığımızda bunun böyle olduğunu,sahih bir inanç ve imana dayandığına gayet net idrak edeceğiz.
Müslüman bir ülkenin tek kurtuluşu islamın gölgesi altında milli şuurla emin adımlarla cihat etmektir.Bu kurtuluş dünyanın kurtuluşu demektir..
Ve son söz; Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım.
"Gönülden içeri girene bütün kapılar açıktır "
ARZUHÂL
Kitabımız bir İmam Rabbani Roman. Daha önce İmam Rabbani hakkında bir kitap okumamıştım. Ve bu kitap bana çok şeyler kattı. Bilmediğim bir sürü bilgi öğrendim. Imam Rabbani 'nin hayatını daha da merak ettim. Kitaplarımı pek fazla altını çizerek okumam ama bu kitap çok farklıydı. Her satırını çizip aklıma kazımak istedim.
Hindistandan başlayıp Bursa ya kadar uzanan kitap İmam Rabbani 'nin hayatını yaşadığı sıkıntıları, zorlukları anlatılarak Ömer ve Zühre 'nin ilişkisine da değinilerek kitaba güzel bir hava katılmış. Imam Rabbani döneminden, 1970 li yıllardan ve 2020 yılları arasında geçitler yapılarak anlatılmış muhteşem bir tasavvuf romani diyebilirim.
Yazarın kalemiyle tanıştığım ve hayran kaldığım bir kitap. Sade bir anlatımla kaleme alınmış bu kitap su gibi akıp gidiyor.
Kitabın gerçek yaşam hikayesi olması beni ayrıca etkiledi yazar son sayfalarında bundan bahsetmiş. Hindistan a gidip Imam Rabbani yi ziyaret ettikten sonra bu kitabi yaziyor.
"Girdiğinde kapıyı yavaça aç, çıktığında ise kapıyı yavaşça kapat. Bu dünya öyle bir yer ki haktan ibarettir. Canlı cansız, dilli dilsiz herkesin bir hakkı vardır. Kapıyı hoyratça çarpıp gidersen kapı senden hakkını, seni kendisine tekrar muhtaç ederek alır."
*Şimdiden herkese istifadeli okumalar.
Bu Ümmetin Genci
Nureddin Yıldız
Allah için olduktan sonra acıdan haz alabilen ümmet bu ümmetdir. Ölürken 'kazandım' diyebilen ümmet bu ümmetdir. Atıldığı kuyudan saraylara yükselen iman bu imandır."
Arandığı bütün zamanları ve mekanları doldurmayı sevda edinmiş "Buradayım ey ümmetim" diye uykusuz kaldığı geceler boyunca azim ve çalışma abidesi olarak meleklerin önünde çırpındığı her yerde, "İşi vaktinden çok" bir genç,
Mümin, Salih Amelli, Büyük Emelli, Yaşı İle Değil Azmi İle Değerlendirilen, Okur, Düşünür, Konuşur, Dili Kur'an-lı, Gözü Basiretli, Eli Nasırlı, Haramların kirletmediği, hayallerin çökertmediği, Kullara kulluk düzeyine yükselmiş, Arş'ın gölgesine ermeden soluklanmayan mübarek gence ithaftır. Bu kitap ona bir duadır.
İlk önce şunu söylemek isterim ki dili çok basit bir kitap yani kolaylıkla neyden bahsettiğini anlayabilirsiniz. Kitapta anlatılan ise bu ümmetin genci nasıl olmalı, nasıl davranmalı yani peygamberin ümmeti nasıl olmalı onu anlatıyor. Ben bu kitabı çok beğendim. Kesinlikle size de öneririm
İstifadeli okumalar dilerim
Bir Değirmendir Bu Dünya
Şâirliği ile tanınan bu güzide insanın bir değirmendir bu dünya kitabı,daha çok kişiliğini,Müslüman duruşunu,hayata bakışını,olaylara karşı duruşunu bizlere sunuyor.
Kitabı okuyunca yıllar önce yaşanan olayların hâlâ aynı şekilde devam ettiğini gözler önüne sermiştir.
Tarih değilse de yaşananlar hep aynı...
Eğer buzdağının şâirane bir ismi verilecek olsa,ilerici yazar derdim.Çünkü o zamanlarda yazdığı bu kitapı (1980’ler)aslında günümüzü zamanını öngörmüş gibi bizlere nâcizane yol gösterici olsun diye kaleme aldığı kanaatine vardım. Bir nevi gelecekteki nesillere miras
bırakıyor gibi...
—Bir değirmendir bu dünya öğütür bir gün bizi.
Kitabın asıl adı “Sefername-î Rûm û Şam û Mısır”’dır.
Hindistanlı bilge bir alim olan Şibli Numani Osmanlı devletinin son döneminde Ortadoğu coğrafyasına yaptığı seyahatleri,Özellikle Osmalının başkenti olan İstanbul’u kitapta çokça yer vermiştir.İstanbuldaki önemli okulları ayrıntılı bir şekilde kendisinin gözlemlemesi doğrultusunda anlatmıştır. iyi okulların gayrimüslim özellikle hıristiyanların yapmış olduğu ilim faaliyetlerini taktir etmiştir.Öte yandan yazar, İslam ümmetinin ilim faaliyetlerini gerekli olan önemi vermemesinden dolayı büyük üzüntü duymuştur.
Ünlü Plevne gazisi Gazi Osman Paşa ile tanışmış ve padişahı emiri doğrultusunda ona “Nişan”taktim ettiysede hiçbir zaman göğüsümde taşıyamamıştır İngiliz hükümetinin yaptırımından dolayı ailesine miras bırakmıştır.
Beyrut’taki ilim gelişmesi İstanbul’un dışında hiçbir şehir Beyrut’a denk olmaz hatta bazı özellikleri İstanbul’dan ileridir...
Tarih ve seyahatnameleri sevenler muhakkak okuması gereken bir eserdir. Ben çok severek okudum.Okumayı düşünen arkadaşlara şimdiden istifadeli okumlar dilerim.
