Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

EakyuZ

EakyuZ
@Ezzz41
Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?(Franz Kafka) Senin kuvvetin Allah kuvvetinden sızıp gelmekte… Hararetle atan damarlardan değil. (Mevlana)
İzmit
Izmit/Kocaeli
415 okur puanı
Nisan 2014 tarihinde katıldı
Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam; Alıp beni götürsün, tam dört inanmış adam...
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Ölecek miyim, tam da söyleyecek çağımda; Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda...
Sayfa 143Kitabı okudu
Aşka hep inanırız; çünkü o, dünyanın en gerçek yalanıdır. Aşk, ilk kez kazanılan bir son gibidir bazen. Bazen de son kez kaybedilen bir ilk. Aşkın çaresi yoktur derler; kim çare arıyor ki zaten? İnanma böyle şeylere katilim. Çaresiz aşk yoktur; çareleri reddeden âşıklar vardır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne kadar göz bebeği varsa, üst üste gelse, Yine ayrı manzara, ayrı görüş herkese.
Sayfa 363Kitabı okudu
Yum gözünü, kalbine her an yokluğu üfür! ''Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür.''
Sayfa 349Kitabı okudu
Reklam
"Allah bir" demektense ecel teri dökerken, Ölüversem, beklenmez anda "Allah bir" derken.
''Zorlukları bertaraf edenler, daha zorluk meydana çıkmadan tedbirini alanlardır. Düşmana galip gelenler düşmana hazır olmadan saldıranlardır.''
Sayfa 140Kitabı okudu
''Eğer düşmanı ve kendini biliyorsan yüz savaşın sonucunda bile korkmana gerek yok. Eğer kendini biliyor ama düşmanı bilmiyorsan kazandığın her zafer için bir de yenilginin acısını tadacaksın. Eğer ne kendini ne de düşmanı biliyorsan her savaşta yenik düşeceksin.''
9 Kasım 1903 tarihli mektubunda Kafka, insanın insandan kopukluğunu şöyle dile getiriyor: ''...Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında , ne sen benim içimdeki acıları anlayabiliyorsun, ne de ben seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam, ağlasam ve anlatsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen, benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin...''
''Oysa ağaç değişiktir. Filizlenmesinden ölene dek hep aynı yerde durur. Kökleriyle dünyanın yüreğine, dallarıyla da göğe herşeyden daha yakındır.''
Reklam
''Akmayan gözyaşları kalpte birikirler, zamanla kabuk tutarlar ve kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi kalbi tıkayıp felç ederler.''
''Neydim ben, Maman, diye düşünüyor Peri. Rahminde büyürken -tabii düştüğüm rahim seninki olduğunu varsayarsak- benden beklenen neydi? Bir umut tohumu mu? Seni karanlıktan kurtarması için alınmış bir bilet mi? Yüreğindeki deliği kapatacak bir yama mı? Öyleyse, yeterli olamadım. Yanına bile yaklaşamadım. Acının merhemi değildim, yalnızca bir başka çıkmaz sokak, bir başka yüktüm; sense bunu çabucak görmüş olmalısın. Çok erken fark etmiş olmalısın. Ama ne yapabilirdin ki? Tefeci dükkanına gidip beni satamazdın ya.''
Sayfa 219Kitabı okudu
John Coffey: Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron. Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız, hep yollarda olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman bana eşlik edecek, bana nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum. Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan. Karanlıkta olmaktan yoruldum. Asıl da acıdan. Çok fazla. Eğer sona erdirebilseydim, yapardım. Ama yapamıyorum.
Sayfa 393Kitabı okudu
Geri148
734 öğeden 721 ile 734 arasındakiler gösteriliyor.