》 Her insân halîfe değildir. Zirâ insân-ı hayevân (hayat taşıyan insan) bizce halîfe değildir. O hilâfet yalnız erkek olmağa da muhtâs (has kılınmış) değildir. Bizim sözümüz erkek ve kadınlardan kâmil olanların sûretine âiddir. Zirâ insâniyyet, erkek ve kadını câmidir. Erkeklik-dişilik iki arazdır; netîce olmak haysiyetiyle diğer hakîkatleri dâî (davet edici) ise de insâniyyetin hakâyıkından değildir. Hayvânın da burada müşâreketi (ortaklığı) vardır. Rasûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz erkeklerin kemâline şehâdet ettiği gibi, kadınların da kemâline işâret etti: “Erkeklerden kâmil olanlar çoktur; kadınlardan da kemâle erenler vardır. İmrân’ın kızı Meryem ve Firavn’ın karısı Âsiye gibi.” (Buhârî, Müslim)
• Evliyâ-i kirâmdan birine abdâlın mikdârı soruldu ve kırk kişidir dedi. Suâli soran “ne için kırk erkek demiyorsun” deyince o veliyy-i kâmil “Onlar içinde kadınlar da vardır.” cevâbını verdi.
• Bizim maksadımız, her kimde olursa olsun kemâlin zuhûrudur. “Ve li’r-Ricâli aleyhinne deracetün.” (Bakara, 228) meâlen “Erkekler için onlar üzerinde bir derece vardır.” kavl-i celîlindeki derece, asl’a âiddir. Zirâ Havvâ (as) Âdem’den (as) peydâ oldu. Âdem’in Havvâ’ya olan derece-i fâikıyyeti (üstünlük derecesi) îcâddadır. Aklın nefs ile ve kalemin levh ile olan derecesi de böyledir. Kadın, erkekten bi’l-asâle münfasıl olunca derece itibâr olundu.
《 İbn-i Arabî kuddise sırruh 》
•••
(Araz: bir şeyin asıl varlığında olmayıp sonradan eklenmiş olan.)
Kader işi sorgu ve suâlin dışındadır
Nedendi, niçindi sorusu safâdan uzaktır
Kim bir lafla bizden yüz çevirirse
Çek bir çizgi üstüne; çizgimizin dışındadır.
Evhâdüddîn-i Kirmânî
İkon:
Yunanca "eikon" sözcüğünden alınmıştır. Ortodoks kiliseleri ve evlerinde tahta üzerine, yumurtalı veya mumlu boyalarla yapılmış olan ve İsa, Meryem ya da azizleri betimleyen resimlere verilen addır.
"Ayn"da olan "ayn" sen misin yoksa ben miyim?
İkilik isbâtından seni ve beni tenzih ederim.
Varlığımı senin varlığınla bir kabul etmek hatadan başkası değil.
Zâtını görebileceğim varlığım nerede?
Varlığım mekânsızlığımda, yokluğumda âşikar oldu.
Bakışımı bağladığım yüzün nerede?