Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Müşkülpesent

Genç Hayat
“Bir ve tek olanın yolundan gidenler var ya işte bir tek onlar korkmamalı.”
Sayfa 5
Reklam
insan, sükründen gafil bulunmak sûretiyle, Cenâb-ı Hakk' in nimetlerine karşı pek zalimdir. Siddet halinde sikâyette bulunur, bagurp saginr, Nimet zamaninda da nimetleri kendisi için toplar, fakat baskalarindan esirger ve nâil oldugu nimetleri inkâr eder durur."
Sayfa 16 - Fazilet Neşriyat

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Tarih değil hatalar tekerrür ediyor."
Sayfa 24 - İnsan ve Hayat Kitaplığı
"HAYAT SİZE BİR LİMON VERİR. SİZ ONDAN LİMONATA YAPIN"
Genç Hayat
Reklam
Adaletsizlik Yapmanın Cezası Hayati Olabilirdi
"Divan-ı Hümayun toplantısının yapıldığı odanın üst kısmında, tavana yakın bir yerde, siyah bir kumas ile örtülü bir pencere vardır. Buradan hükümdar istediği zaman kendisi fark edilmeden, divanda olup biteni görür ve konuşulanları işitir. Divan üyeleri, hükümdarın pencerede olup olmadığını bilmezlerdi. Onlar, bir adaletsizlik yaptıklarında cezalandırılacaklarını bilirlerdi.." (Fransız Jean de Thevenot)
Sayfa 19
Utanarak söylemek durumundayım ama Türk kanunları (OSMANLI), kendi ülkemizdeki kanunlardan daha adil ve daha iyi tatbik ediliyor..." LADY MANTAGU
Sayfa 17
Yanlış üslûp doğru sözün celladıdır.
Ne söylediğiniz önemli ama nasıl söylediğiniz daha önemli. Üslubun güzelliği, kötü sözü de güzelleştirir.
Genç Hayat
Ava gidip avlanmakdan daha trajik bir şey varsa, o da rezil olmaktır.
Genç Hayat
Reklam
Hedefe nasıl ulaşabiliriz?
"Geceleri uyumayı, gündüzleri de yemeyi düşünen kimse hedefe nasıl ulaşabilir"?
Sayfa 105 - Fazilet Neşriyat
Faiz neden haramdır?
"Allahu Teala faizi neden haram kıldı?" diye sorulunca "İnsanların karşılıksız, menfaatsiz olarak birbirine iyiliği terk etmemeleri için..." diye cevap verdi.
Sayfa 83 - Fazilet Neşriyat
Kendi kusurlarını küçük gören başkasının kusurlarını büyük görür. Başkasının kusurlarını küçük gören, kendi kusurlarını büyük görmüş olur.
Sayfa 81 - Fazilet Neşriyat
İsmail Fennî Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızcayı iyi derecede bilirdi. Bu yüzden "Dört insan gibi çalışmam lazım." derdi.
Sayfa 185
Etkili Okurun Yol Haritası
Kitaplarla dost olmak, insanlarla tanışmaya benzer aslında. İlk görüştüğünüzde insanları tartarsınız. Bazıları sizin için değerlidir. Daha sonra görüşmek ve haberleşmek için iletişim bilgilerini not edersiniz. Etkili okur da kütüphanelerde, kitapçılarda, kitap fuarlarında vb. yerlerde gördüklerini bir kenara not eder; değer verdiği, önemli gördüğü, randevulaştığı kitaplarla zamanı geldiğinde buluşur ve böylece dostluk başlar...
Sayfa 149 - İnsan ve Hayat Kitaplığı
"Beni içeri tıkınız! Allah aşkınıza! Ya ben akıllanmamışım ya da bütün dünya zırdeli olmuş!"
Sayfa 27 - Karbon Kitap
Reklam
Kimler kitap basmalı?
"Heveskâr gençlerin değil mesleğini aşkla sevmiş, çalışmış, yorulmuş muharrirlerin eserlerini basmalı."
Sayfa 82
Yazmadan önce okumak lazım
Cenap Şehabeddin "Zamanımızda hakikaten ehl-i kalem olmak isteyen, her yazacağı satıra mukabil bir kitap okumalıdır." diyor.
Sayfa 22 - İnsan ve Hayat Kitaplığı
"Kadın nefis değil nefestir."
"Kadını ancak bilen sevebilir. Çünkü kadın nefis değil 'nefes'tir. Kadın çiçektir. Koparılıp sahip olunmak için degil, sevmek içindir. Ve kadın sevildikçe güzelleşir...
Sayfa 113 - Destek Yayınları
Allah'ı sevmenin mükemmel bir tarifi...
"Bir gün dedeme çocuk aklımla 'İnsan Allah'ı nasıl sevmeli dede, ne kadar sevmeli' diye sordum. "Nefesini tut" dedi bana. Anlamaz bir bakışla baktım dedeme. "Nefesini tut ve nefes alma" diye tekrarladı. "Peki..."dedim ve nefesimi tutmaya başladım. Saate bakmayı akıl etmemiştim ama sanırım otuz saniye kadar olmuştu ve artık zorlanmaya başlamıştım. Dedem nefesimi bırakacağımı anladığı an iki eliyle burnuma ve ağzıma yapıştı. Artık nefessiz kalmayı ben tercih etmiyordum. Nefesim tükenmişti, dedemin kocaman ellerinin arasında ağzım burnum tıkanmıştı, ne olduğunu anlamamıştım. Nefes alamıyordum, ciğerlerim yanmaya başladı. Çok kötü oldum. Başımı kaldırdım sulanmaya yakın gözlerimle dedeme baktım. Sonunda dedem ellerini çekti. Bu yaşıma geldim ama hâlâ o gün yaşadığım o birkaç saniyede ki havasızlığı unutamıyorum. Hayatımdaki en derin nefesleri dedem ellerini yüzümden çektiği an aldım. Birkaç dakika sadece nefes alıp verdim. "Dede ..." dedim, yüzüm kıpkırmızı... "Az önce nefessiz kaldığında, en çok neye ihtiyacın vardı?" diye sordu dedem. "Ellerini yüzümden çekmene, nefes almaya yani, havaya " "Peki ne kadar ihtiyacın vardı havaya?" "Dede ölmek üzereydim baksana" dediğimde ancak çok sonra anlayıp kavrayabileceğim o cevabı verdi bana: "İşte Allah'a da o kadar ihtiyaç duymak ve o kadar sevmek gerekiyor oğlum...
Sayfa 33 - Destek Yayınları
Herkese saygı duyuyorum ama kitap okumayanları sevemiyorum. Sevmediğim şey kitap okumaması değil, okumamaktan kaynaklanan bir takım tutumları ya da düşünceleriydi. Aslında bir insanın kitap okumaması kendisinden çok çevreye zarar veriyordu.
Sayfa 101 - Destek Yayınları