“İnsanı yaş büyütmez, hatalar, acılar, hisler büyütür.
Ve insanı iş yormaz, uğraş yormaz, 'insanı insan yorar'.
Sana uzak insanlar, sana acı vermez.
Sana acı veren, en yakınların, seni yoran, güvenmediklerin seni üzen, değer verdiklerin.
Her seferinde bıkmadan değer verdiğin insanlardan gelen darbelerin acıları hâlâ tazeyken, yaraya tuz basar gibi yeni yaralar açılarak, eski acının üstüne yeni acılar biner, böylece sen acıları kanıksarsın.
Hayat biter de öğrenme bitmez.
İyi insanlar bir daha iyilik yapmamaya yemin eder de yapmaktan vazgeçemez.
Çünkü bazı insanların tininde iyilik vardır.
Hayat en çok da o iyi insanları, o duygusal insanları yorar, yoğurur.
Neden bu dünyada yaralılar hep dürüst ve duygusal insanlardır?
Çünkü, ' insan dürüstlüğün affedilmediği, duygusallığın ise anlaşılmadığı bir dünyada yaşıyor' ...”