Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

VERYANSIN

VERYANSIN
@J0KER
Çok kişiyle konuş,az kişiyle düşün,tek başına karar al.
144 syf.
8/10 puan verdi
Bir televizyon dizisi olsa izleyicisine gelecek bölümü bekletme potansiyeli yüksek. Ayrıca hikâye olarak özgün ve sıradan insana yakın olan, bizden, denilecek bir dizi olurdu. Ana karakter Hazar. Güçlü ve "yaramaz" olarak nitelenecek biri Hazar. Sıradan bir çocuk aslında ama onun hikâyesinin dönüm noktalarından biri de tam çocukluğunda gerçekleşiyor. Kardeşini kaybediyor ve annesi onu suçluyor. Anne-kız ilişkisi bir şekilde bozuluyor. - zaten ilk başta da mizacı gereği güçlü olan Hazar ile annesi arasında bağ tam kurulmamış - Annesinin hastalığı ile Hazar eve dönüyor ve eski defterler/anılar, hesaplaşmalar yaşanıyor. Ölüm üzerine gayet güzel benzetmelerin bulunduğunu belirtmek isterim. Ayrıca ölüme, ölüye ve yakınlara insanların nasıl baktığına, ne beklediğine dair çıplak gerçeklerden tespitler...
Kanat Koparmaca
Kanat KoparmacaZekiye Yaldız · Pankuş Yayınları · 202115 okunma
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
Göz Ardı Edilen "Geride Kalanlar"
Ülkemiz kuruluşunu/kurtuluşunu Gazi
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün önderliğinde düvel-i muazzama'ya haddini bildirerek gerçekleştirmiş ve kuruluşundan sonra da II. Dünya Savaşı'na katılmamasının dışında her dönem yoğun ya da düşük şiddetli çatışmaların, savaşın içinde kendisini bulmuştur. "Yaşadığımız
Geride Kalanlar
Geride KalanlarSemih Dikkatli · Karina Kitap · 20136 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
Ana karakter Meryem, eşi Cahit'i kısa bir süre önce kaybetmiştir. Cahit'in kaybından sonra onunla beraberken sürdürdükleri sosyal yaşantılarından da uzaklaşmıştır Meryem, biraz acısının etkisiyle içe kapanmasından biraz da artık o yaşam tarzına kendisini uzak hissetmesinden... Yollara vurur kendisini, amaçsız yahut amaçsız görünen yürüyüşlere
Nisan Yağmuru
Nisan YağmuruEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 2013131 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
10/10 puan verdi
Pkk, her eylem yaptığında yahut terör konusu her gündeme geldiğinde yapabildiği sadece "Kandili bombalayın!" demek olanlar ile nasıl terör sorunu çözülemez ise iktidarın her hatasından sonra da sadece "İstifa edin!" demeyi yeterli görenler ile de ülke düzlüğe çıkmaz. Ümit ÖZDAĞ, bu kitabı ile ülkedeki sorunların ana kaynaklarını ve temel olarak odaklanmamız gereken sorunları bir nevi öncelik sıralamasına göre veriyor. Böylelikle de muhalefetini lafta değil tam olarak yapıyor. Sorunları ortaya koyup kenarı da çekilmiyor. Çözümü belirtiyor. Sorunlarımız; *Devlet Krizi *Milli Birlik Krizi *Ekonomik Kriz *Sığınmacılar Krizi
Saray Rejiminin Çöküşü ve Türkiye'nin Yükselişi
Saray Rejiminin Çöküşü ve Türkiye'nin YükselişiÜmit Özdağ · 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü · 2021160 okunma
214 syf.
9/10 puan verdi
Kanayan yara...
Yaban'ın yani Ahmet Celal'in hikayesi öyle bir dokundu ki... Dokundu çünkü Ahmet Celal'in yarası kabuk bağlamadı, hala kanıyor. Daha Cumhuriyet kurulmadan kanayan bu yara Cumhuriyet'in yüzüncü yılına giderken hala kanıyor. Ne diyordu Ahmet Celal: "Oysa, burada, isterdim ki farkında olsunlar. Zira, sağ kolumu, ben, onlar için
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,2bin okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitapta bir şeyler eksik yahut bir şeyler fazla. Bazı isimler hakkında bilgi verirken çok şahsi yorumlar/değerler yer almış ama bunların altı doldurulmamış. Yazarın bir an neden sert bir ifade kullandığını anlayamıyorsunuz. Ya o ifadeleri kullanmamasını ya da bunun arka planı ne ise onu belirtmesini beklerdim... İddialı bir ad konulmuş kitaba ama "Boğaz'daki Aşiret" kavramını karşılayacak bir etki/olay göremedim. Doğrusu kitabın kendisinden çok kitabın adının sosyolojik bir kavram olarak fikir dünyasına yaptığı katkı çok çok daha fazladır.
Boğaz'daki Aşiret
Boğaz'daki AşiretMahmut Çetin · Biyografi.Net Yayınları · 201572 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
Arap Baharı'nın daha doğrusu Arap Kışı'nın komşu Suriye'de ortalığı karıştırmasının sonucudur/sorunudur ''Suriyeli Göçü''. Tam burada araya girip Banu Avar'ın ''Gün O Gündür'' kitabını tavsiye etmezsem olmaz. (#34744874) Yanlış dış politika ile bu süreçten ve sonuçlarından en çok etkilenen ülke de biz olduk. Şimdi yeni
Suriyeli Göçü
Suriyeli GöçüBahadır Selim Dilek · Kripto Basım Yayın · 201819 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Toplum/kültür, insanlara neyin iyi neyin kötü olduğunu gösterdiği gibi neyin amaçlanması gerektiğini yani hedefi ve bu hedefi gerçekleştirmek için izlenilmesi gereken yolu da gösterir. ''Satıcının Ölümü''nde kapitalist Amerikan toplumunun insanlara hedef olarak sunduğu şeye erişemeyen (zengin olmak) ve sistemin içerisindeki başarısızlar arasında yerini alan bir ailenin hikayesi, kapitalizmin eleştirisi ile birlikte verilmektedir. Doğrusu insana Amerikalı sosyolog Robert King Merton'un, bireysel adaptasyon tipolojisini de hatırlatan bir eser. Bu yönüyle de sosyoloji ile ilgilenenlerin daha çok beğeneceğini düşündüğüm bir eser. Unutmadan! Willy Loman'ın, küçüklükten beri oğlu Biff'ten beklentisi yüksektir fakat Biff bu beklentiye cevap verememiştir ve akla ''Ruh Adam''daki bir sözü getirmektedir. (#55847898) Beklenti ile gerçek arasındaki makas adeta baba ile oğul arasında bir gerilim olarak kendini göstermektedir.
Satıcının Ölümü
Satıcının ÖlümüArthur Miller · Mitos Boyut Yayınları · 2011694 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Bana göre Ümit Doğan bu kitabı ile Milli Mücadele döneminin pekte üzerinde durulmayan sorunu Pontus terörü hakkında önemli bir çalışma ortaya koymuş. Daha önce yazarın ''Türk Papa'' kitabını okumuş ve Fener Rum Patrikhanesi'nin nasıl bir fitne ocağı olduğunu öğrenmiştim-zaten böylelikle Milli Mücadele döneminde önemli sorunlar yaratan Pontusçular hakkında fazla bilgimiz olmadığının farkına varmıştım-. Kitap Pontusçuların yarattığı sorunları tüm çıplaklığıyla ortaya koysada bu sorunun büyüklüğünü anlamak için ''Türk Papa'' kitabının da okunması gerektiğini düşünüyorum. KADERİN CİLVESİ Tuhaftır, Fener Rum Patrikhanesi İmparatorluğun çöküş sürecinde büyük bir sorun olmakla beraber, zamanında Fatih tarafından Hristiyanların birleşmesini önleme amacıyla kullanılıyor ve ayrıcalıklar tanınıyor. Zamanla denklem tersine dönüyor. Bu durumun bir benzeri ise 19 MAYIS 1919'da yaşanıyor. Katliamlar yapan, terör estiren Pontusçu Rumlar kendi yaptıklarını, Türkler yapıyormuş gibi gösteren mektupları İtilaf devletlerine gönderiyorlar, amaçları müdahale etmelerini sağlamak. Osmanlı, Türk çetelerinin bu sözde yaptıklarını engellemek için Mustafa Kemal'i gönderiyor. Eeee sonrası malum :D Rumlar, Pontus devleti hayali ile bunu yaparken, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuracak Mustafa Kemal'e, Milli Mücadele'yi başlatma şansını veriyor.
Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi  Pontusçu Rum Çeteler Örneği
Atatürk'ün Terörle Mücadele Yöntemi Pontusçu Rum Çeteler ÖrneğiÜmit Doğan · KRİPTO BASIN YAYIN · 201838 okunma
7/10 puan verdi
Ders kapsamında aldığım bir kitaptı. Derste işlenen kısmına kadar okudum. İlgilisinin okuyup turizm faaliyetinin sosyolojik boyutu ile ilgili bilgi edinebileceği bir kitap. Bazı bölümlerin fazla tekrar edildiğini/ uzatıldığını düşünüyorum.
Turizm Sosyolojisi
Turizm SosyolojisiCevdet Avcıkurt · Detay Yayıncılık · 20098 okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
Türk milletinin taşlara kazınan hafızası Orhun Yazıtları... Galiba başka bir şey demeye gerek yok. Kitapta bulunan Göktürk alfabesinin runik harfleriyle ilgili tablo ve yazım kuralları sayesinde rahatlıkla Göktürkçe yazı yazabilirsiniz. Kitapta sayfanın bir tarafında metnin Göktürkçe hali diğer tarafında ise günümüz Türkçesi var.
Orhon Yazıtları
Orhon YazıtlarıTalat Tekin · Bilgesu Yayıncılık · 2017309 okunma
146 syf.
8/10 puan verdi
Metin Savaş'ın okuduğum ikinci kitabı. İki kitabında da (birinci Erlik) uzaklardan görülen, meçhul birine yer veriyor ve genellikle bu kişiler üzerinden hikayeye mistik/mitolojik bir hava katıyor. Yeşil Çeşme'nin bazı nesneler üzerinden birbirine bağlanan ve geçmişten günümüze kadar uzanan bir hikayesi var.
Yeşil Çeşme
Yeşil ÇeşmeMetin Savaş · Ötüken Neşriyat · 201964 okunma
230 syf.
8/10 puan verdi
Ohmae, 1995 yılında yazıyor kitabını. Dönem düşünüldüğünde küreselleşme olgusunun tarih sahnesine güçlü ve hızlı giriş yaptığı bir dönem gidebiliriz. Hatta küreselleşmeyi bir akarsu olarak düşünürsek neredeyse kaynağının olduğu yer/dönem oysa günümüzde küreselleşme kaynağından ilerledikçe gücünü kaybeden akarsular gibi menderesler çizmeye başladı. 2008 krizinde ilk kez ciddi olarak duvara tosladı... Her ne kadar küreselleşme sürecine bakışım aşırı şüpheci olsa da Ohmae kendi temellendirmesini sağlam bir şekilde yapmış. Zıt bir görüş olsa da keyifle okudum. Küreselleşme getirisi ve götürüsü bakımından, topluma/kültüre/bireye göre farklılık göstermekte. Durum bu olunca biraz da kim olduğumuz (diğer konularda da olduğu gibi) küreselleşmeyle ilgili fikirlerimizi etkiliyor. Ohmae, ekonomik rekabetten bahsediyor ve bölge devlet dediği ekonomik alanların rekabet konusunda avantajlı olduğunu söylüyor, haksız da sayılmaz fakat milli kültür vb. konulara hiç değinmiyor. Dünya'da olası bir savaş durumunda bölge devletlerinin ne kadar dayanacağını merak etmiyor değilim! Ekonomik alanlar/devletler üzerinden bir yeni dünya düzeninin planlandığını ve böylelikle ulus devletlerin direncinden kurtulacak emperyalistlerin neler yapabileceğini düşünmesem belki kanardım :) youtube.com/watch?v=5OHxOId... kitaptaki fikir yapısının eleştirisi olarak bunu bırakayım
Ulus - Devletin sonu
Ulus - Devletin sonuKenichi Ohmae · Türk Henkel Dergisi Yayınları · 19961 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
Banu Avar'ın 2010-2012 yıllarında yazdığı makalelerin toplandığı bir kitap. Bu kitap ile yakın geçmişteki siyasi ve tarihi gelişmeleri (Arap Baharı!-kışı-) adım adım izleme fırsatı buldum. Küreselleşme iddiası altında, tek dünya devleti ile tüm dünyada hakimiyeti kurmak isteyen, ulusötesi şirket sahiplerinin hedeflerine ulaşmak için neler yapabileceğini ve bunları nasıl yaptıklarını -yöntemlerini- adeta bir şablon halinde gözler önüne seriyor Banu Avar. Peki neler yapmış bunlar? - Bundan sonrası spoiler :) - -2005 yılında ''Koruma Yasası'' çıkarılarak, bir ülkede belli bir etnik ya da dini grubun şiddete maruz kaldığı gerekçesiyle BM'ye başvurması sonucu ''İnsani Müdahale'' nin meşru gösterilmesi sağlanmış. -Bundan sonrasını biliyorsunuz zaten, hedef seçilen ülkede dış destekli eylem ve protestolar başlamış, ülkedeki iktidar medya ile olabildiğince şeytanlaştırılmış ve o ülkelere demokrasi! şaka şaka sömürgeci asker ve şirketler gelmiş.
Gün O Gündür
Gün O GündürBanu Avar · Remzi Kitabevi · 2019177 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
Fırat'ın Doğusu, deyince aklınıza Fırat Kalkanı harekatı ve Suriye gelebilir. Kitap ülkemizin Güneydoğu bölgesindeki Pkk terörünü konu alıyor. Kitaba konu olan hikaye yaşanmış. Ahmet Dokumacı'nın yaşadıklarına tanık olarak, Güneydoğu'nun sosyal dokusu hakkında fikir sahibi oluyorsunuz. Pkk terörüne çözüm olarak sadece ''Kandil yerle bir olmalı'' deyip susuyor, başka bir söz edemiyorsanız okumanızın epey faydası olacaktır fakat olaya sosyolojik, ekonomik ve siyasi olarak bakabiliyorsanız kitap size bir edebiyat kitabı gibi gelebilir.
Fırat’ın Doğusu
Fırat’ın DoğusuHanefi Avcı · Destek Yayınları · 2018155 okunma
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.