Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Filistin'e halasının yanına gönderilen Hasan kadar yalnız hissediyorum kendimi. Bilmediği bir dilde insan ne kadar var olabilir ki? Bilmediğim bir dil konuşuluyor dünyada. Ve herkes biliyor, kimsenin evi gasp edileni anlamadığını, anlamak istemeyeceğini... Bu yüzden "İsrail" denildiğinde herkes susuyor. Hırsızın hiçbir zaman suçu
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
Reklam
Batılı görüşte ölüm yaşamın sonu anlamına gelir. Doğu'da ise ölüm upuzun bir yaşam geçidinin içinde yer alan güzel bir olaydır ve bir çok kere tekrarlanacaktır. Her ölüm başka bir yaşama; farklı bir biçim, farklı bir tanımlama, farklı bir bilince geçmeden önceki finaldir. Ölünce yaşamınızı noktalamıyor, yalnızca başka bir yere
Bu bana Nasreddin Hocayı anımsattı. Hoca uyurken evine hırsız girmiş. Aslında gerçekten uyumuyor, gözlerini kapalı tutuyor, arada bir de açıp hırsızın neler yaptığına bakıyormuş. Ama kimsenin işine karışmak da ona göre değilmiş. Öyle ya, hırsız onun uykusuna karışmıyormuş, o niye adamın mesleğine burnunu soksun? Bırakmış ne yapacaksa yapsın!
Sende sadece âlemi gösteriyor gözlerin Ben, gözlerin olmadan göremeyen bir halde Sözler senin için anlaşmanın yoluyken, Ben halimi söylemeye dilsizim Öyle yersiz, öyle yurtsuz öyle bezginim Ben mi aşka düştüm yoksa aşk mı bana düşkün Kaç annenin busesi dindirir sensizliği Kalbim sana mülteci, aklım beni telkinde Kimseler anlamıyor, herkes beni telkinde Öyle küskün, öyle suskun, öyle dilsizim Sevdim seni; şahit de fail de bir tek sensin Ele #âşikâr etme, rüsvâ etme adımı Şu boyuma aldanma, tanısan çocuk dersin İncilere bürünsem sen yokken değersizim Öyle fakir, öyle mahcub ve öylece sessizim
Ben, O'nu nasıl övebilirim ki? Utancımdan kanlara terlere bulandım, kan ter içinde kaldım! O, alemin en hoş konuşanı, bense O'nu övmede bir dilsizim. Artık O'nun hallerini ben, nasıl anlatabilirim ki? Ben adam değilim, O'nu övmek, bana layık olur mu hiç? O'nu, alemi yaratan Allah övmüş, bu, yeter O'na!
Reklam
Nasreddin Hoca uyurken evine hırsız girmiş. Aslında gerçekten uyumuyor, gözlerini kapalı tutuyor, arada bir de açıp hırsızın neler yaptığına bakıyormuş. Ama kimsenin işine karışmak da ona göre değilmiş. Öyle ya, hırsız onun uykusuna karışmıyormuş, o niye adamın mesleğine burnunu soksun? Bırakmış ne yapacaksa yapsın! Hırsız bu adamda bir gariplik
Sende sadece âlemi gösteriyor gözlerin, Ben gözlerin olmadan göremeyen bir halde Sözler senin için anlaşmanın yoluyken, Ben halimi söylemeye dilsizim Öyle yersiz, öyle yurtsuz öyle bezginim Ben mi aşka düştüm yoksa aşk mı bana düşkün Kaç annenin busesi dindirir sensizliği Kalbim sana mülteci aklım beni telkinde Kimseler anlamıyor, herkes beni tel’inde Öyle küskün, öyle suskun, öyle dilsizim Sevdim seni, şahit de fail de bir tek sensin Ele âşikâr etme, rüsvâ etme adımı Şu boyuma aldanma, tanısan çocuk dersin İncilere bürünsem sen yokken değersizim Öyle fakir, öyle mahcub ve öylece sessizim
16. ASIRDAN SESLER Aşağıda okuyacağınız yazı “Kanuni Devrinde Bir Sefirin Hatıratı ” isimli kitaptan alınmıştır. Bu sefir, G.D.E. Busbecg’dir. İşte bu sefirin hatıralarından bazı parçalar: Amasya’ya vardığımız zaman, Veziriazam Ahmet Paşa’ya ve diğer paşalara hürmetlerimizi arz ettik. (Sultan burada yoktu). İmparatorun talimatı
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.