Zor adamdır vesselam! Bir başka başyapıtı Çürümenin Kitabı'nda şöyle der: “Kökeninde yıkıma mahkûm olmayan hiçbir ‘yeni hayat’ görmedim şimdiye kadar. Her insanın zaman içinde ilerleyip bunalımlı bir geviş getirmeyle kendini tecrit ettiğini, yenilenme niyetine ' de ümitlerini soldurup kendi içine düştüğünü gördüm.”
“Mustafa Kemal cephede bile kitap okuyacak kadar gerçek bir kitap tutkunudur. Biraz da onun için büyük bir adamdır. Okuduğu bilinen kitap sayısı 4.300’den çoktur.”
Reklam
Genç dava adamı insanlara neyi teklif ediyorsa onu ilk önce kendi şahsında yaşayan adamdır. Çünkü söylediğini yaşamayanların, tebliğ ettiklerini temsil edemeyenlerin yaptığı çalışmaların, hedefine ulaşması beklenemez. Muhataplara sunulan teklifler, teklif eden tarafından harfiyen uygulanmadığı takdirde istenilen başarı elde edilemez. Vermeyi teklif eden; ama kendisi bir şey vermeyen, çileyi teklif eden; ama rahatı ve konforu seçen, eleştiren; ama elini taşın altına koymayan insanların, muhatapları üzerinde etkili olması mümkün değildir.
Şefin arkasındaki duvarda kaşlarını iyice çatmış, alt yanı yırtılıp saçaklanmış, sapsarı bir Atatürk resmi yan yatmış duruyordu. "Ha, ona mı bakıyorsun?" Remzi Bey gülümsedi. "Bak bak, iyi adamdır ya, fazla canı sıkılmış. Bak bak, iyi gelir sana."
Sayfa 14 - YKYKitabı okudu
Yirmi beş günden beri hayatımda adeta büyüleyici bir etkiyle meydana gelen gelişmeler beni bambaşka bir adam yaptı; eski Şakir Feyzi kimdir ve nasıl bir adamdır, bugün unutuyorum...
UŞAK TÜRK OCAĞINDA YAPTIĞI KONUŞMA
UŞAK TÜRK OCAĞINDA YAPTIĞI KONUŞMA Gazi Mustafa Kemal Paşa, 19 Şubat 1923 tarihinde, eşi Latife Hanım ve Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa ile birlikte Uşak’a gelmiştir. Kalabalık bir halk kitlesi tarafından karşılanan Gazi Mustafa Kemal Paşa, askeri birlikleri denetleyerek Hükümet Konağı’na geçmiş ve oradan da Bedestan’ın üst katında
Reklam
Korkusuz bir adam cesur bir adam demek değildir. O basitçe kayıtsız bir adamdır ve kayıtsızlık da güvenilebilir liderliğin vasıfları arasında bulunan bir şey değildir.
Dava adamı, görüldüğünde malı, makamı, dünyayı değil, Allah'ı ve ahireti hatırlatan adamdır. O zamana ve şartlara göre değişen değil, değiştiren adamdır. Girdiği ortamların rengini alan değil, o ortamlara İslam'ın rengini verendir. Efendimiz'e (s.a.s) "Ey Allah'ın Resûlü! Allah'ın velileri kimlerdir?" diye sordu. Hz. Peygamber şöyle cevap verdiler: "Gördüklerinde insana Allah'ı hatırlatan kimselerdir."
insana başkalarıyla aynı görüşte olmanın da bir sevap olduğu öğretilmiştir. oysa yaratıcı, farklı görüşteki adamdır. insanlara akıntıyla birlikte yüzmenin iyi olduğu söylenir. yaratıcı ise akıntıya karşı yüzden adamdır. insanlara bir arada durmanın bir sevap olduğu öğretilir. ama yaratıcı tek başına duran adamdır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.