Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Kapiland'ın Deney Fareleri >çok< iyi...
Son incelememde çok övdüğüm için buna da bir şeyler yazayım dedim, hadi bağalım neler olacak? (Ağır değil, SPOILER) Hayri, takma ismi ile Marjinal'in ve arkadaşlarının Kapiland'ın Türk bilim insanları ile birlikte yaptığı ilacın nasıl gençleri genel olarak etkilediğini anlatıyor kitap. Çocuk kitabı için felsefik olması gayet güzel, insan açgözlülüğünün nasıl sonuçlara ve durumlara yol açabileceğini detaylı bir şekilde anlatıyor. Hayri, Mehtap, ve öbür (2. kitaptan sonra kayboluyorlar, nerede olduklarını bilmediğim, adını hatırlamadığım) arkadaşlarıyla Kapiland'ın kilo aldıran ve açlık arttıran ilacının gerçekte ne olduğunu ortaya çıkarma çabalarını anlatıyor. Detaylı baya hemde. '06 Tudem Edebiyat birincilik ödülünü kazanmış bir kitap, SS, eğer bilmiyorsanız, '04'de ikinci olmuştu bu yarışmaesk şeyde. Miyase Sertbarut'un bence, en iyi yazılmış, en iyi kurgulanmış serisi olabilir, SS'den de zaten dediğim gibi on kat falan daha iyi. Okumanızı çok tavsiye ediyorum, okursanız gerçek bir çaba ile yazıldığını görecekseniz. Son bir şey, kapağı ve içini dekore eden kişilere teşekkürlerimi sunmak istiyorum, özellikle de kapağı kim yaptıysa... 8.8/10
Kapiland'ın Kobayları
Kapiland'ın KobaylarıMiyase Sertbarut · Tudem Yayınları · 0982 okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
·
137 günde okudu
HER SELİMİN BAŞTA TURGUT SANDIĞI BİR METİNİ VARDIR... Bazı sayfaları defalarca kez okudum anlayabilmek için değil anlayamamak için. insan okuyup anlamak da istemiyor, böyle budalaca bir isteğe kapılamıyor, tükenmişlik seni çevreliyor.. Bir yandan da öncekinin etkisi geçsin istiyor, yeter zıkkımın kökü ne kadar daha uykumu böleceksin diyor.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,6bin okunma
Reklam
Gölgeler Romanı Üzerine Bir Deneme
Salih Mirzabeyoğlu'nun 1986 yılında yayınlanan romanı...Hemen söyleyeyim, Tilki Günlüğü'ne benzemiyor, onun gibi "ilmî yönü baskın", "zor anlaşılır" veya "karışık" nitelemelerine mevzu değil... Son derece basit, günlük insan ilişkileri ve karakterleri üzerinde, heyecanla okunacak bir hikâye havası
Sayfa 111 - Çarpıcı Kitap
224 syf.
·
Puan vermedi
Kıskanmak: (TDK Sözlüğüne göre) 1. Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak. 2. Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek. (…) 5. Yerinde olmayı istemek, imrenmek. Nahid Sırrı Örik’in Şaheseri Kıskanmak Romanı
Kıskanmak
KıskanmakNahid Sırrı Örik · Oğlak Yayıncılık · 20211,359 okunma
130 syf.
·
Puan vermedi
Şimdiye kadar okuduğum romanlar içerisinde görme üzerine yazılmış en iyi roman budur. Baskısı şuanda yok. Ben de kitabı henüz lisedeyken bir kitapçının, ucuz kitapların bulunduğu sepetinde görüp almıştım. Aradan yıllar geçmesine rağmen hatırladığım bir sahne var. Gözleri yeni yeni görmeye başlayan ( net bir şekilde değil daha çok ışıklar şeklinde) genç kızı, bir ikindi vaktinde ilk defa dışarıyı izlesin diye bahçeye çıkarıyorlar. Daha sonra doktoru ve annesi içeri geçiyor. Genç kız tek başına güneşin ışıklarını izlerken biraz sonra çığlık atıyor. 'Kör oldum. Yeniden kör oldum.' Oysa kör olmamış, yalnızca ilk defa güneşin batışına şahit olmuştur. Olay 18. yüzyılda Viyana'da geçiyor. Resmi tıp biliminin temsilcilerinin iyileştirmek şöyle dursun, tam bir yıkıma uğrattığı birçok hastayı, manyetizmaya dayalı yöntemleri sayesinde iyileştirmiş olan Dr. Anton Mesmer'e yeni bir hasta getirilir. Hasta üç yaşında saptanabilir hiçbir fiziksel nedene dayanmaksızın kör olmuş, on sekiz yaşındaki Marie Thérèse'dir. Son derece yetenekli bir piyanist olan Marie Thérèse'in babası imparatorluk sekreteridir ve kendisi de bizzat İmparatoriçe'nin korunması altındadır. Kız Mesmer'in tedavisi altında ağır ağır görmeyi öğrenirken, sarayda ve resmi tıp çevrelerinde entrika ağları örülmeye başlanmıştır bile. Bilimden başka mürşit tanımayan bu insanlara göre, Mesmer Kartezyen bilimin temellerinin sorgulanmasına yol açacak farklı bir yöntem geliştiren biri değil, ruhçu bir şarlatandır.
Bir Garip Vaka: Matmazel P.
Bir Garip Vaka: Matmazel P.Brian O'Doherty · Ayrıntı Yayınları · 199624 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
Çok sevdiğim yazarın en az beğendiğim kitabı. Kitap; korku ve/veya gerilim türünde olsa da, psikolojik yönü ağır basan bir eser. Hayaletli olduğu söylenen bir eve giden birbirini tanımayan, farklı durumlardaki kişiler bu evdeki olayları araştırmaya başlıyor. Yazar olmaya çalışan biri olarak; Jackson’un, evin üst ve alt katmanlarını ve dış cephenin planlarını çizdiğini öğrenince, yazarlıkla ilgili bir ders de almış oldum. Romanı yazmadan önce şunları söylüyor: "Hiç kimse gerçeklik konusuna kafa kafaya vurmadan perili bir ev hakkında bir romana giremez; ya hayaletlere inanmalıyım, ki bunu yapıyorum ya da tamamen başka bir tür roman yazmalıyım. " Korkunç bulduğumuz anlar gerçekten korkutucu mu, yoksa onlar bizim zihnimizin bize oynadığı oyunlar mı; bu sorunun peşine düşüyor.
Tepedeki Ev
Tepedeki EvShirley Jackson · Siren Yayınları · 2017882 okunma
Reklam
"O farklı bir zamanın, başka bir boyutun çocuğuydu."
"Her ne kadar yalnızlık çekmese de, yine de tek başındaydı"
"Dağılmış duygularını odada bırakıp kadife gözyaşlarıyla tek dostu yatağına kuzu gibi serildi."
"Mimi Usta çocukların arkasından sevgilerin en güzeli, en namuslusu ile baktı."
Reklam
"Uzun süre terk edilen ruhun bir daha asla bedene dönmeyeceğini bilmiyordu."
Ben bozguna uğramış ağır bir işçiyim. Şu dünyada değer verdiğim hiç kimse yok, hiç kimsenin de bana değer verdiği yok.
Sayfa 108 - Can Yayınları
216 syf.
6/10 puan verdi
Dokuz Yaşa Ağır Bir Suçluluk
Bir sahaftan yaptığım alışveriş sırasında keşfettiğim bir kitap
Birk
Birk
. Arka kapak yazısı ve yazarın başka bir kitabı ile Man Booker ödülüne aday olması okumam için de bir itki oldu diyebilirim. Kitap; Norveç'e uzak küçük adalardan birinde ailesiyle yaşayan dokuz yaşındaki Mikael'in babasının denizde kaybolması ile değişen yaşamına
Birk
BirkJaap Robben · Kahve Yayınları · 201610 okunma
Unutmanın iki yolu vardı. Yıllar yılı bir kasa (hayal gücü ancak buna yetiyordu) canlandırdı hayalinde; gün bitiminde bir daha düşünmek istemediği görüntüleri, olayları, sözleri topladı, ağır çelik kapıyı açıp hızla içeri iteledikten sonra sertçe, sımsıkı kapattı. Ama bu yöntem etkili değildi: Hatıralar bir biçimde sızıyordu dışarı. Önemli olanın hatıraları depolamak değil yok etmek olduğunu anladı.
Sayfa 458 - Doğan kitap yayıneviKitabı okudu
Bir kadınla yalnız kaldığı zaman, söylenmesi lazım gelen şeyleri hayalinde pek büyütür, en romantikçe hareketler düşündüğü için öyle dar vakitlerde aklına en olmayacak fikirler gelirdi. Ruhu havalarda uçardı ama yine de, gururuna pek ağır gelen sükuttan sıyrılmanın bir yolunu bulamazdı.
Sayfa 56 - MEB Yayınları, cilt 1
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.