“Sevdiğimiz birini geride bırakmaya karar verdiğimizde, başka biri olmaya razı oluyorduk aslında. Yalnızca onun gözünde değil. Kendimiz için de başka biri oluyorduk artık.”
“Başlamayı övüp duranlar, nedense bitirmeyi öğretmediler bana. Korkmayı öğrettiler onun yerine. Ertelemeyi ve sabretmeyi. Ve adına kadir kıymet dedikleri tanımsız bir şeyi bilmeyi. Ve muhafaza etmeyi. Ve yetinmeyi. Ve idare etmeyi. Ve sürdürmeyi. Ne olursa olsun hep sürdürmeyi. Sürdürmeyi. Sürdürmeyi. Sürdürerek sürünmeyi.”
“İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini ele al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün.”
“O gün mavracılığım üstümdeydi. Lennie’ye döndüm, atla suya dedim, atladı. Hiç yüzme bilmiyordu. Biz onu çıkarana kadar neredeyse boğuluyordu. Onu çekip sudan çıkardım diye bana öyle minnet duydu ki! Atla diyenin ben olduğumu hepten unutmuştu.”
“Galiba mühim olan birbirine her şeyi tüm açıklığıyla söylemek ve onun hakkında her şeyi öğrenmek değil, birbirinin zaaflarını, korkularını bilip dürtmeden, yaralamadan, kanatmadan, kabullenmeyi becermek.”
“Seni bir yerden aldılar. Bir yere bıraktılar. Sana ol diye zaman verdiler. Çünkü geleceği sana buralar verecek. Öyle dediler. Olmak. Olmak bir geleceğin şanlı belirsizliği gibi, olmak bir anlamın hep aranan beyhudeliği gibi, olmak bir kıvam arttırıcı gibi. Olmak.”