Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miraç

Miraç
@adiosdevil
Bedenimi kitaplara ruhumu şarkılara sattım.
"ilk başta, evrende birbirinden ayrı iki dünya vardı: Işık dünyası ve karanlıklar dünyası. Işık bahçelerinde istenebilecek her şey mevcuttu, karanlıklarda ise güçlü, görkemli, öfkeli bir arzu. Ve birden, iki dünyanın sınırında, yeryüzünün o güne kadar bildiği, gördüğü en şiddetli, en ürkütücü patlama oldu. Işık zerrecikleri, binbir şekil alarak karanlıklara karıştı ve yaratıklar, yıldızlar, sular, doğa ve insan böyle meydana geldi..."
Reklam
"Saf olan ve olmayan besinlerden söz etmek boş inançtır; saf olan ve olmayan insanlardan söz etmek aptallıktır, her şeyde ve her birimizin içinde Aydınlık ve Karanlık vardır."
"Hiç şaşma. Gerçek, iki yüzlüdür. İnsanlar da öyle."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bizler bilim adamlarının gözden düşürüldükleri bir çağın kurbanlarıyız."
"Güle bakarım, yıldızlara bakarım, yaratılışın güzelliğine hayran kalırım, Yaradan'ın en büyük, en güzel eseri olan insana, bilgiye açlık duyan beynine, sevgiye susamış olan yüreğine,duyularına, uyanışmış ya da doyuma ulaşmış tüm duyularına hayranlık duyarım."
Reklam
"İşte size karnımdan yumurtladığım mükemmel bir fikir; unutmayın, maymunlar karınlarıyla düşünür."
Dedem hep anlatırdı: “Yaşam, şaşkınlık verecek denli kısa. Belleğimi zorluyorum, örneğin bir ata atlayan bir delikanlının, kötü rastlantıları hiç hesaba katmasak da, mutlu bir akışla ilerleyecek sıradan bir yaşamın yetersiz kalabileceğinden korkmadan, en yakın köye gitme kararını nasıl alabildiğine şaşırıyorum şimdi.”
Yılar geçtikçe hafif bir rahatsızlık duymamın, meselenin gerçek anlamıyla hiçbir alakası yok; var olan öfkenin yetersizliğini bilsek bile, kim olursa olsun mutlak bir sıkıntı kaynağı olmak katlanılması imkansız bir şeydir; insan rahatsız olur, yalnız fiziksel anlamda bir sezgiyle oluşacaklarına asla inanmadığı yargıları beklemeye başlar. Yine de, bir bakıma, bu sadece ileri yaşlarda oluşan bir olaydır; tatsız ayrıntılar gençliğin sonsuz güç pınarında kaybolurlar; eğer insan, henüz genç bir çocukken etrafa biraz şüpheli gözlerle bakıyorsa, bu onun yüzüne vurulmaz, farkına bile varılmaz, hatta kendisi bile fark etmez; ileri yaşlara kadar hayatta kalan şeyler kalıntılardır, hepsi gereklidir, hiçbiri yinelenmeyecektir, her biri dikkatle gözden geçirilir ve geçkin bir adamın şüpheyle bakan gözleri, bariz bir şekilde şüpheyle bakıyordur; bunu görmek çok zor değildir. Fakat bu gerçek ve somut bir kötüye gidiş değildir. Bu yüzden, hangi gözle bakarsam bakayım gerçek olan şu ki; -bu fikre tamamen katılıyorum- bu küçük sorunu, elimle hafifçe örtmeye devam ettiğim sürece, kadın ne kadar öfkeye boğulsa da, hayatımı diğerleri tarafından rahatsız edilmeden şimdiye kadar olduğu gibi özgürce sürdüreceğim.
"Ben hiçbir zaman başkalarının zevkine ortak olmadım. Ya katı bir duygu, ya mutsuzluk duygusu engel oldu bana. Yaşam derdi, yaşam güçlüğü. Bütün sorunların içinde en önemlisi insanlarla uğraşmak Kokuşmuş toplumun şerri, yiyecek giyecek belası, bunların hepsi, durmadan gerçek varlığımızın uyanmasına engel oluyorlar. Vaktiyle onların arasına karışmıştım; başkalarını taklit edeyim dedim. Baktım, soytarıya dönmüşüm. Adına zevk dedikleri her şeyi denedim; gördüm ki başkalarının zevki bana yaramıyor. Her yerde, her zaman yabancı olduğumu hisseĴim. Diğer insanlarla aramda en ufak bir ilgi dahi yoktu. Başkalarının yaşam tarzına ayak uyduramazdım. Kendi kendime derdim ki hep: Bir gün toplumdan kaçacağım; bir köyde, gözden ırak bir yerde kendi köşeme çekilip yaşayacağım. Ama inziva hayatını şöhret için istemiyordum. Kendimi birinin düşüncesine mahkûm etmek, birinin taklitçisi olmak değildi istediğim. Nihayet zevkime göre bir oda yapmaya karar verdim. Sadece kendimin bulunacağı, düşüncelerimin dağılmayacağı bir yer."
"Omuzumda hiç kapanmayan bir yara Topuğumda hiç kaynamayan bir kırık Saçlarımın ucu yanık yanık. Binlerce yıldır kandırıldık. Ben artık doğurmayacağım."
Reklam
"Hiç kimse intihara karar vermez. İntihar bazılarına mahsustur. Onların yaradılışında vardır. Herkesin yazgısı alnına yazılmıştır. İntihar da bazı kimselerle birlikte doğmuştur. Ben, yaşamı sürekli alaya aldım. Dünya, tüm insanlar, gözümde bir oyuncak, bir rezillik,boş ve anlamsız bir şeydir. Uyumak, bir daha uyanmamak istiyorum, rüya görmek de istemiyorum. Oysa bütün insanlarca intihar, çok acayip ve tuhaf bir şey olduğu için kendimi adamakıllı hasta etmek, ölecek hale gelip bitkinleşmek istiyordum. Herkes esrar içtiğimi duyduktan sonra "Hastalanıp öldü" desinler istiyordum."
"Hayat, soğuk kayıtsız, herkesin maskelerini çeker alır zamanla; maskeleri de hani çoktur herkesin. Fakat bazıları hep aynı maskeyi kullanırlar, ister istemez kirlenir, yıpranır bu maske. Tutumlu kimselerdir bunlar. Bir kısmı evlatlarına saklarlar maskelerini; bir kısmı da vardır ki boyuna maske değiştirirler, ama yaşlandıklarında görürler ki bir sonuncu maske kalmış ellerinde, ve bu da pek çabuk eskir, o zaman maskenin gerisinden gerçek yüzleri çıkar ortaya."
"Gerçek zamanla yüreğin zamanı nasıl karışıyor böyle... Usul bir gülümsemeyle yürüyorum. Kırmızı bir bulut yüzün. Bir çınar ağacının gölgesindeyim. Yapraklar değil saçların dökülüyor üstüme. Mavilikte bir görkem. Şarkılar dinliyorum. Parmakların, sesinden önce akıyor içime. 'Uçan kuşlar sarhoş olur' bir daha inanıyorum. Saka kuşlan bayram yerine çeviriyor alacakaranlığı. Öyle zamanlar bağışladın ki, ölüm de ayrılık da yitirdi hükmünü. Günaydın büyük güzellik. Acı sonsuzluk merhaba..."
Sayfa 21 - Kırmızı kediKitabı okudu
Geri119
298 öğeden 286 ile 298 arasındakiler gösteriliyor.