Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak bir güç bile bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor, her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, ''Bu öyle olmayabilirdi!'' düşüncesi.
Gençlikte yaşanan zorlukların başarıyla üstesinden gelmek, iradeyi güçlendirip, ruhu bir amaca tutkuyla bağlanmaya iter. Gençliği bir dizi zengin eğlencesiyle harcamak ise, ruhun kötü yanlarını beslemekten başka işe yaramaz. Yoksul genç ekmeğini çıkarmak için çalışırken yaşamın değerini kavrar, içinde merhamet duygusu yeşerir. Emek vererek kazanmak insanı olgunlaştırır.