Bir gezegen düşünün ve de o gezegenin içinde bir canlı... Diğer canlılardan daha zeki, sosyal, pratik bir canlı... Bu canlı, kendi türü de dahil çevresindeki bütün canlılara zarar veriyor; ekosistemi yakıp yıkıyor; kendi faydası için düşünmeden diğer bütün canlıları kullanıyor...İşte bu canlı, tahmin etmişsinizdir "Homo Sapiens."
Bu
Merhaba sevgili 1000k kullanıcıları,
Anı-Mektup türü sevenler için Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabı Sabahattin Ali'yi daha da yakından tanımak için güzel bir fırsata benziyor. Çünkü tamamıyla yazarın eşine (Aliye) ve kızına (Filiz) yazdığı mektuplardan oluşan bu kitap içeriğiyle biyografik olma özelliğini de taşıyor. Bu eserle bizleri kavuşturan
“Bazen ne kadar acı verirse versin, bir dönem hayatımızda olan insanları unutamayız.”
“Oysaki mutlu olmak için unutmak gerekir. Yoksa geçmişe saplanıp kalır insan.”
"Yalnızlık böyle bir şey, diye düşündü. Binlerce insanın içinde yalnız olmak çok zordu. Hiç kimsenin dikkatini çekmemiş olmak ve nefes alırken yok olmak."
Kalemini çok
Modern dünya fetihle, dünyanın Avrupalılar tarafından fethiyle şekillendi. İspanyolların Amerika fethiyle tüfek, mikrop ve çelik dünyaya egemen oldular. Peki Yeni Gineliler çok daha eski bir medeniyet olmasına rağmen neden Amerikalılardan daha fakirdi. Bilim insanı Jared Diamond bu soruya cevap bulmaya çalışmış ve onu bu konuya iten ise bir Yeni
Don't look up, son yılların en iyi toplumsal hicvi olabilir. Tatlı şakalarla zamanımızı adeta dayaktan geçiriyor. Eğlenceli bir film olduğu kadar öfkeli bir film. Filmdeki toplum atomize olmuş bireylerden oluşuyor. Bu haliyle ülkemizin 20 yıl sonrasını temsil ediyor olabilir.
Karakterler hedonist, hem de nasıl. Uyuşturucu bağımlılığı,
Atlas’ın Mayıs sayısının kapak konusu UZUN BEYAZ BULUTUN ÜLKESİ YENİ ZELANDA Dünya haritasının güneyinde, Antarktika'nın yanı başında her şeye uzak Bir adalar topluluğu Yeni Zelanda. Büyük Okyanus'un bu köşesinde yanardağlardan buzullara, karlı zirvelerden yemyeşil ovalara, tertemiz sahillerden yüksek platolara coğrafyanın tüm
( Düşünce-Frekans-Müzik-Burç-Bilim-Büyü-Tılsım-Nazar )
_ DÜŞÜNCE _
_Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz.
YAPAY BİR ADA
Dünya’yı ele geçirmiş olan memeli türü, sanki Dünya’daki adalar yetmiyormuş gibi, yapay adalar yaratmakla meşgul. Maldiv Cumhuriyeti’nin başkenti Male’de inşa edilen yapay bir ada, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle evlerinden olan insanlar için bir sığınma alanı görevi görecek. Maldiv adalarını oluşturan 1.190 adanın yüzde sekseninin denizden yüksekliği sadece bir metre olduğundan yükselen deniz seviyeleri bu adalar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Hulhumalé olarak adlandırılan bu yapay adanın inşaatı 1997 yılında başladı ve şu anda yüzölçümü yaklaşık dört kilometrekareyi buldu. Deniz seviyesinden yüksekliği 2metre civarında. Ada, suyun içindeki mercanların üzerine kum püskürtülerek oluşturuluyor. Hulhumalé şu anda Maldivler’in dördüncü büyük adası!
Paris İklim Anlaşmasının şartlarını yerine getirsek bile deniz seviyesinin 2100 civarında yarım metre yükselmiş olacağı tahmin ediliyor. Bu yüzden, alçak rakımdaki yerleşim alanlarından kaçmak zorunda kalan kişiler için oluşturulan bu tür sığınma alanlarının sayısının artacağı düşünülüyor.
Endonezya'n in Sulatwesi Adası'nın 5 bin 600 kilometrelik kıyı şeridi benzersiz bir zenginliğe ev sahipliği yapıyor. Kıyı boyunca uzanan mercan resiflerinin sadece birkaç yüz metrelik bölümünde bile örneğin bütün Karayip Denizinden daha fazla balık ve en az on kat daha fazla mercan türü yaşıyor. Burası Büyük Okyanus ve Hint Okyanusunun karşılaştığı sular. Suların altındaki yerkabuğu plakalarının çarpıştığı çizgiler boyunca dizilen Endonezya adaları ise yanardağlardan oluşan bir ateş çemberi. Tropik kuşağın sıcak sularında milyonlarca yıldır bulduğu her sığlığı kaplayan mercan resifleri, patlayan her yanardağla ve batan çıkan plakaların her hareketiyle yeni şekillere bürünüyor. Burada doğanın gerçek söz sahipleri yanardağlar. Ateş çemberi püskürdükçe yeni adalar ortaya çıkarken diğerleri kayboluyor. Aynı türler birbirinden coğrafi bariyerlerle ayrı kalmaya başlıyor. Ayn kalan türler zamanla değişime uğrayarak yeni türler haline geliyor. İşte Endonezya'nın adalarının çoğunun yer aldığı ".Mercan Üçgeni" denilen bölgenin kısa hikâyesi...