Epikürosçu
@Epikouros
Servetimiz elimizdekiler değil, haz aldıklarımızdır. (Epiküros)
Hemşerim memleket nire?
Dedim ya yahu:
Bu Dünya benim memleket
Hayır anlamadın, hemşerim esas memleket nire?
Hayır dedim ya:
Bu Dünya benim memleket. (Barış Manço)
Avukat
Hukuk
Giresun
Manisa
52 okur puanı
Mayıs 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
KOROBAŞI: Atalarımızın düşmanları nasıl olur da bize güzel bir öğüt verebilirler.
HÜTHÜT: En akıllılar bilgilerini düşmanlarından alırlar. Düşmanı tanırsanız güvendesiniz demektir. Bir dost nasıl korunacağınızı anlatmaz, ama bir düşman yüzünden bilgi edinmek zorunda kalırsınız. Kentler yüksek duvarlar örmesini, büyük gemiler yapmasını dostlarından değil düşmanlarından öğrenirler. Evinizi, malınızı, çocuklarınızı nasıl koruyacağınızı sizlere öğreteden de düşmanlarınızdır.
Sayfa 19 - Mitos Boyut YayınlarıKitabı okudu
KOROBAŞI: Hüthütle daha sonra hesaplaşırız, öncelikle şu yaşlı adamlardan kurtulalım.
PİSTETAİROS: Yandık!
EULPİDES: Her şey senin yüzünden oldu. Neden beni buraya getirdin?
PİSTETAİROS: Yanımda olmanı istedim.
EULPİDES: Hayır, ağlamamı ve bunu izlemek istedin.
PİSTETAİROS: Zaten ağlayamazsın, gözlerini oyacaklar.
Sayfa 18 - Mitos Boyut YayınlarıKitabı okudu
HÜTHÜT: O, sorgucunu şair Hüthüt'ün oğlu Filokles'den aldı. Ama hüthüt soyundan değil Kallias'ın oğlu Hipponicos'un soyundan gelir.
EULPİDES: Kallias'ın soyundan demek. Desene o yüzden tüyleri yolunmuş.
PİSTETAİROS: Parası olanı yolarlar. Hem dalkavuklar hem de yosmalar sarar etrafını.
Sayfa 16Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Giordano Bruno
İşkenceli çeşitli duruşmalarda Hristiyan dini ile çelişik olan evren görüşünden hiçbir ödün vermez ve felsefenin teolojiden bağımsızlığını savunur. Sonunda "yola gelmez ve pişmanlık duymayan bir heretik kişi" ve "bütün kafirlerin prensi" olarak ölüm cezasına çarptırılır.
Sayfa 20 - Sun YayıneviKitabı okuyor
Yapıtlarında, Aristoteles'in mantık, metafizik ve kozmolojisine, Platon'un idea öğretisi ve düalizmine, Sokrates'in sofizmine ve bu düşünürlere bağlı bütün ortaçağ felsefesine özgü olan tek boyutlu düşünce tarzına karşı savaş açar ve kendisi gibi hylozoist (canlı maddeci) eğilimleri ile evrenin oluşumunu süreçlerle açıklayan İyonya filozoflarını gerçek filozoflar sayar.
Sayfa 20 - Sun YayıneviKitabı okuyor
Eğer Bruno, Rönesans düşüncesinin doruğu ve en parlak güneşi ise Galilei de (1564-1642) bu düşüncenin antipodu olan bir gölgesi ve o altın çağın en radikal anlamda bir negasyonudur. Her ne kadar Galilei'nin bilimsel buluşlarını -kendi alanlarında kalmak koşuluyla- takdir etsek de onun mekanik dünya görüşünün felsefeye yansımasını insanlığın büyük bir talihsizliği olarak nitelemek gerekir. Galilei, Yeniçağ'da Aristoteles'in Ortaçağ'da oynadığı rolü oynamıştır.
Sayfa 67 - Sun YayıneviKitabı okuyor
Ateş topraklarındaki yabanıl halkların bile, kıtlık dönemlerinde köpeklerinin yerine kabiledeki yaşlı kadınları öldürüp yemeyi tercih etmesi hayvanlara biçilen değerin ne kadar yüksek olduğunu gösterir.
Sayfa 57 - Alfa BilimKitabı okuyor
Benzer bir seçilim işlemi ve titiz bir eğitim sayesinde İngiliz yarış atlarının tamamı, çeviklik ve boyut bakımından Arap ebeveynlerini sollamıştır.
Sayfa 56 - Alfa/Bilim
İngiliz atı ırkının ortaya çıkışı
İngiltere tarihinin ilkel ve yabanıl dönemlerinde, seçilen hayvanlar sıklıkla ithal edilirdi ve ihraç edilmelerini de engelleyen yasalar çıkarılmıştı: Belli bir boyutun altındaki atların imha edilmesi emredilirdi ki, bu işlemi de "yabanotlarını" ayıklayan bahçıvanların yaptığına benzetebiliriz. Çok eski bir Çin ansiklopedisinde, seçilim ilkesinin belirgin bir tanımına rastladım...
Sayfa 54 - Alfa/Bilim
Darwin'in doğal seçilim yoluyla evrim kuramı, dünyada yaşamış ve yaşamakta olan tüm canlıların, ortak bir atadan başlayarak çok uzun bir zaman zarfında çeşitlenmesini ve değişmesini açıklar.
Sayfa 9 - Alfa/Bilim
Darwin'in evrim kuramından Osmanlı'da müfredatta ilk kez 20. yüzyılın başlarında söz edilmeye başlansa da, kuram bilimsel anlamıyla ancak Cumhuriyetle birlikte temel eğitim kurumlarımıza girebildi.
Sayfa 8 - Alfa/Bilim
Sizce de öyle değil mi?
Ve başkaları da vardır, aşağıya çekilirler: şeytanları çeker onları. Ama ne kadar dibe batarlarsa, o kadar ışıltıyla parıldar gözleri ve bir tanrıya duydukları arzu.
Ah, onların çığlıkları da tırmaladı kulaklarınızı, ey erdemliler: "Ben ne değilsem, odur bana tanrı ve erdem!"
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Winston bir an kendine geldi ve ötekilerle birlikte bağırdığını, topuklarını var gücüyle iskemlenin basamağına vurduğunu fark etti. İki Dakika Nefret'in en korkunç yanı, insanın katılmak zorunda olması değil, katılmaktan kendini alamamasıydı. Otuz saniye sonra en küçük bir zorlamaya gerek kalmıyordu. Tüm topluluk, elektrik akımına kapılmışçasına, ürkünç bir kin ve nefretle azgınlaşıyor, öldürme, işkence yapma, yüzleri bir balyozla yamyassı etme isteğine kapılıyor, insanlar ellerinde olmadan yüzleri kaskatı kesilerek çılgınlar gibi bağırıp çağırıyorlardı.
Sayfa 24 - Can YayınlarıKitabı okudu
Bilim insanları, daima felsefeyle ilgilenmişlerdir. Einstein, ileri yaşlarında Bilim kuramı olmaksızın bilim," diye yazmıştı, "... ilkel ve karmakarışıktır." Gerçekten de, gençliğinde Einstein ve birkaç arkadaşı felsefeyi incelemek üzere örgütlenen gayri resmi bir grup olan Olympia Akademisi'ni kurmuşlardı. Erwin Schrödinger, dalga denklemini yayımlamadan birkaç yıl önce felsefe ile ilgilenmek amacıyla fizik kariyerini geçici olarak bırakmaya karar vermişti. Max Planck, Fiziğin Felsefesi adlı kitabında hür irade ve belirlenimcilikten bahsetmekteydi.
Sayfa 53Kitabı okudu
Planck, kuantum kuramı için 1918 yılında, ardından da Einstein, fotoelektrik etki için 1921 yılında Nobel ödülünü kazandılar.
Günümüzde kuantum fotoelektrik etki uygulamalarından yararlanmaktayız. Örneğin televizyon, bu keşif sayesinde mümkün olmuştur. Televizyon kameraları, metal bir yüzey üzerindeki bir görüntüyü kaydetmek için, fotoelektrik etkiyi kullanırlar. Işık, kameranın merceğinden içeri girer, metale çarpar ve belli elektriksel kalıplar yaratır, bunlar da evdeki televizyon alıcılarına gönderilmek üzere televizyon dalgalarına dönüştürülür. Bu metal, sadece bir kez ışığa tutulabilen alışılagelmiş kamera filminin aksine tekrar tekrar kullanılabildiği için hareketli görüntüleri yakalayabilir.
Sayfa 44 - Odtü YayıncılıkKitabı okudu