Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bergen

bu ayrıcalıkların çoğu –ki bundan daha iyileri de vardı– isyan ve ayaklanmalarla krallardan zorla koparılmıştır. Bu ezelden beri süregelen bir yöntemdir. Halk söküp almadıkça Kral ayrıcalıklarından vazgeçmez.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Ama çıkar ilişkisi yazarların soylu kişiliklerine egemen olamaz. Şairin bütünlüğünün on rakamı ile temsil edildiğini varsayarsak, onu çözümleyen ve Rabelais'nin dediği gibi bileşenlerine ayıran bir kimyagerin onun bir parçasının çıkardan, dokuz parçasının öz saygıdan oluştuğunu kanıtlayacağı kesindir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne kadar rahatsız edici, diye düşündü Ernest, kendi rüyalarının yaratıcısı, cennete iniş masalına itibar etmekteydi. Ama ne gelirdi ki elinden? Rüyalarının ya­ratıcısı başına buyruk biriydi, bilincin şafağında oluşmuş ve açıktır ki iradi seçimden çok popüler kültürle şekillenmişti.
Sayfa 209Kitabı okudu
Başka­larının kişisel sorumluluklarını gasp etme. Bütün kainatı emziren bir meme olmaya heves etme. İnsanların büyümesini istiyorsan, kendi kendilerinin ana-babası olmayı öğrenmelerine yardım et.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
"Biliyorum, biliyorum. Çok çarpıcı bir çelişki var. Hem bana olan bağımlılığından kurtulmasını istiyorum, hem de bağımsız davrandı di­ye öfkeye kapılıyorum.
Sayfa 102Kitabı okudu
Bilim adamları tek tek atomların yeni fotoğraflarını göstermiş ve madde dışında hiçbir şeyin varlığı olmadığını büyük bir kesinlikle ortaya koymuşlardı. Maddi gerçekliğe dayanmayan dünya görüşlerinin savunucusu değildi Marshal, ama Dalai Lama'nın tepkisi pek hoşuna gitmişti doğrusu. Tatlı tatlı sor­muştu adam: "Peki ya zaman?" Sonra da demişti ki, "Onun moleküllerini gören oldu mu? Ve lütfen, benliğin fotoğraflarını gösterin bana, da­imi benlik duygusunun fotoğraflarını.
Belle, benim için asla bir teş­his olmadı, bir sınır kişilik, bir yeme bozukluğu, bir kompülsif ya da anti-sosyal bozukluk olmadı. Bütün hastalarıma böyle yaklaşırım. Ve umarım ben de senin için asla bir teşhis olmam.
Bu hep böyledir, sevgi kendi derinliğini bilmez ayrılık vakti gelip çatana kadar.
Sayfa 4
"Zekamdan değil, bir kişilik sahibi olmamdan korkuyorsunuz,"dedi Kadife. "Şehrimizde erkekler kadınların zekasından değil, başlarına buyruk olmalarından korkarlar çünkü."
Sayfa 402Kitabı okudu
Reklam
"İstedikleri en olmadık şeyleri yapsak bile verdikleri sözü tutmaz bunlar."
Sayfa 321Kitabı okudu
Biz aptal değiliz! Fakiriz biz yalnızca! Binlerce yıllık en büyük aldatmaca budur: Fakir olmak ile aptal olmak hep birbirine karıştırılmıştır.
Sayfa 275Kitabı okudu
Eğitimsiz birine zihindiliyle konuşursan zihnini kapatır, bir şeyler duyduğunun farkında bile olmaz. Özellikle de duymak, inanmak istemediği şeyler söylersen. Genelde iletişim kuramayanların sorunu, savunmalarının kusursuz olmasıdır. Sözüstü iletişimi öğrenmek büyük oranda kendi savunmanı kırmayı öğrenmektir.
Sayfa 128Kitabı okudu
Düşüncenin doğasında iletilmek vardır: yazılmak, konuşulmak, gerçekleştirilmek. Düşünce çimen gibidir. Işığı arar, kalabalıkları sever, melezlenmek için can atar, üzerine basıldıkça daha iyi büyür.
"Onların gözünde en küçük kıpırtı 'komünist tahriki'dir.' hakkını arayan, haksızlığa tepki gösteren herkes 'komünisttir ve ezilmelidir" diyordu Mülazim abi
148 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.