Lise yıllarında okuduğum Gökhan Özcan, bir kitabında "Rilke'nin harfleri kaynatarak baldıran ürettiğini" iddia ediyordu. O zamanlar Rilke'yi tanımazdım. Yıllar, yollar ve kitaplar geçti. Lise bitti üniversiteye giderken bir gün sahafta Rilke'nin bir kitabı ile karşılaştım. Aklıma o söz geldi. Hemen atıldım tabii. Şimdi Rilke en sevdiğim yazarların başında gelir. Ama o zaman hâlâ sözü tam kavrayamamıştım. Aradan yine yıllar, yollar ve kitaplar geçti. Üniversite bitti, iş tecrübeleri geldi geçti. Bu sabah serviste Livaneli'nin bir kitabını okurken Sokrates'in baldıran içerek intihar ettiği ile ilgili bir cümle geçiyordu. Özellikle vurgulanan değil, laf arasında geçen. İşte o an anladım! Oysaki baldıranın zehir olduğunu da Sokrates'i öldürdüğünü de zaten biliyordum ama o cümle ancak şimdi tam olarak anlam kazandı. Mı acaba? Toplam 10 kelimelik bir cümle benimle 10 senedir dolanıyor ve her gün yeniden keşfedebiliyorum. Ya da hiç beklemediğim bir anda. Kim bilir ne cümlelerimiz var böyle, tam etki gösterebilmek için tam zamanını bekleyen. İlaç hepsi, ilaç resmen!