Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
SiNeM YeTiM
SiNeM YeTiM
@Sinyet
Konuşmayı severim, fakat herkesle değil...
Nâzım Hikmet ️
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni / Yabancılara Türkçe Öğretimi
Antalya
Antakya/HATAY, 17 Şubat
338 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
176 syf.
8/10 puan verdi
Herkese iyi akşamlar arkadaşlar
Şahane bir ekiple şahane bir yazarımızın ilk kitabını okumanın mutluluğunu yaşıyorum. Kitabı okurken eşlik eden kıymetli arkadaşlarıma çok teşekkür ederim, çok keyifli bir okuma oldu benim için.
Yazarımızın nasıl nahif nasıl güzel bir anlatımı var anlatamam. Türk filmi tadında çok keyifle okuduğum bir kitap oldu.
392 syf.
9/10 puan verdi
Kanadı Kırık Kuşlar kitabı yazarla tanışma kitabımdır. Yazarımızın gayet güzel ve sade bir anlatımı var. Kitap, 2. Dünya Savaşı'nda Hitler'in zulmünden kaçmaya çalışan profesör Gerhard'ın Türkiye'ye kaçışıyla başlıyor. 1930'larda başlayan Nazi zulmünden kaçıp Türkiye'ye gelen Gerhard ve ailesinin serüveni Türkiye'de devam ediyor. Gerhard, o dönemin millî eğitim bakanı ile görüşür ve kurulmakta olan üniversitede profesör olarak eğitim vermeye başlar. Kitap; Elsa, Susy, Sude ve Esra olarak dört kuşaktan kadının hikâyesiyle devam etmektedir. Ailece Türkiye'de gerçekleşen tüm darbe ve siyasi olaylara şahit oluyorlar. Konular taa gezi olaylarına hatta Suriye savaşına kadar devam etmektedir.
Tarihi bilgilerin, o dönemin olaylarının ve kadın karakterlerin aşklarının çok güzel harmanlandığı okurken merak uyandıran bu nefis kitabı okuyun derim.
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
325 syf.
10/10 puan verdi
Hikâye, baş kahraman Charlie Gordon tarafından anlatılmaktadır. Konusunun hassasiyeti ve anlatımının güzelliğiyle hiç bitmesini istemediğim bir kitap oldu benim için.. Özel bir birey olarak dünyaya gelen Charlie, hayatını ve bilim insanları tarafından bir denek olarak nasıl kullanıldığını anlatmaktadır. Denek olarak kullanılan sadece Charlie değildir. Algernon da bilim insanları tarafından kullanılan bir başka kahmanımızdır. Algernon üzerinde yapılan bilimsel çalışmaların olumlu sonuçlanması sebebiyle aynı çalışmalar Charlie üzerinde de yapılmıştır. Charlie için zorlu bir süreç başlamış olsa da Charlie için bir umut ışığı doğmuştur. Bu zorlu süreçte yaşadığı sıkıntıları, mutlulukları, üzüntüleri ve en önemlisi kendinde fark etmiş olduğu değişimleri okurken hem üzüldüm hem sevindim. Kitabın başlarında yazım hatası olarak görülen ortalarında ise düzelen anlatımın, sonlara doğru tekrar yazım hatalarının başladığını fark edince yapılan bilimsel çalışmaların çok da başarılı olmadığını fark etmek beni üzdü. Keşke her şey ameliyattan sonraki gibi kalsaydı.
Akıcı anlatımı ile birlikte farkındalık oluşturma ve empati kurma açısından fark yaratan bir kitaptı benim için ve okumayan herkese tavsiyemdir..
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
Okur Takip Önerileri
304 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın isminden kaynaklı olarak tam bir aşk romanı okuyacağımı düşünürken bir polisiye kitabı olarak devam eden bu kitabı çok beğenerek okuduğumu söylemek isterim. Polisiye romanı olmasının yanında bir o kadar da eğlenceli bir kitaptı.
Çalıştığı derginin 'En İyiler' bölümünün editörü olay Abby'in talihsizliklerle dolu aşk hayatı ve her aşkının sonunda hayatına girenlerin başlarına gelen sorunlar sebebiyle hedef kişi olarak Abby gösterilir. Bu durum Abby için can sıkıcı bir durum olmaya başlarken bir yandan da lisede aşık olduğu adam (dedektif) tarafından izlenmektedir. Dedektifin onu izlemesi, her durumda Abby'in yanında olması, Abby'in hoşuna gitmektedir. Hoşlandığı kişi tarafından suçlanması ve ona bir katil gözüyle bakılmış olması her ne kadar canını sıksa da dedektifin her an yanında olması onu mutlu etmiştir.
Abby, gerçek aşkı bulmaya çalışan bir kadın mı yoksa eski sevgililerini öldüren öldürmeye teşebbüs eden bir seri katil mi???? Çok kalabalık bir kadro olması sebebiyle katilin kim olduğuna dair hiçbir fikrim olmadı.
Eğlenceli, tam kafa dağıtmalık ve biraz aşk biraz polisiye türünde sade bir anlatıma sahip olan bu kitabı okuyun derim :)))
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın :)
316 syf.
9/10 puan verdi
Kitaba başlamadan önce bu kitabın bana iyi geleceğini söylemiştim size :) Her can sıkıntısında bir Sarah okuyun derim, gerçekten iyi geliyor. En azından benim için öyle :)
Her kitabında olduğu gibi bu kitabında da geçmiş ve gelecek arasında gelişen konuları ortak bir noktada buluşturmuş. Şahıslar her ne kadar değişse de mekân çoğu kitabında olduğu gibi bu kitabında da Seetla'dı. Bu sefer de Seetla'ın Union Gölü'nde yüzen evler etrafında gelişiyor olaylar. Aralarında 50 yıl zaman farkı olan Ada ve Penny'in yaşadıkları çok akıcı ve sade bir dille aktarılmış. Akıcı anlatım ve olayların gizemi sebebiyle merak uyandırıcı bir kitap oldu benim için. Her sayfasında ayrı bir gizem barındırıyordu. Yaşanan olaylar ile kişiler arasında bağlantı kurarken kendinizi olayların içinde gibi hissediyorsunuz.
Her kitabı can sıkıntısına iyi gelen bu nefis yazarı okumanızı öneririm.
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
284 syf.
9/10 puan verdi
Herkese merhaba :) Kitap yorumu yapmayalı bayağı zaman oldu, umarım cümleleri doğru toparlayabilirim.
Leyla'nın Evi, yazarımızın okumuş olduğum 8. kitabıdır. Yine şahane bir anlatım yine şahane karakterler ve olay örgüsüyle çok severek okuduğum bir kitap oldu benim için. O kadar sıcak ve samimi bir anlatımı var ki okurken olayları kendim yaşıyormuşum gibi hissettim. Birbirinden farklı yaşamları ortak bir noktada ustalıkla birleştirmiş sevgili yazarımız.
Babası tarafından gavur, annesi tarafından ise bir Osmanlı Hanımefendisi olarak tanınan Leyla, görgüsüz ve bencil bir aile tarafından yasal olmayan yollarla kendi evinden atılmış ve hayata tutunmak istemiştir. Bu hayata tutunma sürecinde karşısına iyi insanların çıkmasıyla birlikte bu hayatta iyiler de varmış dedirtiyor. Yusuf ve Roxy (Rukiye), Leyla'nın hayatına küçük dokunuşlarla ona nasıl bir etki yarattıklarını bilmiyorlardı. Özellikle küçük Leyla, onun annelik duygusunu az da olsa yaşamasını sağlamıştır. Kim bu küçük Leyla, diye sorarsanız; kitabı okumanızı öneririm :) Leyla'nın Evi Leyla'ya...!
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
Vee nihayet bu nefis kitabı okuyan kişiler arasına girdim. Ne çoook beklettim kitabı, aslında çok da uygun bir zamanda okumadım. Fakat o kadar güzel o kadar akıcıydı ki tüm sıkıntılara rağmen geç bitirmiş olsam da okudum. İyi ki de okudum.
Livaneli yazarsa böyle yazar. Her kitabından ayrı bir keyif aldığım ve huzur bulduğum yazarımızın bu kitabını da aynı düşünce ve duygularla okudum. Kitapta tarihi bilgilerin yoğunluğu ve gerçek araştırmalar sonucunda elde edilmiş bilgilerin gerçekliği şaşırtacak derecede güzeldi. Okurları derinden etkileyen bir aşk hikâyesi, müthiş tarihî bilgiler ve şahane bir anlatımla birlikte enfes bir kitaptı.
İstanbul Üniversitesinde görevli olan Maya Duran, kitabın kahramanıdır. Profesör Maxmillian Wagner yıllar sonra İstanbul'a gelir. Maya da onunla ilgilenmek için üniversite tarafından görevlendirilir. İkinci dünya savaşında yaşamış olduğu sıkıntıları ve büyük aşkını Maya ile paylaşır. Tabii bu anlatılanlar Maya için büyük sorumluluklar doğurur. Maya, her şeye rağmen profesörü yalnız bırakmaz ve onu son nefesinde bile mutlu etmeyi başarır. Ahh Nadia ahh Max nasıl güzel nasıl acılı bir aşk sizinkisi.. Struma gemisinde bir katliam sebebiyle biten bir aşk onlarınki.. Struma gemisi hakkında az da olsa bilgi sahibi oluyorsunuz. Struma kitabını da okumak farz oldu benim için..
Gerçekçiliğin ve kurgunun bu kadar güzel harmanlandığı bu güzelim kitabı herkesin okuması gerekiyor bence..
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
384 syf.
7/10 puan verdi
Sabırsızlıkla okumayı beklediğim bir kitabı daha bitirdim. Konusu itibarıyla çok beğenmiş olmama rağmen anlatım için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Özellikle ilk kısımlarda kitabı çok durağan buldum. Bu sebeple beklentimin biraz altında bir kitap oldu benim için.
Kitabın baş kahramanı Ahmed Hamid, kitabın başlarında küçük bir çocukken kitabın sonlarında altmış beş yaşındadır. Evlerinden zorla çıkartılıp babasının suçsuz yere 14 yıla mahkûm edilmesiyle birlikte tüm ailesinin sorumluluğunu üstüne almıştır Ahmed Hamid. Ailesi için yaşamış ve ailesi için savaşmıştır. Mayınlardan korunmak için geliştirmiş olduğu yöntemle Ahmed Hamid'in ne kadar zeki bir çocuk olduğuna ve azmine tanıklık ediyorsunuz.
Kitabı okurken en ilginç bulduğum kısım, kitabın tarafsız ve objektif bir şekilde bir Yahudi yazar tarafından yazılmış olmasıdır.
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
628 syf.
9/10 puan verdi
Yazarımızın "İncir Kuşları" kitabının ardından okumuş olduğum "Meyra" kitabı bekletimin biraz altında bir kitap oldu benim için.. İncir Kuşları kitabının devamı hatta devamından öte tekrarıydı sanki.. İncir Kuşları kitabını okumamış olsaydım belki daha farklı düşünecektim. Zira, İncir Kuşları kitabını nefes nefese okumuştum.
Yazarımızın akıcı anlatımını, üslubunu ve dili ustalıkla kullanmasını çok beğendim. Çoğu kitabında olduğu gibi bu kitabında da yürekleri talan eden bir konu hâkim.. Bir Bosna Hikâyesi... Her sayfasında yürekleri yakan olayları okudukça tüylerim diken diken oldu. Onca zaman geçmiş olmasına rağmen ve kitaplardan öğrendiğimiz bu vahşete bu günlerde bile içimiz yanarken o dönemde susmayı ve izlemeyi tercih edenlere aklım almadı. Bu nasıl bir vicdansızlık bu nasıl bir merhametsizlik...
İlginç gerçekten :(( Bir millet nasıl yok edilir, yok edilirken bir milletin onurunun nasıl kırıldığını gösteren bir kitaptı...
Kitabın konusuna dayanırım diyor ve rahat rahat okuyabileceğinizi düşünüyorsanız tavsiye ederim..
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
Musmutlu pazarlar diliyorum
352 syf.
9/10 puan verdi
Daha önce heyecanla merakla okumuş olduğum bu kitabı, aynı duyguları hissedip hissetmeyeceğimi merak ettiğim için tekrar okumak istedim. Aynı heyecanla aynı merakla okudum. İyi ki tekrar okudum. Zira bazı karakterleri unutmuşum
Müthiş bir kadro.. Her bir karakter öylesine güzel betimlenmiş ki, kimisine kızarken kimisine de tebessüm ettim takdir ettim. Ah Omorfia sen nasıl güçlü nasıl yürekli bir annesin öyle.. Tacettin ise bir o kadar pasif, aşkına ve duygularına sahip çıkamadığı için hem kendi hayatını hem başka hayatları hüzne çeviren biridir.
Tam bir dönem kitabıydı. Mübadele döneminde yaşananlar, gidenler ve kalanlar... Gidenler mi şanslıydı kalanlar mı? Veyahut mübadele bir şans mıydı, hayal kırıklığı mıydı? Mübadele kelimesinin yer değiştirmenin çok ötesinde bir anlam kattığını her sayfasında hissettim.
Yazarımızın araştırmaları sonucu yazmış olduğu bu kitabı okumanızı öneririm. Çok akıcı olmakla birlikte merak uyandıran bir kitaptı benim için. Kaleminize yüreğinize sağlık sevgili Canan Tan
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
320 syf.
8/10 puan verdi
Yazarın okumuş olduğum ilk kitabıdır. Konusu itibarıyla çok güzeldi. Gereksiz uzatmalar olmasaydı kitap daha da güzel olurdu. Özellikle gereksiz ayrıntılara çok yer verilmekle birlikte anlatımını da sıkıcı buldum. Tecavüze uğrayan bir kadının hayatının nasıl değiştiği anlatılıyor. Aile içi ensest, evlat acısı, yoksulluk, çaresizlik ve hapishane yılları.. Zeynep, tüm bunları yaşayan ve bunlara rağmen ayakta durmayı başarabilen kendini geliştirebilen bir kadındır. Hapis hayatını lehine çeviren nadir insanlardandır. Kitabın ilk yarısına kadar olumsuzluklar peşini bırakmayan Zeynep'in daha sonra kendi çabaları ve hayatına giren iyi dostların sayesinde hayatına güzel bir yön veriyor.
Zeynep, hapishaneye neden giriyor?
Zeynep'e kim tecavüz ediyor?
Evladına kavuşuyor mu?
Zeynep'in hayatına kim veya kimler giriyor?
Tüm bu soruların cevabı kitaptadır..
İyi insanlardan da kötülük görülebileceği gibi kötü insanlardan da iyilik görülebileceğinin anlatıldığı hüzünlü bir kitaptı.
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
Yazarın okumuş olduğum üçüncü kitabıdır Piraye... Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir kitaptı. Konu olarak klasik olsa da gayet akıcı bir dille yazılmış. Kurguyu biraz basit buldum. Özellikle Piraye karakterinin olaylara karşı tutumunu çok yetersiz buldum. Çelişkilerine rağmen sırf keşke deneseydim dememek adına çıktığı evlilik yolunda birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır.
Piraye, İstanbul'da doğmuş, özgürlüğüne düşkün ve rahat bir karakterdir. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazanmıştır. Üniversitede arkadaşlarıyla doyasıya vakit geçirmenin hayalini kurarken aslında ne kadar çok kısıtlandığının ve kendinden ne kadar çok ödün verdiğinin çok sonra farkına varmıştır. Tam da bu üniversite zamanlarında Haşim ile tanışır. Her ne kadar istemese de Haşim, bir şekilde onu ikna eder ve evlenirler. Haşim, diş hekimliği fakültesi son sınıf öğrencisidir. Üniversitedeki Haşim ile Diyarbakır'daki Haşim arasındaki farkın ne kadar fazla olduğunu çok sonra fark eder Piraye. Kitabın en acı gerçeği de, tanıdığımızı sandığımız insanları aslında tanımamış olmamızdır. Haşim de Piraye için öyleydi işte.. Bir insan neden değişir veya kartlarını neden açık oynamaz??? Kendi kültürünü kendi değerlerini neden gizler ki? Hiçbir zaman anlayamadığım konulardandır bu...
Piraye ve Haşim'in akıbeti ne oldu ?
Piraye, eşinin ailesine erkek çocuk doğurabildi mi?
Piraye, hayatına nasıl bir yön vermiştir?
Hepsinin cevabını bulacağınız ve yer yer sinirlerinizin bozulacağı bu kitabı okumanızı öneririm..
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın
104 syf.
9/10 puan verdi
Birçok dile çevrilmiş ve birçok kişi tarafından okunmuş bu güzel eseri neden bu kadar beklettim diye düşünmekten alamıyorum kendimi.. Keşke çocukluğumda da okubilseydim. Her ne kadar çocuk kitabı olarak görünse de aslında her yaşta okunabilecek güzellikte mesajlar veren, ruha dokunan ve en önemlisi okumaktan çok anlamayı gerektiren bir kitaptı. Günlük hayatta uyguladığımız ve normalleştirdiğimiz birçok şeyin aslında ne kadar saçma olduğu anlatılıyor. Kitap, ilk kısımlarından beni içine aldı. Gayet sade ve akıcı bir kitaptı. Üstelik hepsi yazar tarafından çizilmiş bol bol resimlerle taçlandırılmış.. Kitabı özel yapan özelliklerden biri de bu çizimlerin yazara ait olmasıdır.
Ara ara tekrar okuyacağım bu kitabı okumayan herkese tavsiye ediyorum.
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın 🌺📚
Yazarın okumuş olduğum ikinci kitabıdır. İlki 'İncir Kuşları' kitabıydı. Kitabın oldukça akıcı bir konusu ve anlatımı vardı. Bir o kadar da hüzünlü bir kitaptı. Güzeller güzeli Piruze, babasının diplomat kimliği sebebiyle hep ülke değiştirmiştir. Babasının tayini sebebiyle ailece Suriye'nin Şam şehrine taşınırlar. Piruze hiç mutlu değildir, ta ki
272 syf.
9/10 puan verdi
Bugüne kadar okumuş olduğum en ilginç, en komik, en değişik kitaptı. Bu zor zamanlarda okumuş olmak iyi geldi. Bir kitapta en sevmediğim yazım hatalarını bile çok sevdim. Yazım hataları bir kitaba bu kadar mı yakışır ;)))
Kendi çölünde kaybolanların hikâyesidir Leyla ile Mecnun. Çocukluğumuzun mahalle sıcaklığını, umudu, doğallığı, samimiyeti her haliyle hissediyorsunuz. Karakterler arasındaki diyaloglar ancak bu kadar güzel aktarılabilir. Konusu genellikle Mecnun'un hayalleri, aklından geçenler ve yaşadıklarıdır. Mecnun'un iç sesi olarak okunan kısımlarda kahramanın samimi duygularına tanıklık ediyoruz. Bu da kahramanları içimizden biri gibi sahiplenmemizi sağlıyor.
Kitaba başlarken tebessüm ettiren cümleler ilerleyen sayfalarda kahkaha attırmaya başladı. Kâh güldüren kâh düşündüren kâh hüzünlendiren bir kitaptı benim için... En kısa zamanda filmini de izlemeye başlayacağım :))
Başka kitaplarda görüşmek ümidiyle, okuma sevgisiyle sağlıcakla kalın 🌺📚
