Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zümrüt Ateş

Mevsimi aşka çağıran kuşların nerede senin?
Reklam
Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın.
İnsanlar en çok kendilerine lazım olan şeyleri başkalarına vermeye pek meraklıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgili çocuk, asıl hayatlarında yalnız bir kere seven insanlar yüzeyseldir. Onların sadakat, vefa diye addettikleri şeye ben alışkanlıktan kaynaklı rehavet ya da hayal gücü eksikliği diyorum. Zihinsel dünya için tutarlılık neyse duygu dünyası içinde sadakat odur; yani yenildiğinin resmidir. Sadakatmiş! Bir ara üzerine düşüneyim. İçinde sahip olma arzusu da var. Başkasının kapacağından korkmasak kaldırıp atacağımız öyle çok şey var ki.
Reklam
Çünkü tüm günahlar, din bilimcilerinin bıkıp usanmadan söyledikleri gibi, itaat etmemekten kaynaklanır. Günahın sabah yıldızı olan yüce ruh, cennetten kovulduysa isyan ettiği içindir.
Hayat benim için öyle büyük bir hayal kırıklığı ki.
Çirkinler ve aptallar bu dünyada her şeyin en güzeline sahiptirler. Kafaları son derece rahat, ağızları bir karış açık öylece oturup oyunu izleyebilirler. Zafer nedir bilmezler belki ama en azından yenilgiyi de tatmazlar. Hiç istiflerini bozmadan kayıtsız gürültüsüz patırtısız yaşayıp giderler.
Ve kendime soruyorum: Hayallerim nerede? Kafamı sallayıp mırıldanıyorum, zaman nasıl da geçiyor. Ve sonra kendime bir daha soruyorum: zamanını nasıl geçirdin? Hayatının en iyi yıllarını nereye gömdün? Yaşadın mı, yaşamadın mı? Bak! diyorum kendime: Dünyadaki her şeyin nasıl solup soğuduğuna bak. Birkaç yıl daha geçecek, ardından bunu mutsuz bir yalnızlık izleyecek. Daha sonra sarsak yaşlılık değneğiyle birlikte gelecek. Daha sonra da çaresizlik ve yıkım olacak. Olağanüstü dünyan yok olacak. Hayallerin çürüyüp ölecek. Ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi dağılacak.
Reklam
Ben birini ya da bir şeyi severken, onun sevmiş olduğunu bildiğim şeyi de seveceğim, onun sevdiği şeyi de seveceğim.
her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği...
Aklımın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyelerinde elbiseler, gömlekler, çoraplar birikmeye başladı; kurduğum hayaller, bir bekar odasının dağınıklığına boğuldu.
Mesela siz insani eski alışkanlıklarından vazgeçirmek, iradesini ilimle, sağduyuyla bağdaşacak tarzda düzenlemek istiyorsunuz. Fakat insanın değişmesi için sadece imkân demiyelim de mecburiyet olduğunu nereden biliyorsunuz? Insan iradesinin bu derece ıslaha muhtaç oldugu hükmünü neye göre veriyorsunuz ? Kısacası, böyle bir ıslahın insana gerçekten fayda sağlayacağına nasıl karar verdiniz?
293 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.