Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mesnevinin Önsözü Bu Mesnevi kitabı: Vuslatın ve yakının sırlarını keşfeden, Din asıllarının asıllarının asıllarından bahseden, Hakk'ın aydın yolunu delillerle gösteren İçinde kandil yanan bîr kandilliğe benzer. Sabahlardan da aydın bir şekilde parıldar. Gönüllere cennettir sonsuz pınarları var. Erenler, Selsebil der pınarlardan
Sayfa 7
"Rabbim dedi Sinan, ben kulunu aşk ile mi imtihan edeceksin? Bu aciz bir kul olan ben için ağır bir yük.."
Reklam
Rabbim dedi Sinan " ben kulunu aşk ile mi imtihan edeceksin? Bu aciz bir kul olan ben için ağır bir yük ...
" Rabbim " dedi Sinan, ben kulunu aşk ile mi imtihan edeceksin? Bu, aciz bir kul olan ben için ağır bir yük."
Kur'anî tanımlamada insan, yaratılmış, fakir ve aciz. Mutlak kudret sahibi bir Yaratıcı'ya kul olarak yerini, konumunu, değerini buluyor. Bu tanımlamaya göre kişiler istedikleri gibi davranamıyorlar. Hakkı esas alıyorlar. Şiddet kullanma, benliğe göre hareket etme davranışı güdemiyorlar. Çünkü insan aciz bir konumda ve benlik şişmesi yaşamıyor. Şiddetin özündeyse narsisizm, benlik şişmesi, grandiyözite var. Aklı temel alan felsefi insan tanımlamasında; insan kendi kendine var olan, kuralları kendi koyabilen biri. Bu yüzden, kuralları her an kendi menfaatine göre değişikliğe uğratabiliyor; kendine güvendiği ölçüde var olan narsistik benliğini alabildiğine şişkin bir konuma oturtuyor.
"Rabbim" dedi Sinan. "Ben kulunu aşk ile mi imtihan edeceksin? Aciz bir kul olan ben için ağır bir yük."
Sayfa 29
Reklam
Cihangir Sultan I. Murad Hân‟ın Kosova önlerindeki şu duâsı, acziyetini îtiraf ile yapılan duânın berekâtına ne muhteşem bir örnektir: “Yâ İlâhî! Mülk de, bu kul da Sen‟indir. Ben âciz bir kulum. Benim niyetimi ve sırlarımı en iyi Sen bilirsin ki, mal ve mülk maksadım değildir. Yalnız Sen‟in rızânı isterim... Yâ İlâhî! Bu mü‟min askerleri küffâr elinde mağlûb edip helâk eyleme!.. Onlara öyle bir zafer lutfet ki, bütün müslümanlar bayram etsin! Dilersen o bayram gününde şu Murad kulun yolunda kurbân olsun!.. ” Nitekim bu samîmî duânın ardından o âna kadar ortalığı birbirine katmakta olan fırtına dinmiş, iki üç kat daha kalabalık bir orduya karşı, sekiz saat süren kanlı bir savaşın ardından nihâyet zafer müyesser olmuştur. Sultan Murad Han, harp sonrası gâzîleri ziyâret edip ihtiyaçlarıyla ilgilenirken, yaralı bir Sırp askeri tarafından sinsice hançerlenerek şehâdet şerbetini iç- miş, böylece duâsı kâmilen kabûl olmuştur
“Ben kulunu aşk ile mi imtihan edeceksin? Aciz bir kul olan ben için ağır bir yük.”
162 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.