Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Harama uçkur çözer, denk getirdi mi çalar çırpar, esrar, afyon, eroin satar, kullanırdı ama,dinine Allahına da bağlıydı.
Ey Türk genci, Sen ne zaman gerçekten öleceksin, buhran ne, kıpkızıl yanmak ne, ne zaman bileceksin? Ömrün başkasının solgunluğundan sâri bir hastalık gibi kaçmakla geçti, umutsuz olduğun halde umut satanların yanında dolaşmakla geçti, yüksekten, yüceden, heybetten, fedadan korkmakla geçti. Ömrünü bir gecekondu gibi tek kat üstüne kurdun, "Benim ayağım yere değecek" deyip gemiden kayıktan, zevrakçeden bile uzak durdun, sağlığı kaymaklı yoğurtta, tadı tahin pekmez kaşıklamada, acıyı başkasında buldun, ekşilik ve kekrelik pancar pezik turşusuydu sana, dünya bu, sofrası da bu deyip uzandın ona da, adın da kanaatkar oldu, dünyaya bir şey vermemeyi kanaatkarlığınla perdeledin, vermemenin utancını bile böylelikle eledin. Düşünsene o gizlice ama pek sevdiğin Avrupa'yı, nice genç kıydı canına, asarak, vurarak değil, yaşayarak kıydı canına, Absent yeşili, afyon kızılı, şarap buharı, bira buğusu deyip geçtin, Allah sevmez haramı deyip çay üstüne çay içtin, Allah'ın ahmak sevdiğini söyle kimden öğrendin?
Reklam
Ahlakı töreyi kenara atan Dine afyon diyen vatanı satan Müslüman olamaz Türk değil zaten
Sayfa 32 - Kadim YayıneviKitabı okuyor
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Lozan zaferi
Evet, efendiler, bugün en küçük cihadı başarıyla bitirdik, en büyük cihada başladık… Ve bu en büyük cihadın öncü çarpışması, şimdi şu anda Lozan'da meydana gelmektedir. Ve ne iyi silsile: Muharebeyi sevk ve idare eden de yine müthiştir Dâhi Başbuğ'un sağ kolu değerinde olan İsmet Paşa'dır. Birkaç ay evvel, millete, millet temsilcilerine ve millet reisine dayanan İsmet Paşa, Afyon, Uşak ve Kazancı dağ ve bayırlarında top gümbürtüleri, mitralyöz ve tüfek çatırtıları içinde, tel örgülerini muazzez Türk gövdeleriyle örterek, mukaddes Türk kanıyla yollar açarak, İzmir ve Bursa'yı, bütün Batı Anadolu topraklarını düşmanın barbar tahakkümünden kurtarmıştı; bugün yine o muzaffer kumandan, göz ve kulağı inciten ve tırmalayan bir muharebe meydanında değil, yumuşak halılar üstünde, yeşil ve süslü bir masanın önünde, yalnız mülayim insan sesleriyle hafif kalem gıcırtıları işitilen sakin ve sıcak bir odada çarpışmaktadır; bu çarpışma, bu akla dayalı muharebe, dekoruyla ters orantılı olarak askeri muharebeden daha çetin ve daha müthiştir.
Herkesin zevke ilişkin görüşü farklıdır. Bir parça afyon yutmadan mutlu olamayan bir adam tanımıştım. Onun rüyalarında cennet afyondan yapılmış bir yer olmalı. Oysa bu benim için çok kötü bir cennet olurdu. Arap şiirinde cennette içinden ırmaklar akan nefis bahçeler olduğundan söz edilir. Ben hayatımın büyük bir bölümünü fazla sulak bir yerde geçirdim; her yıl birçok köy sular altında kalır ve binlerce insan can verir. O yüzden benim cennetimde ırmaklar olmaz; ben az yağış alan bir yer isterim. Zevklerimiz hep değişir. Genç biri cennetin hayalini kuruyorsa orada kendine güzel bir eş de vardır. Aynı kişi yaşlandığında artık eş istemez. Bizim cennetlerimizi yaratan ihtiyaçlarımızdır, onların değişmesiyle cennetler de değişir.
Reklam
Afyon yüklü mavnalar geçiyordu Çin denizinden Birisi geçmişime küfretti Tuttum öldürdüm Geçmişim seninle güzeldi, temizdi, aktı Kirlettim Affet beni
Sayfa 15 - Kader Kapıyı Çalıyor / (Andante)Kitabı okuyor
Herşey kalbimizde olup bitiyor gibi görünse de zevkin merkezi beyindir!
. "Aşık olduğumuzda duyularımızda ne gibi şeyler meydana geliyor? Göz siniri, gördüğümüz kişinin imajını kortekse taşıyor ve kalp çarpıntısı, kızarma gibi semptomlara yol açıyor. İfademiz karmaşıklaşıyor, kekeliyoruz. Arzularımızın nesnesinin yaydığı feromonlar, burnumuzdan girip koku algılayıcı nöronları harekete geçirerek beynin duygu merkezine ulaşırlar. Koku nüfuz eder, değil mi?" Sözlerini büyük bir dikkatle dinlerken başımı salladım. "Ses dalgaları kulak zarlarını titreştirir. Bu bize kışkırtıcı ve baştan çıkarıcı gelir. İlk temasların sinir uçlarına gönderdiği elektrik akımı, omurilik boyunca ilerleyip kortekse ulaşır ve zevk nörotransmitterleri, endorfin salgılar. Aşık olduğumuzda beyni- mizin on iki ayrı bölgesi uyarılarak bize estiklik veren kimyasal moleküller salgılarlar. Bu da eroin veya afyon gibi bazı uyuştu ruculara yakın etkileri olan sihirli bir kokteyl ortaya çıkarır. Bu yüzden "kanatlandığımızı hissederiz." "Sihirli bir kokteyl mi?" "Evet, beyni uyarıcı aşırı hormon üretiminden bahsediyorum. Uyku ve iştah kesen amfetaminler veya sarhoşluk ve hiperaktiflik yaratan dopamin gibi. Ayrıca esriklik yaratan feniletilamin, bir ilişkinin başında artan ve en iyi ihtimalle üç yıl süren bir protein olan NGF veya yine arzu hormonu olan luliberin, değil mi?"
Sayfa 217Kitabı okudu
*~●。。。Şarap, tütün ve kahveyle birlikte, safa âleminin dört unsurundan biri olan afyon, sedef kakmalı kutulardan çıkartılıp yarenlere tutuluyor, gözlerden yaş gelene kadar kahkahalar atılıp yaşlar kuruyana kadar ağlanıyordu.
Sayfa 33 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Milletin, Misak-ı Milli'ye seçimlerle de gösterme stratejisi.
Milletin oylarına müracaatın asıl sebebi, milletin bugünkü günde de Misak-ı Millisine sadık olduğunu dost ve düşmana karşı oyla gösterip ispat etmesini sağlamak ve bu suretle yabancılardan yanlış düşüncelere kapılmışlar varsa onlara vakaların hakikatlerini bariz ve kati bir şekilde göstermekti. Kim bilir, Lozan'da toplanarak yeşil masa etrafında bizimle müzakere ve münakaşalarda bulunan diplomatlar, son sözlerini söylemek, son kartlarını oynamak için belki de milletin oyunun belirmesini bekliyorlar. Gerçi Türkiye halkı bu konudaki kati oyunu Afyon'da, Uşak'ta, Kazancı bayırında top sesleriyle haykırarak, mukaddes kızıl kanlarıyla yazarak vermişti. Bütün bu savaş alanlarında, Türk ordusu kurşunla kenetli bir granit duvar gibi sağlam ve tek bir cephe göstermişti.
Reklam
:Kimden kurtulduk söylesene be adam? -Kimden olacak, umuttan. Düşünsene onun kadar sinsi, ikiyüzlü, avutkan, adamı afyon yutmuşa döndüren bir güç var mı şu dünyada?
Başkasının ölümüne susuyoruz, acıya afyon basmak için kardeşlerimizi 'başkası' kılıyoruz.
Uşak ve Alpullu Şeker fabrikalarının kurulup hizmete girmesiyle birlikte Türkiye'de şeker sanayisi doğmuş oluyordu. İlk kampanyanın yapıldığı 1926 yılından 1933 yılına gelinceye kadar, hem pancar tarımında hem de işletmecilik alanında bir hayli ilerlemeler kaydedilip bilgi ve tecrübeler kazanıldı. Ege ve Trakya'da kurulan bu fabrikalardan elde edilen bilgi ve deneyimler sayesinde, Orta Anadolu'nun iklim ve coğrafi konum itibariyle uygun niteliklere sahip olan bir kentinde, şeker fabrikası tesis etmek için harekete geçildi. Fabrikanın, Eskişehir'de kurulmasına karar verilmeden önce, Ziraat Mühendisi Emcet Bey ve arkadaşları tarafından; Eskişehir, Kütahya, Afyon ve Akşehir mıntıkalarında şeker fabrikası kurulması hususunda bir şeker pancarı projesi hazırlandı.
Sayfa 127 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Martin: -Şöhret için değil, aşk için, diye güldü. Senin dünyanda aşka yer olmadığı anlaşılıyor; benimkindeyse güzellik, aşkın hizmetçisidir. Brissenden ona hem acıyarak, hem de hayran hayran baktı. -Çok gençsin sen, Martin yavrum, çok gençsin. Yükseklere kanat açacaksın, ama senin kanatların en ince tülden yapılmış ve en güzel renklerle bezenmiş.
Sayfa 432 - Kitap ZamanıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.