"Ruh müthiş bir realitedir. Alınıp satılabilir, takas edilebilir. Zehirlenebilir, kusursuzlaştırılabilir. Hepimizin ruhu vardır..."
Sayfa 247 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"İnsan hayata sanatsal yaklaşırsa kalbi, beyni olur. "
Sayfa 246 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ondan daha güçlü bir insan değilsin çünkü yaşamdan korkuyorsun...
Sayfa 129 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Deniz bu. Derin deniz. Engin ve güçlü deniz." Gelen sesin kaynağına ulaştığımızda, sırtı denize dönük, denizin uğultularını dinlemek amacıyla kulağına bir deniz kabuğu tutan bir adam gördük.
Ruhum şöyle söyledi: "Devam edelim. Bu adam, uzanamayacağı şeylere sırtını dönen ve kendini sahip olabileceği şeylerle meşgul eden bir gerçekçidir.”
Sayfa 49 - İndigo Kitap
İyi Tanrı ve Kötü Tanrı
İyi Tanrı ve Kötü Tanrı dağın tepesinde bir araya geldi.
İyi Tanrı, "İyi günler, kardeşim." dedi.
Kötü Tanrı cevap vermedi.
Daha sonra İyi Tanrı şöyle şöyledi: "Bugün keyifsizsin."
"Evet." dedi Kötü Tanrı, "zira son zamanlarda sıklıkla sana benzetiliyorum, senin adınla çağırılıyorum, sanki senmişim gibi davranıyorlar bana ve bu durumdan memnun değilim."
İyi Tanrı da şöyle cevap verdi: "Ama beni de sen sandılar, senin adınla seslendiler bana."
Kötü Tanrı insanoğlunun aptallığına lanet ederek terk etti orayı.
Sayfa 42 - İndigo Kitap
İki Uyurgezer
Doğduğum şehirde, ikisi de uyurgezer olan bir kadın ve kızı yaşıyordu.
Dünyaya sessizliğin hakim olduğu bir gece, kadın ve kızı, uykuda olmalarına rağmen, etrafta dolaştıkları sırada sisle örtlü bahçelerinde bir araya geldiler.
Anne dedi ki: "Nihayet, nihayet, işte benim düşmanım! Gençliğimi yok edip hayatını benimkinin yıkıntılarının üzerine inşa eden sen! Seni öldğrebilmek isterdim!"
Kızı da dedi ki: "Seni gidi nefret dolu, bencil ve yaşlı kadın! Özgür benliğimle kendi aramda duran; hayatımın, kendi soluk hayatının bir yanlısı olmasını isteyen kişi! Öldüğünü görmek isterdim!"
O anda bir horoz öttü ve iki kadın da uyandı. Anne tatlı bir ses tonuyla "Sen misin canım?" diye sordu ve kızı da aynı incelikle, "Evet, benim canım annem!" diye cevap verdi.
Sayfa 15 - İndigo Kitap
Dostum
Ne benim denizin derinlerinde gezen düşüncelerimi anlayabilirsin ne de ben anlamanı isterim senden. Benim isteğim, denizle yalnız kalmaktır.
Sayfa 11 - İndigo Kitap
Tanrı biliyor ya, gözyaşlarımızdan utanmamıza hiç gerek yoktur; gözyaşları, katılaşmış yüreklerimizi kaplayan kirin pasın üzerine yağan bir yağmurdur.
Sayfa 227 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Sözün özü, doğru olduğunu bildiğim şeyi yapamayacak kadar korkaktım; tıpkı daha önce yanlış olduğunu bildiğim şeyi yapmaktan kaçınamayacak kadar korkak olduğum gibi.
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Aykırılık dışkıdır." diye yazıyordu Odo Analoji'de. "Bedende kalan dışkı da zehirdir."
Sayfa 91
İnanıyorum söylediğini candan
söylediğine,
Ama bugünkü karar yarın bozulur çok
kez.
Hafızanın kulu olmaz kararımız,
Çabuk doğduğu için büyümeden ölür,
Nasıl ki ham meyve dalında durur da,
Oldu mu kendiliğinden düşüverir yere.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne
yapsak.
Sayfa 85Kitabı okudu
Sevgi Üzerine
Yolları zor ve dik olsa da sevgi sizi çağırdığında, onu takip edin. Kanatlarıyla sizi sarmaladığı zaman, ona teslim olun, tüyleri arasında gizlenmiş kılıçlar sizi yaralayacak olsa da.
Sayfa 11 - İndigoKitabı okudu
Sizce o devrin insanları daha mı gaddardı? diye sordu memur.
Adam sel altındaki kasabaya bakıyordu. Hayır, dedi. Değildi. Rabbim ilkini yarattığı günden beri aynı insanoğlu.
Sayfa 127 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
... Eğer yüz binlerce insan, yaşamın anlamına ilişkin çok az şey vaat eden bir kitaba yöneliyorsa, bu, insanların iliklerinde hissettikleri kavurucu bir sorun demektir.
Sayfa 13 - Okuyan Us YayıneviKitabı okudu
"Beni kalbine mühürle, sevgi, ölüm kadar güçlüdür."
Sayfa 54 - Okuyan us YayıneviKitabı okudu