Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebrar selvi

Eski Mısır'ın seçkinleri gibi çoğu kültürdeki çoğu insan da hayatlarını piramitler yapmaya adar. Sadece bu piramitlerin adı, biçimi ve büyüklüğü kültürden kültüre değişir.
Reklam
Daha kolay bir yaşam anlayışı pek çok zorluk çıkarmıştı ve bu sonuncusu değildi. Bugün aynı durum bizim için de geçerli. Kim bilir kaç tane üniversite mezunu genç çok çalışıp iyi paralar kazanacaklarını düşünerek büyük firmalara giriyor ve ancak otuz beş yaşından sonra bu işlerinden sıkılarak gerçek istediklerini yapmaya çalışıyor? Öte yandan, bu yaşa gelinceye dek kredi ödemeleri, okul yaşına gelen çocukları, ödemeleri gelen arabaları ve yurtdışında tatiller veya kaliteli şaraplar olmadan yaşamanın çok da anlamlı olmadığına dair geliştirdikleri anlayışları oluyor. Ne yapabilirler? Geri dönüp kök bitkilerini mi eşelesinler? Elbette öyle yapmayıp daha da büyük bir çabayla köle gibi çalışıyorlar.
Belki de, eğer daha çok insan birinci ve ikinci dalgadan haberdar olsaydı, şu an gerçekleşen ve kendilerinin de bir parçası olduğu üçüncü dalgayla ilgili bu kadar soğuk kanlı olmazlardı. Ne kadar çok türü ortadan kaldırmış olduğumuzu bilseydik, hala hayatta olanları korumak için daha istekli olurduk.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şimdi anlıyorum ki, üniversiteye gitmenin ve bir eğitim almanın en önemli nedenlerinden biri, tüm hayatınız boyunca doğru olduğuna inandığınız şeylerin doğru olmadığını ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmekmiş.
Baba der ki, insanlar dikkatli olmazsan seni o veya bu şekilde kendi uygun gördükleri şeyi yapmaya yahut da keçi gibi inat edip, nispet olsun diye istediklerinin tam tersini yapmaya zorlarlar.
Reklam
Hele geçmiş, hiç bitmiyor. Herkes geçmişini çoğaltıyor sürekli. Bunun için, akşamları birbirlerine misafirliğe gidiyorlar sözgelimi, birbirlerine, tepsiler, tabaklar ve kadehler dolusu geçmiş sunuyorlar. Bir o kadarını da hatıra defterlerinde, fotoğraf albümlerinde, çekmecelerde ve belleklerde saklıyorlar. Ben, tiksiniyorum geçmişimden.
Kırgınlığının nedenini çözemiyorum bir türlü, artık gözleri çok uzaklaştı, okunmuyor.
Allah ölüm verirse, bu, hayatın sona ermesi demektir. Çünkü insan doğar ve vakti gelince ölür. Bunun dışında, bu dünyada olan her şeyin hesabı sorulur!
"İstediğiniz türden anayasalar, seçim mevzuatları oluşturabilir, en liberal yasaları çıkartır, sosyalizm veya komünizmin sihirli gücüne inanabilirsiniz. Ama bizim evladımız olan yüz binlerce çocuk hayata önemsiz ve küçük fertler olarak başlangıç yapacaksa, her türlü parlamentoya rağmen sefil, fakir ve iğrenç bir yaşantıya mahkum olacağız. Memurlar halka itinasız davranacak, bakanlar 'politik yalancı', milletvekilleri ise halkın sırtından geçinen vurguncular olarak karşımıza çıkacaktır. Okullar yeni nesillerin kalbini ve zekasını kurutan yerler olarak kalmaya devam edecek, basın bedenini satmakla geçinen hayat kadınına benzeyecektir. "
"Her ikisiyle de yüz yüze gelmek büyük bir cesaret gerektirdiğinden, ölümle gerçek birbirlerine benzer. Gerçekler de insanı öldürdüğü için ölüm gibidir. Ben bir insanı öldürdüğüm zaman onu bıçakla değil, gerçekle öldürdüm. Bu yüzden korkuyorlar, beni yok etmek için bu yüzden acele ediyorlar. Onları korkutan gerçeğimdir."
Reklam
Ruh fukaralığı yüzünden mahvolmuş bir ülkeden yolu geçen egzotik bir kuştum ben. Bilinmeyenden korktukları için büyümeyi reddeden ördeklerin arasındaki bir kuğuydum.
Aslında her ayrılış bir gidememektir. Öyle ki her ayrılışın biri geçmişe gider biri geleceğe. Ve geçmiş ve gelecek, insanı iki zıt tarafından öyle bir çeker ki, yıllar sonra bakmışsınız bıraktığınız yerdesiniz. Hatta çoğu kez geçmiş daha kuvvetlidir. Bir de bakarsınız, kendinizden bile daha eskisiniz.
Geri110
162 öğeden 151 ile 162 arasındakiler gösteriliyor.