Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Büşra

339 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
“Kitap zekayı kibarlaştırır. Hassasiyetimizle düşüncemizi ancak kendi içimizde, zihnî hayatımızın derinliklerinde geliştirebiliriz. Ama, zekanın tavırlarını efendileştirmek için okumak zorundayız.” Bu Ülke, Cemil Meriç . Cemil Meriç’le tanışmam en popüler kitabı ile oldu. Bu Ülke, uzun zamandır merak ettiğim kitaplar arasındaydı ama ağır gelir
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Merhabalar, okuduğum zaman fazlaca etkilendiğim kitabın yorumu ile geldim. Kitabı okuduktan sonra yazarın hayatını öğrenmiştim ve bu beni daha da fazla etkilemişti. Bu yüzden öncelikle biraz yazarın yaşamından bahsetmek isterim. Wolfgang Borchert genç bir alman yazarı. Kapıların Dışında ise yıkım edebiyatı olarak adlandırılan türün en bilindik
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Selamlar, İtalyan edebiyatının başyapıtı olarak bilinen Tatar Çölü kitabının yorumu ile geldim. Kitap genç Teğmen Giovanni Drago’nun ilk görev yeri olan Bastiani Kalesi’ne tayin edilmesiyle başlıyor. Drago bu iç karartırıcı kaleden hemen gitme planları kursa da işler onun için çok istediği gibi gitmez. Yavaş yavaş kaledeki rahatın ve
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
464 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Selamlar. Bu kitabın kısaltılmış halini uzun zaman önce okumuştum. Olayları ve sonunu pek hatırlamadığım için güzel bir çeviriyle can yayınları ‘ndan tekrar okumak istedim. Kitapta 1700’lü yıllar yani Fransız İhtilali ve öncesindeki dönem anlatılıyor. Fransız İhtilali’nden önce fazlaca ezilen, sömürülen ve yokluk içinde yaşayan halkın
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,5bin okunma
400 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Selamlar, özel hayatın gizliliğini oldukça ihlal ederek okuduğum kitabın yorumuyla geldim. Kafka kitaplarının bile yayımlanmasını istemezken biz burda oturmuş aşk mektuplarını okuyoruz, okurken sürekli bunu düşünüp kendime eziyet ettim ama kesinlikle bu eziyete değdi. Kısaca konusuna değineyim: Kafka Prag’da bir arkadaş ortamında tanıştığı
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,5bin okunma
Reklam
1008 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Selamlar, klasikler içersinde uzun zamandır okumak istediğim romanı sonunda bitirdim. Benim için uzun ve keyifli bir okuma süreciydi. Başlarda ağır ilerlese de yarısından sonra olaylar farklı bir boyut kazandı. Dostoyevski’nin diğer kitaplarını okuduğum için karşılaştırma yapabiliyorum. Okuduğum diğer kitaplarını da düşündüğümde aradaki
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,5bin okunma
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kitapla ilgili duygularımı unutmadan yorum paylaşmak istedim. Öncelikle kitabın kalınlığı göz korkutsa da birkaç sayfa okuduktan sonra dilinin akıcı olduğunu görmek rahatlatıyor. Dilinin akıcılığının yanında betimlemeler, karakterlerin ruh halleri, olayların anlatım biçimi de kitaba bağlayan unsurlardan. Kitabı bir aşk kitabı okumak için
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,1bin okunma
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap birbirinden güzel ve etkileyici sekiz öyküden oluşuyor. Hikâyelerde bol bol yalnızlıklar, umutsuzluklar, toplumdan kopuş hâkim ayrıca Oğuz Atayın kendine has üslubu ile topluma, yönetime eleştirilerini fark etmek mümkün. Oğuz Atay okumaya başlamak için uygun bir eser olduğunu düşünüyorum. Okurken dili farklı gelse de zor gelmedi. Başta da söylediğim gibi hikâyeler çok etkileyici. Korkuyu beklerken evinden çıkamayan kahramanın gözünden tedirgin oluyorsunuz, ölen babaya mektup yazarak içinizi döküyorsunuz, tahta atlara binip özgürlük ülkesine kanatlanıyor, adını bilmediğiniz bir tren istasyonunda bir barakada hikâyeler yazıyorsunuz. Bu gerçekçilik biraz ürpertse de okuması çok keyifli. Hikâyeler hakkında birkaç inceleme okuma fırsatı buldum ve incelemelerle birlikte kaçırdığım birçok noktayı fark ettim, hepsi için ayrı ayrı sayfalarca yazı yazmak mümkün. Beni en çok, içinde yaşadığımız toplumun insani nasıl bir kukla gibi kullandığını vurgulayan Beyaz Mantolu Adam hikâyesi etkiledi. Hikâyede yaşanan komik olayların gerçeğe yansıması çok acı vericiydi. Kitabı Atay’ın “Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” cümlesi ile sonlandırmak, kitabın üzerimdeki etkisini kalıcı hale getirdi. Zamanında hak ettiği değeri görmemiş olması gerçeği çok üzücü. Oğuz Atay hakkında daha fazla okuma ve araştırma yapmak yeni yıl hedeflerim arasında. Oğuz Atay burada arkadaşlar, siz neredesiniz?
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
702 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kitap maddi sorunlar yüzünden eğitimini yarım bırakmış, yaşadığı toplumdan yavaş yavaş kopmaya başlamış hukuk öğrencisi olan Raskolnikov’un cinayet planıyla başlıyor. Kitabın konusu çok kısa bir şekilde özetlenebilir ama hissettirdiklerini, sorgulatmaya çalıştığı düşünceleri anlatmak çok zor. Açıkçası bu yüzden kitap hakkında inceleme yapmak da bir hayli zorluyor beni. Kitabın anlatımı beni gerçekten olayın içine aldı. Yani kısaca kitabı okumadım yaşadım. Gerçekten büyük bir zevk… Sanki Raskolnikov’un yanındaydım hatta bazen Raskolnikov bendim. Kitaptaki betimlemeler ayrıca irdelenmeli. Bazı kitaplarda gördüğüm gereksiz ve uzun tasvirler ile arasında çok fark var. Dostoyevski betimlemeleri yaparken adeta ortamı resmetmiş. O karanık, nemli, kasvetli odada bir süre bulunduğumu hissettim. Edebi açıdan gerçekten doyurucu. Kitaba sonradan dahil olan her karakterin psikolojilerine ayrı ayrı yer verilmesi de beni çok etkiledi. Yani bu kitaptaki karakterlerle ilgili birçok kitap yazılabilirmiş gibi. Çok beğenerek başladığım kitabın sonu da beni hem şaşırttı hem etkiledi. Tüm karakterlere çok alışmıştım ve son sayfaları bitmesin diye yavaş yavaş okumaya çalıştım. Bitince de boşluktan çıkamadım. Kitabın daha çok bende oluşturduğu duyguları anlatmak istedim onu bile tam anlatabildiğimden emin değilim. Suç ve ceza kavramını Raskolnikovla birlikte sorgulamanızı çok isterim ben ne desem boş kalıyor. Kitabı okurken düşünceler beni yormuştu, yorum yazarken tekrar o yorulma hissini hissettim. Benim tekrar okumayı düşündüğüm kitaplar arasında. Psikolojinizin alt üst olmasını istiyorsanız hiç durmayın. Şimdiden iyi okumalar.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · İş Bankası Kültür Yayınları · 2006159,1bin okunma
269 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İhsan Oktay Anar’dan okuduğum ikinci kitabı da ilki kadar çok beğendim. Olayların kurgusu gerçekten olağanüstüydü, özellikle mekân tasviri o kadar mükemmel ki kitabı okurken İstanbul’da olmak istedim. Kitaptaki dokuyu bulabilir miyim bilmiyorum ama yine de bu isteğimi kitap boyunca bastıramadım. Anar’a modern zamanın masal anlatıcısı denmesi
Suskunlar
Suskunlarİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20219,4bin okunma
Reklam
516 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Emma, yazardan okuduğum ikinci kitap. Gurur ve Önyargı en sevdiğim kitaplar arasında. Emma’ya daha büyük beklentilerle başlamıştım ama Gurur ve Önyargı’nın yanına pek yaklaşamadı benim için yine de keyif alarak okudum sadece Gurur ve Önyargı’dan önce okusam daha çok sevebilirdim. Kitap Emma isimli karakterin etrafında geçiyor. Emma küçük yaşta
Emma
EmmaJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202310,2bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kendi kendine spoiler veren bir kitap Kırmızı Pazartesi. Kitabın başında Santiago Nasar’ın öldürüleceğini biliyoruz. Hatta sadece biz değil romandaki tüm karakterler de biliyor. Cinayet işlenileceğini bildiği halde hiçbir şey yapmayan insanların ifadelerini dinliyoruz. Peki, insanlar hangi olaylarda böyle sessiz kalır? Cevabın namus olayları olmasına pek de şaşırmayacağınızı düşünüyorum. Marquez Kolombiyalı bir yazar. Kitaplarını okurken farklı havayı hissediyorsunuz. Hava ne kadar farklı olsa da toplumun sorunları bizim sorunlarımızla benzer. Olayın bağlandığı son o kadar trajikomik duruyor ki Santiago’nun ölmesine gerçekten üzülüyorsunuz(kendisi de çok sevimli bir adam değil bence). Siz adam boş yere neden öldü diye üzülürken bile insanların hayatlarına olduğu gibi devam etmesi, kimsenin bu durumu önemsememesi daha da sinirlerinizi bozuyor. Bence konu ve işleniş biçimi olarak çok başarılı. Kolera Günlerinde Aşk’ı okumuştum daha önce, onu okurken karakterler kafamı allak bullak etmişti. Kırmızı Pazartesi de ince olmasına rağmen yoğun bir kitap. Bir günde okuyamadım şahsen. Yüzyıllık Yalnızlık kitabı için okunması daha zor diyorlar ama artık hazır hissediyorum. Hepinize iyi okumalar.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,6bin okunma
382 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
O kadar farklı bir kitap okudum ki kafamdakileri nasıl toparlayıp yorum yazacağım bilmiyorum. Ne yazarsam yazayım kitaptaki birçok şeyi atlayacakmışım gibi hissediyorum. Ben yine de anlatabildiğim kadar anlatmaya çalışayım ama siz mutlaka bu kitap hakkında diğer yorumlara, videolara göz atın. Kitap Hayri İrdal isimli pasif, hayattan bıkmış,
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,5bin okunma
424 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Selamlar, uzun zamandır yorum yazmıyorum ama bi yerden başlamam gerekti. En kısa zamanda diğer okuduğum kitapları da paylaşmayı düşünüyorum. Zorba'ya gelirsek, benim uzun süredir merak ettiğim bir kitaptı. Okurken çok keyif aldım diyebilirim, özellikle ismi belirtilmeyen kitap faresi olarak geçen karakteri kendime çok yakın buldum. Konusuna değinecek olursam, kitapta iki ana karakter var: biri az önce bahsettiğim, ismi belirtilmemiş kendini 'kağıt faresi' olarak tanıtan anlatıcı diğeri ise kitaba adını veren Aleksi Zorba. Kağıt faresi daha çok günlük yaşamda görebileceğimiz, sıradan bir insan. Hayatını kitaplarla geçirmiş, düşünceleri ve duyguları sadece kağıt üstünde kalan, kimseyi kırmadan incitmeden yaşamaya çalışan biri. Zorba ise kafasına estiği gibi yaşayan, hayatın tadını çıkarmayı bilen güçlü bir karakter. Bu iki zıt karakterin yolu kesişiyor ve kitapta başka karakterler olsa da daha çok ikisinin diyaloglarını, hayat görüşlerini okuyoruz. Aslında kitap yıllardır konuşulan 'çok gezen mi çok okuyan mı?' sorusunu ele alıyor. Zorba karakterinin dul kadınlar hakkındaki düşünceleri hatta kadınlar hakkındaki çoğu düşüncesi beni rahatsız etti açıkçası ama iki zıt karakter olduğu için hangisini isterseniz onu benimseyebiliyorsunuz. Yine de emin değilim, kitap daha çok Zorba karakterini doğru gösteriyor. Yazarın eleştirilere maruz kalması muhtemel. İlk defa Yunan bir yazar okudum. Sık sık kültürümüzün anılması beni mutlu etti. Beklentilerim biraz altında kalsa da benim için farklı bir deneyim oldu. Okuyanlar varsa görüşlerini bekliyorum. Kitaplarla kalın :)
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 201916bin okunma
128 syf.
4/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Aylak Adam'dan sonra bu kitap için büyük beklentilerim vardı ama benim için büyük hayal kırıklığı oldu. Öncelikle baş karakter Zebercet'i hiç beğenmedim ona asla ısınamadım. Yusuf Atılgan'ın tarzını Aylak Adam'da çok sevmiştim hem verdiği mesajlar açısından da güzeldi. Anayurt Oteli'nde ise ne anlatmaya çalışmış anlamadım bile sadece arka kapağı okuyunca devlet yönetimi ile otel yönetimini benzettiğini gördüm ama kitabı okurken bu asla anlaşılmıyor. Bilemiyorum belki yanlış zamanda okudum bu kitabı, belki çok büyük beklentiyle başladım. Kitabın tek sevdiğim yanı olayları anlamak için kafa yormak oldu. Siz yine de okuyun zevkler ve renkler tartışılmaz sonuçta :)
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma
36 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.