Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Euryhel

Euryhel
@Euryhel
ve çekip gittiler çok önceleri bu zamandan, orman içinden şarkı söyleyerek, gamsız.
Tanrı onlar ortadan ikiye ayırıncaya kadar bütün insanlar hermafroditti. O zamandan beri bu yarılar birbirlerini arayarak dünyanın dört bir bucağında gezinip duruyorlar. Aşk kaybettiğimiz yarıyı özleyişimizdi işte.
Reklam
Ama dünya öyle çirkindi ki, kimsecikler kalkmadı mezarından.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Alçakgönüllü mezartaşları yeşilliğin içerisine kaybolurlar. Güneş battığında mezarlık mini mini mumlarla ışıl ışıldır. Ölüler bir çocuk balosunda dans ediyorlardır sanki. Evet çocuk balosunda, çünkü ölüler çocuklar kadar masumdur. Yaşam ne kadar acımasız olursa olsun mezarlıkta hep huzur vardır.
Peki ama nedir ihanet? İhanet setleri yıkmak demektir. İhanet, setleri yıkmak ve bilinmeyene doğru başını alıp gitmektir.
Reklam
Ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçlüler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar.
Nefret
Geceleri yatağa uzanır ama uyuyamazdım. Nefret edecek bir sürü şey gelirdi aklıma, ama en sonunda yine kendimden nefret ederdim.
Ölümün Sessizliği
Şefkat artık burada bitmeliydi, toprak onu almalı ve saklamalıydı. Ne güzel bir istirahattı bu! Duyacağı tek ses ot saplarını ezen kuşların hafif ayakları olacaktı. Başının üstünde kimse yürümeyecek, rahatsız edilmeden yıllarca evinde kalacaktı. Bu günlük güneşlik bir ölüm, kırların dinginliğinde sonsuz bir uykuydu.
Benim odam da bir tabut değil miydi, yatağım bir mezardan daha soğuk, daha karanlık değil miydi? O yatak ki hep hazırdı ve beni uykuya çağırıyordu! Bir tabutta olduğum duygusunu sık sık yaşamışımdır. Geceleri odam küçülüyor, bunaltıyordu beni. Mezarda hissedilen de bu değil miydi? Kim bilir ölümden sonra ne hissedileceğini?
Istırap, korku, dehşet ve yaşama arzusu, hepsi bitmişti bende. Bana telkin ettikleri dinî inançlardan kurtulmuş, huzura ermiştim. Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; orada tekrar taşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarar benim?
Reklam
Affet benim namustan yana oluşumu. Çünkü pisliğin ortalığı sardığı bu zamanda, İyiliğin af dilemesi gerekiyor kötülükten, Evet, önünde eğilerek, Sana iyilik etmeme izin ver demesi gerekiyor.
Yeryüzünde yaşayan en zararlı şey bile Özel bir yarar taşır bu yeryüzüne, En yararlı şey bile yanlış kullanılırsa Yok edip doğru sonucu ulaşır zarara. Kullanmayı bilmezsen, iyi döner kötüye, Kötü de bazen yücelir erdemmiş gibi. Şu minik çiçeğin taze filizlerinde Zehir de var, iyileştiren özler de: Koklanırsa, dinçlik verir her yerine insanın, Tadılırsa, öldürür tüm duyuları, durdurur yüreği. İnsanın içinde de , otlarda olduğu gibi...
Cömertliğim uçsuz bucaksız denizler gibi, Denizler gibi derin sana olan sevgim. Sana ne kadar verirsem, o kadar çoğalıyor bende kalan, Sonsuz çünkü ikisi de.
Neler doğuyor nefretten, ama daha çoktur sevgiden doğan. Ey kavgacı sevgi! Sevilen nefret! Ey ağır hafiflik! Ağırbaşlı uçarılık! Ey hiçten yaratılan her şey! Uyumlu biçimlerin, biçimsiz kargaşası, Kurşun tüy, parlak duman, soğuk ateş, sayrılı sağlık! Hep uyanık uyku... Bunların hiçbiri değil. Bu sevgiyi duyarım, ama haz duymam ondan.
Bir yerlerde bir ırmak olduğunu düşünüp duruyorum, suları coşkun bir ırmak. Suyun içinde iki kişi var ve birbirlerine tutunmaya çalışıyorlar, bütün güçleriyle uğraşıyorlar ama sonunda dayanamıyorlar. Akıntı çok kuvvetli. Birbirlerini bırakmak, ayrı yerlere sürüklenmek zorundalar. Sanırım bizim durumumuz da bu. Çok yazık, Kath, çünkü birbirimizi bütün hayatımız boyunca sevdik. Ama sonuçta, sonsuza kadar birlikte olamayız."
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.