Devlet Sistemi Laik Olabilir Mi?
İslâm hukukunun kabul ettiği devlet sistemini laik olarak vasıflandırmak elbette mümkün değildir. Laiklik, devletin kanunlarının dinî prensiplerden kaynaklanmadığı, binaenaleyh devletin bütün dinlere eşit mesafede durarak kimsenin dinine karışmadığı bir siyasî sistemdir. Halbuki İslâm devletinde hükümetler ve hukuk sistemi, meşruluğunu dinî esaslardan alır. Çünki İslâm dini, insanların inanç ve ibadetlerinden başka, evlenme, boşanma, miras, ehliyet, mülkiyet, alışveriş gibi dünyevi hayatlarını da tanzim etmeyi hedefler. Bunlara imkân tanımamak, dinî vecibelerin ifasına mâni teşkil eder. Bu cihetle İslâm devlet telâkkisi ile laiklik bağdaşmaz. Maamafih laiklik, demokrasi ile din ve vicdan hürriyetinin ön şartı değildir. Nitekim günümüzde İngiltere, İsveç gibi laik olmadığı halde demokratik ve insan haklarına hürmetkâr devletler bulunduğu gibi, laik, ama otoriter ve insan haklarının askıya alındığı devletler de çoktur. Buna vaktiyle Doğu Avrupa devletlerinin çoğu bu kategoriye girerken, bugün Afrika ve Asya'da, hatta Ortadoğu'da çok misaller vardır. Şer'î hukuk, Müslümanlığı üstün tutan dinî karakterine rağmen, Müslüman olmayanların din ve vicdan hürriyetlerini tam olarak teminat altına almış; hatta onlara kısmî bir hukukî ve adlî muhtariyet tanımıştır.
Sayfa 234Kitabı okudu
Çok iyi bilmemizi isterdi Avrupa’yı: “ancak”derdi, “ böyle ayaklandırılır Afrika”.
Reklam
Afrika gibi bir kıta yazaydım Hiç durmaz ölürdüm...
Sayfa 67 - CanfedaKitabı okudu
Astrid cebinden bir mandalina çıkarıp soymaya başladı, bir dilimini ağzına attı, mandalinayı Soren'e uzattı, bir dilim alıp mandalinayı bana uzatması gerektiğini anlamadan önce Soren bir afalladı. Soren bir dilim aldı, mandalinayı bana uzattı, ben bir dilim alıp mandalinayı anneme uzattım, o da bir dilim alıp mandalinayı Asa'ya uzattı. Norveççe Dergiler Forumu'nun yönetim kurulu başkanı yayınevleriyle zorlu bir pazarlığa otur­duğunda böyle yapardı, bir portakal soyar, herkes bir dilim al­sın diye masanın etrafında dolaştırırdı, çatışma düzeyini azal­tacak eski bir Afrika geleneğiydi bu, insanlar yiyecek ve içecek paylaştıklarında ortam yumuşuyordu.
İnsan hakları, hürriyetler, demokrasi, serbest seçimler gibi bir takım hedef ve hayaller, Mısır'da halkın geniş kesimleri tarafından çok da anlamlı ve elzem bulunmuyor. Mısır, gerçek ve mutlak adalet peşinde koşanların azınlıkta olduğu bir sosyal dokuya sahip. Orduda, çok iyi tanıdığı bu toplumsal zemin üzerinde dilediği gibi at koşturuyor.
Sayfa 30 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Ordu'nun ekonomi, siyaset ve güvenlik politikaları konusunda tek hakim olduğu Mısır'da, Abdülfettah Sisi koltuğunu bıraksa bile, yerine onun bir benzeri gelecektir.
Sayfa 29 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.