“Kendisini bütünüyle Allah’ın kulluğuna veren kimse, işte o kesin bir saadete erer.”
Allah’a kul olmak bir takım sorumlulukları yerine getirerek “tamam oldum” denilebilecek bir husus değil.
İnsan bu kitabı okuyunca anlıyor ki yürüdüğümüz bu yol kıldan ince kılıçtan keskin. Ve bu yolda tam anlamı ile istikamette kalmak, bizi Yaradanın bizden istediği şekilde ve yönde ilerlemek gerçekten de incelik istiyor.
Pendnâme; öğütler kitabı.
Yüzyıllar öncesinden içimize ışık tutan, sadece Müslüman olmanın değil insan olabilmenin yolunu da aydınlatan, kişiye okuduğu her öğüt ile feyiz veren, istikamete yönlendiren bir kitap.
Satırlar arasında kaybolurken insanın birçok konuda kendini değerlendirmesine, tartmasına yardımcı olan bir el altı kitabı.
Okunmalı, okunurken altı çizilmeli, çizilen yerler üzerine düşünülmeli ve düşünülen noktalar hayata geçirilmeli.
Bu öğütlere sadakatle uyup onları hakkıyla yerine getirenler, bu dünyada da, öte âlemde de Hakk’ın rahmet ve nimetine kavuşurlar.
“Ey rahmeti sonsuz Rabbim!
Sen bizim hepimize rahmetinle muamele et!
Bütün günahlarımızı bağışla!
Biz âciz kullarının, sayısız hatalarını kirlenmişlerin, Senden başka hiçbir dayanağı, desteği yok!
İster lûtfedip bizleri kabul et, ister geri çevir reddet!
Yine de Senin kullarınız!
Kararın ne olursa olsun, bizler ona itiraz etmeden boyun eğeriz.”
“Allah’ın rahmeti bu kitaptaki öğütleri titizlikle uygulayanların üzerine olsun!” (Âmin…)