Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

CEM AKDAG

CEM AKDAG
@STILIT
Gizemli kitaplarla alış verişim yok; ben ilgimi çeken, bana keyif veren, basit kitapları seviyorum. Kitaplardan tek beklentim bana keyif vermeleri, düzeyli bir biçimde bana hoşça vakit geçirtmeleri… . MONTAİGNE
39 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Foucault’un ömrünün yetmeyeceği bir projenin takdimini içeriyor. Bu proje, bir asır önce yaşamış, haklarında pek bir şey bilinmeyen ancak kıyıda köşede kalmış bazı belgeler sayesinde hatırlanan sıradan ancak tuhaf insanlar hakkında. Emre Koyuncunun yazdığı ön sözdeki bir paragraf projeyi daha net açıklıyor; “Foucault metnin daha başlarında temel ilkelerini listelerken asıl yapmak isteğinin, kötü bile olsa belli bir şöhreti yakalamayı bilmiş “sahte” rezillerin bilindik efsanesini anlatmak değil, çok daha silik hakkında çok daha az şey bilinen karakterlerin onları unutturmuş, sönükleştirmiş iktidar mekanizmalarından intikam alma fırsatı bulacakları şekilde arzı endam etmelerini sağlamak, onları efsaneleştirmek olduğunu anlarız.”
Rezil İnsanların Yaşamı
Rezil İnsanların YaşamıMichel Foucault · Norgunk Yayınları · 2021122 okunma
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
Sanırım bir gazetenin web sitesinde okunması gereken on kitap vardı ve ben “Uğultulu Tepeler” hariç on romandan dokuzunu okumuştum. Kitapçıda romanın 400 sayfa olduğunu ve arka kapakta 1800’lerin İngiltere’sinde ve taşrada geçen bir hikâye olduğunu görünce almaktan vaz geçtim. Ancak bu romanın, kadın yazarların hoş karşılanmadığı ve eserlerini farklı isimlerle yayımladığı bir dönme ait olduğunu öğrenince, daha önceki İngiliz kadın yazarlar tecrübeme dayanarak kitabı aldım. Yaklaşık seksen sayfa okuduktan sonra isimler ve yaş konusunda bazı tereddütlerim oldu. Ve kitaptan soğudum, daha sonra kitabın başına dönerek kahramanların isimleri yaşlarını daha dikkatli okumaya karar verdim, ilk seksen sayfayı hızlı hızlı geçerken isimler ve yaşlar yavaş yavaş yerine oturdu. Ve romanı kısa sürede bitirdim. Romanda yazarın yaptığı psikolojik analizler çok çarpıcı kahramanlar kolay kolay karşılaşacağımız tiplerden değil. Zaten romana ilgi duymamızı da bu özelliği sağlıyor. Başını dinlemek için şehirden uzaklaşarak, taşrada ev kiralayan entelektüel bir İngiliz adamın, ev sahibini ziyaret ettiği sırada, gördüğü farklı karakterli merak etmesi ile başlıyor. Aileyi iyi tanıyan hizmetçisinin anlatısı ile roman devam ediyor. Konu, taşrada yaşayan iki çocuklu bir aile babasının Liverpool’da sokakta bulduğu bir çocuğu eve getirerek evlat edinmesi ile başlıyor.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,3bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
1970’li yılların başında altyapıdan A takıma hızlı bir geçiş yaptım, seksenli yılların başında ise Galatasaray takımında kaptanlığımın üçüncü senesinde sakatlandım ve basketbolu bıraktım, daha sonra ise antrenör olarak basketbol hayatıma devam ettim. O zamanlar iletişim çok kısıtlıydı, NBA liginde Potaların daha yüksek ( üç buçuk metre ) olduğuna bile inanırdık. Türkiye’de Video değil, dergi bile yoktu. Amerikalı oyuncuların fotoğraflını bile görmemiştik. İzmir, Karamüsel ve Adana’daki Amerikan üstlerinin yanında bazı dükkanlar 2. el basketbol dergileri satardı. Biz de onları getirdik. Resimleri keser duvarlar yapıştırırdık. Neler olduğunu pek anlamasak da Larry Bird ve Magic’in NBA’ye müthiş bir ilgi sağlandığını çok iyi hatırlıyorum. Bu kitap o senelerde NBA’da neler yaşandığını anlatıyor. Basketbolun taktik ve teknik konusunu bir yana bırakırsak, bireysel olarak oyuncuların takımlarına, organizasyonlarına ve ülkelerine neler katabileceğini anlatan çok güzel bir kitap.
Oyun Biter Efsaneler Bitmez
Oyun Biter Efsaneler BitmezJackie Macmullan · Profil Kitap Yayınları · 201915 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
64 syf.
·
Puan vermedi
Anlamakta zorluk çekeceğimi düşündüğüm için Nietzsche’nin kitaplarına her zaman temkinli yaklaştım. Uzun zaman önce ilk okuduğum kitabı “Zerdüşt Böyle Buyurdu” bu düşüncemi perçinlemişti. Sosyal medyada bazı sözleri hoşuma gittiği için zaman zaman acaba bir kere daha denesem mi diye düşünmeden de edemedim. Sanırım bu ince kitap ben de Nietzsche merakını başlatacak bir kıvılcım olacak. Ben çok beğendim tavsiye ederim.
Neden Bu Kadar Akıllıyım?
Neden Bu Kadar Akıllıyım?Friedrich Nietzsche · Can Yayınları · 20219,8bin okunma
·
Puan vermedi
İnsan beyni, minimum enerji harcayacağı kısa yolları tercih eder. Bir bilinmez ya da bir soruna cevap ararken, beyin, eski deneyimlerinden yola çıkar, benzerlik bulmaya çalışır. Bu nedenle, bize katılan fikirleri tercih ederiz. Bilinmezlik içinde, bize en yakın fikirleri sunan kişileri beğeniriz, onlara güveniriz. Bu nedenle, çoğumuz etrafımızı, bize benzeyen, bizi tamamlayan bize uygun, bize meydan okumayan insan ve fikirleri ile doldururuz. Kişisel gelişim kitaplarını pek sevemem ancak insan psikolojisin zayıf noktalarını gösteren ve buna karşı hazırlıklı olmamızı sağlayan bilgileri okumak hoşuma gidiyor. Algı yönetimi Çocuk, genç, yaşlı demeden insanların beynine girmeye çalışıyor. Ve maalesef bunu da başarıyor.
Pürüzlü Mükemmellik
Pürüzlü MükemmellikYiğit Ahmet Kurt · Mediacat Yayıncılık · 2016107 okunma
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap Boşnak bir arkadaşımın hediyesi. Daha önce ısrarla tavsiye ettiği bu kitabı, sağ olsun üşenmemiş gitmiş almış bana getirmiş. Kitabı büyük bir zevkle okudum düşündüğümden çok daha etkileyici çıktı. Osmanlı İmparatorluğu zamanında, Bosna’da gerçekleşen bir olay. Bir dervişin, isyancılara karşı mücadele eden kardeşinin, daha sonra isyancı suçlamasıyla idam edilmesinin ardından, yaşadığı iç hesaplaşmayı anlatan bir hikâye. Kitapta ilginç olan, bir dervişten alacağınız öğütlerin yanı sıra, dervişin “neredeyse” Spinoza felsefesine inanan bir arkadaşından aldığı öğütleri yorumlaması. Gerçekten çarpıcı çelişkiler ortaya çıkıyor. Ayrıca Balkan coğrafyasında gerçekleşen bu olay, bize hem o zamanki siyaset hem de o zaman ki yaşantı hakkında önemli bilgiler veriyor.
Derviş ve Ölüm
Derviş ve ÖlümMeşa Selimoviç · Timaş Yayınları · 20141,739 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
“Bir fatih başarı elde ettikçe, ilerledikçe, istediği cinayeti işleyebilir; komu oyu onu temize çıkarır, talihi yaver gitmemeye başladığı andan itibaren, ufak terör ona karşı döner. Öldürdüğünüz ana bağlıdır her şey: Zaferin doğruluğunda işlenen cinayet esinlediği kutsal korkuyla otoriteyi sağlamlaştırır. Kendinden çekindirme ve kendini saydırma sanatı, yerine göre davranma yeteneğine tekabül eder.” Bu adamı okumak çok zor, uzun ve derin anlamlar içeren cümleler insanı yoruyor. Kitabın arkasında Cioran’ın üslubunu müstehzi olarak tanımlamışlar. Kabul ediyorum müthiş bir alaycılık söz konusu. Çok bilgilendirici bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Özellikle Tiran ve diktatörleri içeren bölümler şaşırtıcı bilgiler içeriyor.
Tarih ve Ütopya
Tarih ve ÜtopyaEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 2020602 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
Başta, tarih sırasıyla felsefe, bilim ve edebiyat kitaplarından hoşlanıyorum. Her gün yeni şeyler öğrenmek hoşuma gidiyor. Özellikle gözümün önünde olan veya beynimin içinde gerçekleşen olayları öğrendikçe çocuk gibi mutlu oluyorum. Böyle bir giriş yapmamın nedeni, sizlere bu kitabı neden çok sevdiğimi anlatmaktı. Serdar Kuzuoğlu’nun zaman
Ustura
UsturaAhmet Turan Köksal · Timaş Yayınları · 201387 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
Uğraştığım iş aynı zamanda hobim olduğundan eğer faal bir döneme girersem iki üç ay içinde, kısa da olsa en az iki üç kitap bitirme şansım oluyor. Bu defa sert kayaya çattık… Kitabın ön sözünde, çok fazla olmasa bile, işe yarar bazı tavsiyeler bulacağımı düşünmüştüm. Kısa sürede okuyacak daha sonra beni bekleyen diğer kitaplara yönelecektim. İlk satırlardan itibaren, konuyu anlamak için biraz daha fazla çaba göstermek gerektiğini düşünmeye başladım. Kafam meşgulken okuduklarım bana hiçbir şey ifade etmemeye başladı. Ardından biri iki sayfa atladım ama olmuyor, konu çok ilgimi çekti ve tekrar kitabın başına geri döndüm. Hala itiraf etmekte zorlandığımız ve kontrol altında tutuğumuzu zannettiğimiz duygularımız ile aklımızı nasıl barıştırabileceğimizi ve huzuru bulabileceğimizi detaylı olarak anlatan bir tavsiyeler kitabı. "Bu aralar mevcut toplumsal dudumdan, mevcut ahlaktan, mevcut ataletten, mevcut ideallerden şikâyet eden pek çok şey yazılıyor; her yerde “Şunu yapmalıyız, bunu yapmalıyız, daha cesur olmalıyız, komşumuzu daha çok sevmeliyiz, yalanlardan ve iki yüzlülükten kurtulmalıyız,” deniyor. Ama hiçbir yerde “Neyi yapacak gücümüz var?” sorusunu duymuyoruz." Konuya biraz aşinaysanız, yaşadığımız sorunların üstesinden gelmek için nasıl düşünmeniz gerektiğini anlatmaya çalışıyor yazar. Uygulayabilir misiniz? Çok da kolay değil. Ama anlayabilmek bile size dayanacak bir güç veriyor. Ve çözüme doğru ilk adımı atabiliyorsunuz. Ben çok beğendim tavsiye ederim. Alıntılar da hoşuma giden tavsiyeleri aktarmaya çalışacağım.
Kendine Ait Bir Hayat
Kendine Ait Bir HayatMarion Milner · Metis Yayıncılık · 2015365 okunma
163 syf.
·
Puan vermedi
İçinde metinden çok çizim olan bir çok kitap okudum, daha çok ticari kaygı ile sayfaları fazlalaştırmak amacı ile uygulanan bir yöntem. Ancak Paulo Coelho gibi kendini ispatlamış bir yazarın kitabınının böyle basılması çok da sempatik değil. Ama içeriği harika, özelikle sporla uğraşanlar için mükemmel bilgiler içeriyor. Daha önce uzak doğu bilgeliği ile ilgili öğrendiklerinize yenilerini ilave ederken, birçoğunu da tazeliyorsunuz. “Sezgi” konusuna ilgi duyanların muhakkak okuması gereken bir kitap.
Okçu'nun Yolu
Okçu'nun YoluPaulo Coelho · Can Yayınları · 20215,4bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
Çoğu zaman küçük hadiseler; söylenen bir söz ya da ufak bir eylem, bir kişinin seciyesini on binlerce insanın öldüğü savaşlardan ya da kentlerin kuşatılmasından daha iyi şekilde ortaya koyar. Nasıl ki ressamlar portrelerinde insanların mizacını yansıtan bakışlara odaklanıp vücudun diğer kısımlarıyla ilgilenmiyorlarsa işte bana da bu şekilde
İskender - Sezar (Tam Metin)
İskender - Sezar (Tam Metin)Plutarkhos · Kronik Kitap · 0580 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Diğer Avrupa ülkeler ile kıyaslandığında ekonomik olarak çok aşağılarda olan Portekiz’in yakın zamana kadar birçok koloniye sahip olduğunu düşünmek insana garip geliyor. Bu kitap, bir zamanlar Portekiz’in kolonisi olan Angola’nın özgürlüğüne kavuşması sırasında cereyan eden gerçek bir olayı konu alıyor. Her ne kadar hikâye yaşanmış olsa da, ön sözde belirtildiği gibi hikaye ( uçuk diyebileceğimiz ) bir kurgu aracılığı ile anlatılıyor. Hikaye, Angola'nın özgürlük savaşı başlamadan önce, Portekiz’de tanıştığı bir gençle evlenerek Angola’ya taşınan bir genç kızın kardeşi ile ilgili. Daha önce travma yaşamış ve bakıma muhtaç olan bu kız kardeşin yalnız kaldığı süreçte yaşadıkları... Angola’nın özgürlük savaşı sırasında ve sonrasında yaşanan kaosun içinde yaşanan bu hikaye oldukça ilginç. Yazarın olayları veriş biçimi çok farklı ve okudukça daha da güzel gelmeye başlıyor. Hikâyeye katılan her yeni kahramanın hayatı bir sonraki bölümde devreye giriyor. Ve sonunda tüm kahramanlar tek bir olayın içinde buluşuyor. Her şey açıklığa kavuşuyor. Kitabın kısa bölümler halinde yazılması, okunmasını kolaylaştırırken olayın çok farklı bir coğrafyada da geçmesi ilgimi çekti.
Unutmanın Genel Teorisi
Unutmanın Genel TeorisiJose Eduardo Agualusa · Timaş Yayınları · 2018813 okunma
162 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabın arka kapağında, yazar İbn Tufyl’in Endülüs Granada da dünyaya geldiğini ve bir filozof, bilim adamı, hekim, şair olduğunu okuduktan sonra çok fazla düşünmeden aldım. Her ne kadar bugüne kadar İran ve Arap ülkelerinden çeşitli yazarların kitaplarını okuduysam da, her zaman Endülüs uygarlığını merak etmişimdir. Kitabın yaklaşık oyuz
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,610 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın tanıtımını son sözden bazı alıntılar ile birlikte yapmanın daha iyi olacağını düşündüm. 1920’de yayınlanan, (Zamyatin ) “Biz” den sonra, 1932’de( Aldous Huxley) Cesur Yeni Dünya yayınlanmış. Ardından yayınlanan (Koestler) Gün Ortasında Karanlık ve 1940’da (Orwell) Bin Dokuz Yüz Seksen Dört 1949, ile birlikte birlikte yirminci yüzyıla
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,5bin okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın yazılış hikayesini bir podcastde Latife hanımdan dinledim. Ve çok ilgimi çekti, ancak kitabı okumaya başladığımda aynı Tiamat’da olduğu gibi farklı bir dil ve daha önce hiç duymadığım kelimeler ile karşılaştım. Tiamat’da, Osmanlıca Farsça, Arapça ve bir de üstüne denizcilik dili olması, okurken beni çok yormuştu, bu defa yöresel bir dilde kullanılan kelimeler beni şaşırttı. Ve başlangıçta biraz moralim bozuldu. Şimdi size garip gelecek ama Türkiye’nin bağrında Anadolu’da bir köyde kullanılan bazı kelimelerden bahsediyorum; Büğlek, Çatına, Dirgen, Beleni, Papak, Sormuk, İşmar, Kalıniçi, Gagiç ( koyun boku ) … böyle uzayıp gidiyor… Kitap Yüzyıllık Yalnızlık tarzında yazılmış, Gabriel Marquez esintisi var. Bir yorumda (Kafa Dergisi) ,karakter isimlerini hatırlamakta zorluk çekildiği, başlangıcının Yüz Yıllık Yalnızlık gibi olduğu ancak daha sonra pek de benzemediği gibi bir şeyler okudum. Gerçekten anne, kız ve baba dışındaki karakterlerin isimlerini bende zaman zaman hatırlamakta zorlandım. Ancak yorumun ikinci bölümüne katılamıyorum, çünkü sonuna doğru kitaptan daha çok zevk aldım.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187,1bin okunma
582 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.