“Üstelik, o devirde, zamanın ilerleyişini düzenlemek kimin umurundaydı ki! Hukukta zamanaşımı icat edilmemişti, fizik ve astronomi bilimleri hesaplarını titizlikle elde edilen kesin çözümlere dayandırmıyorlardı; ne belli bir saatte kapanan kurumlar, ne de dakikası dakikasına yola koyulan katarlar vardı...
Elbette ki hayat yapılan işlerin niceliğiyle ölçülürse, daha az yaşanıyor, ama daha iyi bir hayat sürülüyordu.”