Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karemdenkareler

"Gözlerimi kapadığım zaman senin hayalini görüyorum..." diyorsun. Ah Aliye, ben gözlerim açıkken bile hep seni görüyorum.
Reklam
Ben bu koca okyanusun içindeki damladan başka bir şey değilim
Eğil camdan dışarı Altınsaçlı, Duydum söylediğin Neşeli ezgiyi Kapandı kitabım; Okumuyorum daha, Seyredip ateş dansını Döşemede. Bıraktım kitabımı, Çıktım odamdan, Duydum ya şarkını Karanlığın içinden Söyleye söyleye Neşeli ezgiyi, Eğil camdan dışarı, Altınsaçlı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne diyordum? yağmurlar, evet Üşümüyorum ürperiyorum sadece Biçimini zorlayan bir kedi gibi Dur biraz Kapı çalındı, hayır, telefon Telefon kapı telefon İkisi birden mi yoksa Yoksa Ne telefon ne kapı Bir şimşek sesi hiç olmazsa O da değil Ses filan duymadım ki ben Yuvarlandıkça büyüyen Bir kartopunun yumuşak sesi mi? belki İki sesi taşıyan bir ses Neden olmasın Biraz önceki gibi üstümden biri kalkmıştı –yok canım– Öyle değil, bir gölgeydi hepsi hepsi Yer değiştiren gezgin bir gölge Bahçedeki ceviz ağacından İçeri sürüklenen.
NELER ALMALIYIM YANIMA I Şiir için: yılgı, sessizlik, yavaşlatılmış uyum Acı için: bir kandil, bir tütün kesesi, bir iskemle kırık –çocuklar kapı önlerinde otursunlar, oynasınlar ya da– Düş için: kendini denizde sanan o bunak kaptan –gerekli çok– Şarkı için: kalmadı usumda tek dize –ama o dizelerin sesi var, ilk ağızdan çıktıkları günkü
Reklam
Ölüler ki bir gün gömülür İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler İnsan yaşıyorken özgürdür İnsan yaşıyorken özgürdür.
Işığın aydınlattıkları, gösterdikleri..ve..ışık yüzünden görünmez olanlar, yok sanılanlar: İyilik, güzellik, arıtan, yücelten değerler hangilerinde?
Yolumuza devam ettik. Kayaların arasında otlarla kaplı bir yerde, başını kuma gömmüş bir adam vardı. " Burada yıkanabiliriz, o bizi göremez." dedim ruhuma. “ Hayır, binlerce kez hayır.” dedi ruhum. "Bu gördüğün insanların en kötüsüdür. Ruhunu gizleyen tam bir softadır."
"Tesadüf" dedi, "tesadüf diye bir şey yoktur dünyada. Tesadüf, gafillerin sırra verdiği isimdir. Sırrı bilmeyen ona tesadüf der ancak. Hakikati bilen hakikati görür. Tesadüf, cahillerin ve gönlü körlerin avuntusu..."
Reklam
Sahipsizdim, kimsesizdim ve hiç olmadığım kadar sessizdim. Ölecek bir yerim, yatacak bir mezarım bile yoktu. Şimdi burada ölsem yokluğumu dahi hissetmezdi kimse ve ben bunu biliyordum. Belki de bildiğim için ölemiyordum.
Zaman acayip bir şeydi demek ki. Bir masum çocuğun gözlerinden güveni, onlarca insanın ruhundan memnuniyeti, sevgiyi, merhameti almıştı. Peki ya ne vermişti karşılığında?
Derin bir nefes aldı önce. "Adam, kadına zihnini açmadan ona sahip olamaz. Ve eğer adam, kadına zihnini açmışsa kadın ona çoktan sahip olmuş demektir."
Bir de bakmışım ki ölmüşüm! Dünya sönmüş başucumda; Bir türlü gözümden gitmez Ne gurbetlere düşmüşüm! İsterdim ki avuçlarımda!... Kimse halim sual etmez Sorma nelerden olmuşum. Nelere etmişim veda; Böceklere gücüm yetmez
"Hayat yaşayan her şeyden daha yaşlıdır; güzellik daha güzel biri doğmadan kanatlanmıştır ve hatta gerçek söylenmeden önce gerçektir."
Eğer çirkinlik diye bir şey varsa, o da, gözlerimizdeki önyargılı ölçekler ve kulaklarımız tıkayan balmumunun ta kendisidir.
Reklam
Sıkıntıya ve dara düşünce dua ediyorsunuz ; keşke sevinciniz doruklarda olduğunda ve bolluk günlerinizde de dua etseniz.
Ne gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana, yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız.
Boşluklarda uçması için bırakılan bir kuştur düşünce, kelimelerin kafesinde iken kanatlarını açsa bile uçamaz.